Başbakan Erdoğan, BDP’ li vekillerin dokunulmazlıklarına fena taktı! Hele de teröristlerle kucaklaşanlara sinir oldu; bir türlü içine sindiremedi. Bu nedenle de BDP’li 9 milletvekilliyle Van Bağımsız Milletvekili Aysel Tuğluk’un dokunulmazlıklarının kaldırılmasına yönelik bir çalışma başlattı. AK Parti grup toplantısında, BDP’nin meclis iradesini değil, PKK’nın iradesini temsil ettiğini, meclis içinde ve dışında yaşatmayı değil, ölmeyi ve öldürmeyi teşvik eden bir tutum içinde olduklarını savundu. Bu durumda sadece BDP’ li vekillerin değil, Meclis’teki tüm terör dosyalarının da masada olacağının altını çizdi.
Evet, teröre destek veren hiç kimse Meclis’te olmamalıdır. (Hatta kamuda görev yapan BDP’ li belediye başkanlarından bazıları ki kamuoyu onları çok iyi biliyor; “Bu toprakların adı Kürdistan’dır” sözleriyle, vatanın ve milletin bölünmez bütünlüğüne kastetmek suçundan yargılanmalıdır.) Onların ağızlarına barış ve kardeşlik kelimeleri yakışmıyor. Kin ve nefret saçıyorlar, tehdit ediyorlar. Kürt kökenli vatandaşlarımızı kışkırtıyorlar. Türk-Kürt kavgası çıkması için ellerinden geleni yapıyorlar. Polise şiddet uyguluyorlar. Sokakların savaş alanına dönmesinde sorumlulukları var. Tüm bunlar yetmezmiş gibi, 70 milyon Türk vatandaşının gözünün içine baka baka, Mehmetçik kanı akıtmış teröristlerle öpüşüp, kucaklaşıyorlar. “Bu kadarına da pes!” dedirtecek eylem ve söylem içerisine giriyorlar… Etnik siyaset yapmaktan, İmralı ve Kandil’i adres göstermekten bir türlü vazgeçemiyorlar.
Tüm bu olumsuzluklara rağmen, dokunulmazlıkları kalkacak mı?
Ben bu sorunun cevabının hayır olacağını düşünüyorum. Dosyalar Meclis’e geldiği zaman en azından CHP’ den destek bulamayacakları kanısındayım. Çünkü CHP, ipe un sermekle meşgul. Onlar, tüm vekillerin dokunulmazlıklarının kaldırılmasını savunuyorlar. Çok da iyi yapıyorlar ama Başbakan, başta kendisi olmak üzere, AKP vekillerinin dokunulmazlıklarının kaldırılmasını ister mi? Elbette istemez. O zaman AKP’ de görev yapacak vekil kalmaz... Nitekim CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu verdiği bir demeçte; “Başbakan, ‘benim kızdığım milletvekillerinin dokunulmazlığını kaldırın,’ demek istiyor. Bu, yürütmenin yargı üzerinde şantajı anlamına gelir. Demokrasi bu tür şantajlara açık değildir” sözleriyle, BDP’lilerin, dokunulmazlıklarının kaldırılmasından yana olmadığının bir kez daha altını çizdi.
Dokunulmazlıkların kalkması için 276 evet oyuna ihtiyaç var. AKP içinde de çatlaklar olduğu söyleniyor. CHP’ de “Hayır” oyu verirse, iş yine MHP oylarına kalıyor. MHP, “Evet” oyu kullanırsa BDP’ li vekillerin dokunulmazlıkları kaldırılabilecek. Bugüne kadar Başbakan inat ettiği her konuda zafer elde etti. Bu konuda da bir zafer elde edebilir. Bekleyelim, görelim…
Teröristlerle sarmaş dolaş olan BDP li vekillerin dokunulmazlıkları kaldırılsın ve yargı yolu açılsın. Bu durum diğer Milletvekillerine de “dokunulma” kapısını açsın. Tüm Milletvekillerinin kürsü dokunulmazlığı dışındaki dokunulmazlıkları kaldırılsın. Kalpazanlık, görevi ihmal, evrakta sahtecilik, emniyeti suiistimal, ihaleye fesat karıştırmak, karaparanın aklanması, işçileri hastalığa sürükleme, hakaret, kamu görevlilerini tehdit, taciz, örgüt propagandası yapmak ve benzeri suçlardan oluşmuş tam 928 fezleke işleme konulsun ve Türk yargısı gereğini yapsın. Meclis’te bembeyaz bir sayfa açılsın.
Ancak tüm bunlar hayal olarak kalacak. BDP’ de dâhil olmak üzere, hiçbir vekilin dokunulmazlıkları kalkmayacak; dosyalar eskiden olduğu gibi yine raflardaki tozlu yerlerine geri dönecek; Yenilerine yer açmak üzere…
Hani bir söz vardır; “Tencere dibin kara, senin ki benden kara” misali, dokunulmazlıklara dokunulamayacak, Meclis, eski tas eski hamam, yoluna devam edecek.
Umarım yanılırım…