Yapılan yazılı açıklamada şu ifadelere yer verildi: “18 Temmuz'da Doğu Türkistan Hotan bölgesinde yaşanan olaylarda 20 kişi hayatını kaybetmiştir. Yine Uygur Türkü bir çocuğun Çinliler tarafından nasıl bir işkenceye tabi tutulduğuna Televizyonlarımızın ana haber bültenlerinde izleyerek hep birlikte şahit olduk. Yaklaşık iki asırdır işgal altında bulunan ve son elli yıldan bu yana da Çin yönetiminin despot rejimi altında ezilen Doğu Türkistan'da işkence, idam, çalışma kampları ve dini baskı günlük hayatın bir parçası haline gelmiştir. Nüfusun çoğunluğunu Uygur kökenli Müslümanların oluşturduğu Doğu Türkistan'da Müslümanlar sadece dinlerini yaşamak istedikleri için tutuklanıp, işkenceleri ile ünlü Çin hapishanelerinde aylar, hatta yıllar boyunca tutulmuş, özgürlük ve demokrasi taleplerini dile getirenlerin acımasızca idam edildiğine şahit olduk. Çin'in asimilasyonist politikaları Doğu Türkistan'ın çoğunluğunu oluşturan Müslümanların dillerini konuşmalarını, kültürlerini devam ettirmelerini engellemekte ve hatta diledikleri kadar çocuk sahibi olmalarını bile yasaklamaktadır. Çin'in, Doğu Türkistan'ı, her türlü iletişim imkanını kısıtlayarak dünyaya kapalı bir bölge haline getirmesi sonucu, bölgede yaşanan insanlık dramının tüm boyutları ile öğrenilmesi engellenmektedir. Doğu Türkistan'da ezilen ve zulüm gören masum insanları unutmak ve bu konuda duyarsız davranmak için geçerli bir mazeretimiz yok. Bu nedenle Doğu Türkistan konusunda dünyaya hakim olan bu sessizliği ortadan kaldırmaya yönelik her türlü fikri çaba son derece önemlidir. Kapalı kapılar ardında yaşanan insanlık dışı olayların tüm boyutları ile gözler önüne serilmesi, hem bu mazlum halkın sesini duyurmasına vesile olacak, hem de dünya kamuoyunun dikkatini bu konuya çekecektir. Bütün sivil toplum kuruluşlarının Gazze'de, Çeçenistan'da ve Bosna'daki Müslümanlar için gösterdiği hassasiyeti Doğu Türkistan halkı için de göstermesi gerekmektedir. Bizler Alperen Ocakları olarak tüm teşkilatlarımızla birlikte bu zulmün son bulması adına her türlü gayreti gösterip, sesimizi tüm dünyaya haykıracağız.”

Editör: TE Bilişim