Saadet Partisi Çorum Dodurga İlçe Teşkilatı 7. olağan kongresini gerçekleştirdi.
Kongreye Saadet Partisi İl Başkanı Faruk Cıdık ve il yönetim kurulu üyelerinin yanında. Dodurga teşkilat üyeleri katıldı.
Tek liste halinde gerçekleştirilen genel kurulda konuşan SP Dodurga İlçe Başkanı Ahmet Kellerbağ, milli görüşün kuru bir sevda, ham bir hayal olmadığını belirterek, “Ezelden ebede uzanan bir yolda köklü bir medeniyetin adıdır” dedi.
Saadet Partisi Çorum İl Başkanı Faruk Cıdık ise “Malumunuz iktidar 7. kez Milli Eğitim Bakanı değişikliğine giderek Ziya Selçuk'tın yerine Prof. Dr. Mahmut Özer'i atadı. Bu noktada Sayın Bakan ın yeni görevinin hayırlara vesile olmasını temenni ediyorum. Fakat bu hayır temennisinin yanında ülkemizin eğitim karnesini de huzurlarınızda masaya yatırmak istiyorum. Herkes bilmeli ki gençlik bir cevherse, o cevherin işleneceği süreç de eğitim sistemidir. Bakınız: 19 yıldır ülkeyi aynı iktidar, aynı anlayış yönetiyor. 19 yılda 7 kere bakan, neredeyse 77 kere de sistem değişti. Değişen bakanların hepsi de bir önceki sistemi eleştirip, yeni bir sistem getireceğini söyleyerek göreve başladı. Sonuç, hüsran ve hayal kırıklığı. Maalesef Cumhuriyet tarihinin bu konuda en çok yanılan iktidarıyla karşı karşıyayız” dedi.
Son günlerde gündemi en çok meşgul eden meselelerin birisinin de mülteciler konusu olduğunu belirten Cıdık, “Ne yazık ki iktidar ve birtakım muhalif kimseler bu konuda iyi bir sınav verememektedirler. Hemen belirtmek istiyorum ki iktidarın Suriye ve Afganistan politikalarını eleştirmek başka, Suriyelileri ve Afganları eleştirmek başka şeylerdir.
Bu konuda ülkemizde ciddi bir kafa karışıklığı var, kimisi hemen mültecileri göndereceğiz diyor, kimisi AB ile anlaşma yapacağız diyor. Bu konu bir bütündür. Bu. Ortadoğu’yu karıştırmak isteyenlerin projesi. İktidarlar bu projeye alet oldukları için bu sıkıntılar yaşanıyor.
Bu projenin adı Büyük Ortadoğu Projesi olabilir ama aslen Büyük İsrail Projesi sürdürülmektedir.
Türkiye bugün mülteciler konusunda, geriye göç, entegrasyon, sınır güvenliğini koruma hususlarında ne yazık ki sınıfta kalmıştır. Fakat bunun faturasını yerini yurdunu savaştan kaçarak gelen garibanlara kesmek, onlardan hınç almak doğru değildir.
Burada yapılması gereken başlıca çalışma; Türkiye’de toplumsal bir uzlaşı sağlanması ve herkesin mutabık kalacağı bir yol haritası çıkarılması açısından siyasi partiler başta olmak üzere, göç uzmanları, sosyologlar, tarihçiler ve konuya dair uzmanlığı olan tüm alanlarda yetkin isimlerden bir Göç Komisyonu kurulmasıdır. Akabinde çok ciddi mütalaalar sonucu kısa ve uzun vadeli göçmen politikası ve planlarının belirlenmesi gerekmektedir. Şiddete müdahalede daha etkin adımlar atılmalıdır” dedi.