Geçtiğimiz Pazartesi günü gerçekleştirdikleri ziyaretlerin ardından düzenledikleri basın toplantısında konuşan Gelecek Partisi Kültür ve Sanat Politikaları Başkanı Sema Silkin Ün, Çorum’un temel sorunlarına değindi. 

Çorum’un taleplerinden birisi olan tren projesinin dönemin Başbakanı ve şuan ki Genel Başkanları Ahmet Davutoğlu tarafından gündeme getirildiğini hatırlatan Sema Silkin Ün, “Genel Başkanımızın başbakan olduğu dönemde ortaya koyduğu bir müjde vardı. Tren, Çorum’a geliyor müjdesi. Samsun-Kırıkkale hattının Çorum’dan geçmesiyle ilgili bir şeydi. Genel Başkanımız bunu başbakanlığı döneminde fizibilite çalışmasını bürokratlarına yaptırdı ve görevden ayrıldığında yeni gelenlere emanet etti. 

Bu Çorum’un siyasetçilerinin ortaya koyamadığı iradenin acı fotoğrafıdır. Ahmet Davutoğlu’nun vaat ettiği tren yolu görevden ayrılmasının ardından vazgeçilmiştir. Çorum, siyasi arkası olmayan bir il haline getirilmiştir. Çorum, Ankara tarafından üvey evlat muamelesi görmüştür. Biz bu üvey evlatlığı öz kardeşlik hukukuyla taçlandıracağız ve tren yolu problemini gündemden düşüreceğiz” dedi.

BÖYLESİ KARA BİR DÖNEMİ HİÇ YAŞAMADIKLARINI SÖYLEDİLER

Türkiye gündemine dair değerlendirmelerde bulunan Selma Silkin Ün, esnafın dayanacak gücünün kalmadığını vurguladı. Ün, “Her sektörden esnaflarla görüştük. Konuşmaktan korkmamanın arkasında bir gerçek var. Can kemiğe dayanmış durumda. Bundan sonrası ardık ‘canımı mı alacaklar’ modudur. Şuanda en çok arada kalanlar ülkedeki esnaflar. Bir taraftan destek alamıyorlar. Kendi kaderlerine terk edildiler. Faturalar bir taraftan. 35-40 yıl esnaflık yapanlarla görüştük. Böylesi kara bir dönemi hiç yaşamadıklarını söylediler. Esnafın 4’te 3 oranında personelden vazgeçtiğini gördük. 

Birçok esnaf işletmesini tek başına idare etmek durumda. Ciroları yükseliyor ancak onların içinden kar beklemek mümkün değil. ‘Artık öz sermayemizden gidiyor’ diyorlar. Esnaf her şeyin farkında. Bir değişimin de farkında” ifadelerini kullandı.

Partililerinin vizyonunu aktaran Ün, konuşmasını şöyle sürdürdü: “2-3 ayda bir şehirlerimizi ziyaret ediyoruz. Biz teşkilat programımızdan sonra Çorum’un tarım ve sanayisini daha yakından tanımak ve sorunları görebilmek anlamında konuların birinci muhataplarıyla görüşmeler yaptık. Ziraat Odası, Ticaret Borsası ve MÜSİAD ile birlikte toplantılarımızı yaptık. Kendilerinden aldığımız geri dönüşler buradan mutlu olarak dönmemize sebep olmadı. 

Çünkü hem iş insanlarımız hem de tarım tarafında ciddi sorunlar var. Çorum’un en büyük eksiği kendi kendine yetme iradesini göstermekle birlikte siyasi gücü arkasına alamamış olması. Çorumlu olmamasına rağmen genel başkanımızın başbakanlığı dönemi olduğunu söylemek çok abartı olmayacaktır. 

Ahmet Davutoğlu’nun başbakanlığına mal olan meselesi ‘temiz siyaset’ ahdini gerçekleştirmek istemesidir. Onun başbakanlığına mal oldu ama kurduğumuz yeni partide bunu hayata geçirmek için çalışıyoruz.

Türkiye’nin yargıdaki, ekonomideki, dış politikadaki tüm sorunlar temiz siyaset yapılmamasından kaynaklanıyor. İktidar tabandan o kadar koptuğu için dünyada da enflasyonun yaşandığını söylüyor. Ama gerçekte bu böyle değil. 

Savaş ortamındaki ülkelerin bile paralarının değer kaybetmezken bizim paramız kat be kat değer kaybediyor. Satın alma gücümüz her geçen gün geriye doğru düşüyor. Ekonomide yarıştığımız ülkelerde küme düştük. En alt liglere düştüğümüz bir durumdayız. Bu bir ekonomik kriz değil yönetim krizidir. Yönetim krizinin de iki ana hattı var. Biri yolsuzluklar diğeri de cahil yönetim anlayışı.”