İnşaat mühendisliğinin ardından ikinci akademik eğitimini, çok sevdiği halk müziği dalında alan genç yetenek Görkem Aygün, yüksek lisans tezinde 1960’lı yıllardan günümüze kadar eser üretmiş ve eserleri Çorum âşıklık geleneğinin karakteristik icralarını yansıtan on temsilci, Şekip Şahadoğru, Haydar Öztürk, Hüseyin Çırakman, Orhan Şahadoğru, Haşimi Aslıhak, Rıfat Kurtoğlu, Ali İhsan Erdoğan, Gülsüm Kahraman, Ezgili Kevser ve Mehmet Ali Eröksüz'ün çalışmalarını inceledi.

Aygün, âşık müziğindeki müzik bileşenlerini saptamak için çalışmanın örneklemi içindeki on âşıktan üçer eser belirledi. Âşıkların sanat yaşamlarını ilk dönem, orta dönem ve son dönem olarak üç kısım halinde ele aldı. Müzikal anlamda ise âşığın gelişimi ve değişimi ile karakteristik icrasını temsil ettiği düşünülen üçer eseri seçilerek müzik bileşenlerini inceledi.

TEZ KİTAP HALİNE GELDİ

Görkem Aygün, toplamda otuz eseri âşıkların icra kayıtlarının kabul edilebilirliği varsayımından yola çıkarak kaset, cd ve dijital platformlarda dinledi. Var olan notaları TRT arşivinden edindi, olmayanları ise kayıt altına aldı. TRT notaları dâhil tüm notalar finale programı ile yeniden yazıldı. Eserler notalarına göre tür, makâm, seyir, usul, ezgi kalıpları/motifler, söz, şiir özellikleri gibi unsurlar dikkate alınarak incelendi. Çorumlu âşıklara ait eserler analiz edilirken benzer ve farklı yanları saptandı, belirlenen özelliklere göre tablolar oluşturuldu ve Çorum âşık müziğinin müzik bileşenleri tespit çalışması yapıldı.

'KARMAŞIK MAKAMSAL YAPILARA İHTİYAÇ DUYMADILAR'

Çorum aşık müziğinde fazla makâmsal çeşitlenmeyle karşılaşılmadığını kaydeden Aygün, "Bu o bölgede kültürün yaşantısını ve kendilerini ifade etmek için karmaşık makâmsal yapılara ihtiyaç duymadığını gösteriyor. Yöre âşıklarının belirli makâm seyirleri içinde belirli ezgi kalıplarını benimseyip, genellikle yanaşık ve aynı sesleri kullanarak söz döşeme usulü ile eserlerini ürettiği ve kültürel dokuya bu ezgilerle kaynaştıkları görülüyor. Müzikal çeşitliliklerin çok fazla sayıda olmaması, âşıkların söze daha fazla önem verdiği, müziği şiirlerine eşlikçi olarak kullanmış olduklarını gösteriyor. Öğrenilmiş kalıp ve motiflerin tekrar tekrar kullanılması, âşıkların birbirlerinden esinlendiklerinin ve yörede benimsenmiş ezgilerle kendilerini daha rahat bir biçimde ifade ettiklerinin göstergesidir. Şiirleri edebi olarak incelendi, betimlemeler açıklandı. Yöresel sözcüklerin anlamı verildi. Şiirlerin tümü hece ölçüsüyle yazılmış, hepsi de oldukça başarılı, halk edebiyatı eserleri" dedi.

'BU BİR TOPLUMSAL ÖDEV'

Anadolu halk kültüründe önemli bir yer edinmiş türkülerin ve onları üretenlerin araştırılması, toplum tarafından az bilinen eserlerin de açığa çıkarılması ve yok olmaktan korunması, gelecek nesillere doğru bir şekilde aktarımının önemli bir toplumsal ödev olduğunu vurgulayan Görkem Aygün, sözlerini şöyle sürdürdü: "Yöre aşıklarının eserlerinin sözel ve müzikal olarak incelenmesinin, ezberlenen ve benimsenen ezgi kalıplarının çıkarılmasının, halk kültürünün akademik anlamda yorumlanmasına katkı sağlayacağı ve diğer bölgelerin müzikal birikimlerinin de algılanmasına yardımcı olacağını düşünüyorum. Bu bağlamda, parçadan bütüne giderek Anadolu âşık müziğinin genel karakteristik yapısının belirlenmesinde katkı sağlayabileceği için diğer bölgelerde de bu tür araştırmaların yapılmasını öneriyorum."

MAHLASINI SOYADI OLARAK ALDI

Çalışmaya Gülsüm Kahraman ve Kevser Ezgili kadın âşıklar da konu oldu. Akademik eğitimli Kevser Ezgili, Çorum Merkez’e bağlı Karadona Köyü’nde doğdu. Müziğe ve şiire ilgisini ailesinden aldı, özellikle irticâlen taşlamalar söyleyen babasından etkilendi. Küçük yaşlarda babası ile birlikte farklı köyleri gezip Alevi-Bektaşi kültürünün yaşatıldığı cemlere katılıp saz çalıp türkü söyledi. Asıl soyadı “Dikmen” iken mahlası “Ezgili” sözcüğünü soyadı olarak da aldı. Sevgi, saygı, gurbet, muhabbet temalı şiirlerinin yanı sıra sosyal içerikli şiirler de yazdı. Sevilay Çınar (2008) hazırladığı “Yirminci Yüzyılın İkinci Yarısında Türkiye’de Kadın Âşıklar” konulu doktora tezinde Kevser Ezgili’ye ve eserlerine yer verdi.

GÖRKEM AYGÜN KİMDİR?

1987 yılında Ankara’da doğdu. Aslen Çorum Alacalı’dır. Türkü dinlenen ve söylenen bir evde büyüdü. Lise çağlarında Musa Eroğlu Müzik Merkezi’nde bağlama ve nota dersleri almaya başladı. Lisans eğitimini Orta Doğu Teknik Üniversitesi İnşaat Mühendisliği bölümünde tamamladı. ODTÜ’nün en köklü topluluklarından Türk Halk Bilimi Topluluğu (THBT) bünyesinde halk müziği, halk oyunu, tiyatro gibi pek çok alanda çalışmalara katıldı. Yurt içi ve yurt dışında halk müziği temalı konserlerde solist ve korist olarak yer aldı. Çeşitli mekânlarda sahne almasının yanı sıra televizyon ve radyo programlarında türküler seslendirdi. 2019 yılında geleneksel halk müziği ezgilerinden oluşan ilk albümü “Menekşe”yi yayımladı. Sonrasında tekli ve akustik çalışmalar yayımlamaya devam etti. Hacettepe Üniversitesi Güzel Sanatlar Enstitüsü Geleneksel Türk Müzikleri Bölümü’nde yüksek lisansını tamamladı. Hâlen bir kamu kuruluşunda teknik uzman inşaat mühendisi olarak görev yapmakta, aynı zamanda farklı halk müziği topluluklarında müzik çalışmalarını sürdürmektedir.

Kaynak: Birgün