1950'li yılların başından itibaren günlük tutmaya başlayan Abdullah Hastaoğlu, bugün Oğuzlar ilçesinin adeta tarih arşivini oluşturuyor. Günlüklerinde yalnızca kendi yaşamını değil, hava durumunu, köy hayatını, önemli olayları ve ilçede vefat edenlerin bilgilerini titizlikle kayıt altına alıyor. Hastaoğlu, "Yıllardır çevremde yaşanan her şeyi not ettim. Birisi ne zaman vefat etti, hangi gün hava nasıldı, köyümüzde hangi olaylar oldu, hepsi günlüklerimde mevcut" diyerek günlüklerin önemini dile getirdi.
Günlük Tutmaya Market Kâğıtlarıyla Başladı
Başlarda not defterleri veya ajandalar bulunmadığını belirten Hastaoğlu, küçük yaşlarda marketten aldığı ekmek kağıtlarına notlar yazarak günlük tutmaya başladığını söyledi: "1938 yılında küçüktüm ama babamla okula giderdim. O zaman Atatürk vefat etmişti, öğretmenlerimizin ağladığını bugün gibi hatırlıyorum. 1940 yılında eğitimime başladım ve henüz ilkokuldayken babamı kaybettim. Ondan sonra hayatın sorumluluklarını erken yaşta üstlendim. Günlük tutmaya da işte bu yıllarda başladım. Marketten ekmek alınca verdikleri küçük kâğıtlara yazardım."
Ajandaların Çıkışıyla Daha Düzenli Hale Geldi
1968 yılında piyasaya çıkan ajandalarla birlikte not tutma işinin daha düzenli hale geldiğini aktaran Abdullah Hastaoğlu, o günden beri her yıl bir ajanda doldurduğunu ifade etti. Bugün onlarca ajandayı kapsayan koleksiyonuyla hem ilçedeki yerel tarih araştırmacılarının hem de meraklı vatandaşların başvurduğu önemli bir kaynak oluşturuyor.
"Geçmişi Merak Edenler Bana Geliyor"
Hastaoğlu, geçmişe dair bilgilerin peşinde olanların sürekli kendisine geldiğini ifade ediyor: "Örneğin birisi bir akrabasının vefat tarihini merak ediyor, hava durumunu soruyor veya ilçede eskiden yaşanan olayları öğrenmek istiyor. Tüm bu bilgiler benim günlüklerimde mevcut. İnsanlara bu konuda yardımcı olmaktan büyük mutluluk duyuyorum." 92 yaşındaki Abdullah Hastaoğlu'nun örnek alınası alışkanlığı, hem genç nesillere ilham veriyor hem de yaşadığı bölgenin kültürel mirasına eşsiz bir katkı sağlıyor.
