Çorum Kadın Meclisi son bir hafta içerisinde Çorum’da 2 kadının eşleri tarafından öldürülmesi nedeniyle eylem yaptı.

Bugün saat 14.00’da Saat Kulesi meydanında Eylem yapan Kadın Meclisi üyeleri, şiddeti, cezasızlığı, şüpheli ölümleri, kadın cinayetlerini durdurmak için İstanbul Sözleşmesi'ni uygulatacaklarını söylediler.

Kadın Meclisi Üyeleri, her gün kadınlar kendi hayatlarına dair karar aldıkları için öldürüldüklerini beyan ederek, “Eşit yaşamak için..Boşanmak, ayrılmak için, okumak için, çalışmak için. Bu yıl 269 kadın öldürüldü. 152 kadın şüpheli bir şekilde yaşamını yitirdi. Pınar, Melek, Emine, Fatma, Özlem, Esma isimlerini sayamadığımız nicesi pandemi ya da deprem değil, erkek şiddeti ile öldürüldü. 1 gün içinde 4 kadın öldürüldü” dedi.

“İSTANBUL SÖZLEŞMESİ UYGULANSAYDI HAYATTA OLACAKLARDI”

Çorum Kadın Meclisi adına basın bildirisini okuyan Eda Yayla, “İstanbul Sözleşmesi uygulansaydı her biri hayatta olacaktı. Bu ülkede kadınlar her gün yaşam mücadelesi veriyor. Kadınlar korunmak istiyor. Sosyal medyadan seslerini duyuruyor. Her gün karakola gidip koruma,uzaklaştırma kararları alıyorlar. Adalet için o mahkemelerin kapılarını aşındırıyorlar. Ama o verilen kararlar etkin uygulanmıyor” diyerek, “ Kadınlar o adalet aradıkları mahkemelerin önlerinde öldürülüyor. Kadınlar öldürülüyor ve üzeri intihar, kaza diye örtülmeye çalışılıyor. Şüpheli bir şekilde hayatını kaybeden kadınların yakınları, tüm şüphelerin üzerine gidiyor. Bilimsel yöntemlerle, adalet mücadelesiyle gerçeğin açığa çıkması için mücadele ediyoruz. Failler ne diyor, ‘yaptım, yine yaparım; nasıl olsa ceza almam’ diyor. Bir kadına şiddet uygulayan erkek ceza almadığı için başka bir kadını öldürüyor. Artık kadınlar işkence ile şiddete uğruyor, çocuklarıyla birlikte öldürülüyor” diye konuştu.

Failler bu cesareti sorumluluklarını yapmayan kolluk kuvvetinden alıyor aldığını öne süren Eda Yayla, “Görevini yerine getirmeyenler hakkında işlem yapmayan, kadınlar için adalet sağlamayan yargıdan alıyor. Yasaları uygulamayanlardan, mekanizmaları işletmeyenlerden, siyasi irade ortaya koymayanlardan alıyor. Kadın cinayetlerini durdurma iradesi ortaya koymayanlar İstanbul Sözleşmesi’nden çekilmeyi tartışmaya açmaya çalıştılar. Kadınlar İstanbul Sözleşmesi, 6284 uygulanmadığı için öldürülüyor. Çözüm yoluna saldırılması, tartışmaya açılması kadınların hayatına mal oluyor. Ama biz kadınları yaşatacak olan İstanbul Sözleşmesi için meydanları doldurduk. İstanbul Sözleşmesi yaşatır dedik, saldırıları püskürttük. Şimdi de şiddeti, cezasızlığı, şüpheli ölümleri, kadın cinayetlerini durdurmak için: İstanbul Sözleşmesi'ni uygulatacağız” ifadelerini kullandı.

ÜNİVERSİTELER BİZİM ÖZGÜRLÜK BİZİZ ASLA YALNIZ YÜRÜMEYECEĞİZ

Her alanda olduğu gibi üniversitelerde de toplumsal cinsiyet eşitsizliğinin sonuçlarını yaşandığını, tıpkı Melek Aslan gibi, şiddetten korunmak için koruma kararları aldırırken, geride kitaplarının kaldığını kaydeden Eda Yayla, Tıpkı Pınar Aslan, Zeynep Şenpınar gibi. Hepsi kendi ayakları üzerinde durmak, kendi kararlarını almak, eşitçe yaşamak istiyor. Biz ölmek değil yaşamak istiyoruz. Cinsiyetçi ve gerici eğitime karşı, eşit yaşam hakkımız için mücadelemizi her kampüse yayacağız” dedi.

EŞİTLİĞİ KAZANACAĞIZ , SÖMÜRÜ DÜZENİNİ YIKACAĞIZ

Yayla, daha sonra, “İşçi kadınlar da asla yalnız yürümeyecek. Mağazalarda, marketlerde, tekstil atölyelerinde, fabrikalarda tüm emek veren kadınların uğradıkları hak gasplarına karşı da birlikte mücadele ediyoruz. “Ev işi ile meşgul” bahanesi ile işgücü bile sayılmamaya, ev içi emeğimizin hiçe sayılmasına karşı mücadele ediyoruz. İşsizliğe, güvencesiz, esnek çalışma koşullarına, daha düşük ücretle çalıştırılmaya, kıdem tazminatı gaspına, sendikasızlığa karşı mücadele ediyoruz. Fikrimizle, aklımızla, örgütlü gücümüzle kadınların eşit yaşam mücadelesini büyütüyoruz. İşçi kadın meclisleri ile, üniversite kadın meclisleri ile kadın cinayetlerini durduracağız platformu kadın meclisleri olarak, birbirini hiç tanımayan binlerce, milyonlarca kadınla, tüm kadınların şiddetten ve sömürüden kurtulduğu eşit ve özgür bir dünyayı da yaratacağız” diyerek sözlerini tamamladı.