Eğitim-İş yönetiminden yapılan açıklamada; “Kurumun başarısını yönetimin başarısından ayrı düşünmek mümkün değildir. İlimizde öğretmen kadroları çok değişmemişken, öğrencilerimizin geldiği aileler birbirine yakın özellikli ailelerken, bu durumda yönetim ve yönetim tarzının masaya yatırılması gerekir” denildi.

Açıklamada; “Çorum’da öğrencilerimiz Üniversite Giriş Sınavında ülke genelinde yapılan sıralamalarda ilk 10’a (7.sıra) kadar yükselmişken, geldiğimiz aşamada 70’li sıralardan söz edilmektedir. Lise Giriş Sınavlarında ise ülke sıralamasında 60’lı sıralarda olduğu yine resmi toplantılarda ifade edilmektedir. Bu sıralamalara bakıldığında Çorum’da eğitimin içler acısı olduğu ortaya çıkmaktadır” ifadelerine yer verildi.

ÜÇ YIL İÇERİSİNDE 5 DEFA MİLLİ EĞİTİM MÜDÜRÜ DEĞİŞTİ

Eğitimdeki başarısızlığının bazı temel nedenlerine değinilen açıklama şu şekilde:

“Çorum özelinde eğitimin başarısızlık nedenlerinden bazıları şu şekilde sıralayabiliriz.

Seyit Ali Büyük’ün Konya’ya tayininin çıkmasıyla birlikte Şubat 2019’dan Mart 2021’e kadar sırasıyla Yahya Çoban, Ömer Yılmaz, Yakup Sarı, Abdullah Kodek İl Milli Eğitim Müdürü olarak atandı.

Bu atanmalar, görevden almalar Milli Eğitim gibi bir kurumda sıradan – rutin işler değildir. Bu durum kurumu, çalışma biçimini ve verimliliğini etkiliyor, zira daire amirleri kurumu tanıyıp hakimiyet oluşturamıyor. Bundan dolayı kurumdaki bazı yetkililer de “nasılsa bu da gidici biz kendi işimize bakalım” tarzında keyfi uygulamalarına devam ediyor.

(Çorum Milli Eğitiminin üzerinde etkisi olan siyasilerin de Çorum’un eğitimine bakış açısını gözler önüne seriyor.)

KEYFİ UYGULAMALAR DEVAM EDİYOR

Zorunlu yer değiştirmeler (rotasyon) nedeni ile ataması ilçeye çıkan Şube Müdürleri halen ‘görevlendirme’ yolu ile İl Milli Eğitim Müdürlüğünde çalışmaya devam ediyorken, ilçelerde sağlık problemi ya da engelliliği nedeni ile il merkezine atanma talebinde bulunan öğretmenlerin ve memurların talepleri mevzuata rağmen reddedilmekte, bu durumda olan öğretmen ve memurlar yargı yoluna başvurmak zorunda bırakılmakta ve atanmaları mahkeme kararıyla yapılmaktadır.

Görevlendirilmelerde hiçbir kıstasa bakılmaksızın keyfi görevlendirmelerle ‘istenilen’ öğretmenler il merkezine çekilmekte, ilçeler arası bile görevlendirilmeler yapılmaktadır.

Ülke genelinde bulaşıcı hastalığın (Covid19) en yoğun yaşandığı illerden birisi olan Çorum’da, Çorum Valisi Sayın Çiftçi’nin “toplu etkinliklerde dikkatli olunması” yönünde uyarılar yaparken; İl Milli Eğitim Müdürlüğü yetkilileri okullara resmi yazı göndermeksizin BİP iletişim sistemi üzerinden mesaj yollayarak “Akif” filmini izlemek üzere sinemaya öğrenciler getirilmesini sağlıyor. Milli Eğitim yetkilileri okullara yolladıkları mesajlarla hafta içerisinde ders programlarının aksamasına neden olurken, bulaşıcı hastalık riskini, öğrencilerin ve ailelerinin sağlığını umursanmamaktadır.

Okul ve kurum gezileri yapan Milli Eğitim yetkilileri kurumların sorunlarına eğilmek, eğitimcilerin sorunlarını ve isteklerini dinlemek yerine sadece resim çekip sosyal medyalarda paylaşmaktadırlar.

19.11.1986 tarihinden beri yürürlükte olan ‘Devlet Memurları Yiyecek Yardım Yönetmeliği’ ilimizde tüm bakanlıkların taşra birimlerinde uygulanırken sadece Milli Eğitimde uygulanmıyor. Bu durumu Eğitim-İş Çorum Şubesinin yargıya taşması ve Samsun Bölge İdare Mahkemesinin 4.İdari Dava Dairesi E.2019/120 ve K.2019/34 sayılı kararı ile öğretmenlerin de Katkılı Öğle Yemeği hakkından faydalanacağını karara bağlanmasına rağmen 2022 Ocak ayı itibari ile İl MEM bünyesinde ancak başlamıştır. İl MEM ve Valilik ile yapılan yazışmalara rağmen hala ilçelerde böyle bir girişimde bulunulmaması da idarenin eğitimciye verdiği değerin bir göstergesi niteliğindedir.

KURUMUMUZA GÜVEN GİTTİKÇE AZALIYOR

Sadece birkaç noktaya temas ettiğimiz bu ve benzeri durumlar karşısında eğitimcilerimiz kendilerini değersiz hissetmekte, eğitimcilerimizin moral ve motivasyonunu aşağı çekmektedir. Eğitimin paydaşları yerine siyasilerin isteklerinin yerine getirilmesi eğitimcilerimizin kurumuna duyduğu güveni azaltmakta ve bu durum çalışma barışını bozmaktadır.

Dolayısıyla ilimizin eğitimdeki başarı grafiğinin aşağı yönde olması öğrencilerimizin ya da eğitimcilerimizin değil idarenin yönetim tarzı ve keyfi uygulamalarından kaynaklanmaktadır.”