İki gün iş bırakan sağlık çalışanları, Çorum Hitit Üniversitesi Eğitim ve Araştırma Hastanesi önünde kitlesel basın açıklaması yaparak sağlıkta yaşanan şiddeti ve cinayetleri protesto etti.

Sağlık sendikalarının ve Çorum Tabip Odası’nın düzenlediği ortak eylem kapsamında hastane önünde bir araya gelen sağlık çalışanları, silahlı saldırı sonucunda katledilen Dr. Ekrem Karakaya’yı kaybetmenin üzüntü ve öfkesini dile getirdi.

Basın açıklamasını okuyan Çorum Tabip Odası Başkanı Dr. Özgür Koçak, şiddeti önlemek için yasaların yeterli olmadığını dile getirdi. 

Özgür Koçak, Hitit Üniversitesi Erol Olçok Eğitim ve Araştırma Hastanesi bahçesinde Sağlık-Sen, Türk Sağlık-Sen, Sağlık Emekçileri Sendikası (SES), Öz Sağlık İş ve Genel Sağlık İş Çorum şubeleri adına açıklama yaptı.

Basın açıklamasına, CHP Çorum İl Başkanı, aynı zamanda sağlık personeli babası Mehmet Tahtasız, Kamu Hastaneleri Hizmetleri Başkanı Dr. İhsan Demirbaş, Hitit Üniversitesi Erol Olçok Eğitim ve Araştırma Hastanesi Başhekimi Doç. Dr. Sinan Zahir, Hitit Üniversitesi Tıp Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Mesut Sezikli de katıldı.

“İNSANLARA SAĞLIK KAZANDIRIYORUZ, CANIMIZDAN, SAĞLIĞIMIZDAN OLUYORUZ”

Çorum Tabip Odası Başkanı Koçak, Ekrem Karakaya'nın öldürülmesinin sağlık çalışanlarına yönelik saldırının sonuncusu olmayacağını söyledi.
Koçak, açıklamada şu ifadelere yer verdi:

“6 Temmuz 2022 tarihinde Konya Şehir Hastanesi 'nde görev yapmakta olan Uzm. Dr. Ekrem Karakaya, silahlı bir saldırganın saldırısına maruz kalarak, yaşamını yitirmiştir. Bu elim olay, "sağlık emekçilerine yöneltilen saldırıların” ne ilkidir ve ne acıdır sonuncusu da olmayacaktır. Sahanın ve sağlık emekçilerinin sorunlarına çözüm bulma odaklı hareket edilmedikçe, ne yazık ki; bu ve benzeri olayların tekrar etmesi muhtemeldir. Sağlık çalışanlarının şiddete uğramaması için atılacak adımlar bellidir. 

Yıllardır söylene gelen çalışmalar ve kanunlar raflarda beklerken sağlık çalışanları canları pahasına hizmet etmeye devam etmektedir. Ülkemizde AVM'lere girerken X-Ray cihazlarından geçerken maalesef hastanelere ısrarla X-RAY konulmamaktadır. X- RAY ile korunamayacağımızı da biliyoruz. Sağlık çalışanlarını ötekileştirdiniz. Hastalarla düşman gibi gösterdiniz. Her sağlık çalışanı da toplumun bir ferdidir; hatta annedir, babadır, evlattır, her şeyden önce bir candır. Bizim için ne daha kıymetli? Raflardaki kıyafetler mi? Biz neyi daha iyi korumalıyız? En çabuk vazgeçebildiğimiz yaşam mı? Yürürlükte olan kanun maddeleri sağlıkta şiddeti önlemek için yeterli değildir. Daha kaç sağlık emekçisinin canına mal olacağı da bilinmemektedir. Bu nida bir çaresizlikle değil bir inatla atılmaktadır. Doktor olabilmek için biz inat etmeyi öğrendik. Tembellikle inatlaştık. Konfor arzumuzla inatlaştık. Uyku ile inatlaştık. Sorularla, sınavlarla inatlaştık. Doktor olduk hastalıklarla, umutsuzlukla inatlaştık. Çünkü biz her canın rahat etmesini, sağlıkla sıhhatle, neşeyle var olmasını diledik.

Biz yaşamı, bir hediye olarak kabul ettik ve bu hediyenin devamı için pek çok şeyle savaştık. O en kıymetli şey, sağlık içindi tüm mücadelemiz. Bu mücadeleyi kazanmak için zamanla yarıştık, mikroplarla savaştık. Biz yaşatmak için çırpındık, çırpınıyoruz. Pe ki bu muydu hakkımız? Her meslek birbirinden kıymetli, değerli. Meslekler arasında bir hiyerarşi oluşturmak değil derdimiz. Ancak hepimiz biliyoruz, en yoğun emek ve zaman, doktor olmak için harcanmakta. Biz sağlık için, her canın yaşam hakkı için; verdiğimiz mücadelede yalnızca hastalıklarla uğraşmak istiyoruz. Biz hastanın, sadece hastalığıyla uğraşmak istiyoruz. Biz savaşımızı hastanın kendisiyle ya da bir hasta yakını ile değil sadece ve sadece hastalıkla ile vermek istiyoruz. 

Bu nida, bu haykırış insanımıza. Bu söz bir hatırlatma. Doktorlarınızı küstürerek, kaçırarak, öldürerek hastalıklarınızı iyileştiremezsiniz. Bir doktor öldüğünde, pek çok insan sağlığa ulaşma hakkından biraz daha uzaklaşmış olur. Bir doktor öldüğünde harcanan onca emek ve tecrübe yok olmuş olur. Bir doktor öldüğünde, yaşam için savaşan bir insan kaybedilir. Ve evet biz sağlık çalışanlarına karşı işlenen suçların ceza tanımlarının yapılmasını bekliyoruz. Sinirleri bozulan bir hastanın ya da hasta yakının işimizi yapmamıza engel olmasını istemiyoruz. Biz emeğimize, sağlığımıza, yaşam hakkımıza sahip çıkılmasını istiyoruz. Biz bu sistematik şiddetin çözümü artık gerçekleşsin diye haykırıyoruz. Tüm sağlık şehitlerini rahmetle anıyoruz. Hepimizin başı sağ olsun.”