1980 yılında meydana gelen Çorum olaylarının 42. yıldönümü nedeniyle Kadeş Barış Meydanı’nda kitlesel basın açıklaması yapıldı.

Çorum Emek ve Demokrasi Platformu tarafından düzenlenen anma etkinliği sırasında Emniyet Müdürlüğü görevlileri geniş çaplı güvenlik önlemi aldı.
Program, katliamlarda hayatını kaybeden canların anısına saygı duruşu ile başladı.

Programa; CHP Bursa Milletvekili Orhan Sarıbal, CHP İl Başkanı Mehmet Tahtasız, Hacı Bektaş Veli Anadolu Kültür Vakfı Genel Başkanı Ercan Geçmez, Avrupa Alevi Birlikleri Konfederasyonu Genel Başkanı Hüseyin Mat, Alevi Bektaşi Federasyonu Başkanı Mustafa Aslan, Pir Sultan Abdal Kültür Derneği Genel Başkanı Cuma Erçe, CHP Merkez İlçe Başkanı Ulaş Tokgöz, CHP İl Genel Meclis Üyeleri, Belediye Meclis Üyeleri, Gençlik ve Kadın Kolları temsilcileri, İl-İlçe yöneticileri, Emek Partisi yöneticileri, bazı sivil toplum kuruluşlarının temsilcileri, platform bileşenleri ile vatandaşlar katıldı.

Emek ve Demokrasi Platformu adına basın açıklamasını DİSK Emekli-Sen Temsilcisi Hikmet Aydın yaptı.

“KATLİAMDA ÖLENLERİN ANISINA ANIT YAPILSIN”

Aydın, “Katliamları anmak, geçmişte yaşanmış acı olayları unutmamak demektir. Ayrıca bunları unutmamak yeniden katliamlar olmasın demektir. Bu nedenle yıllardan bu yana belirttiğimiz temel taleplerden birisi, Çorum Katliamını unutmamak için bir katliam anıtı yapılması talebimizdir. Çorum Katliamı için mutlaka bir anıt dikilmelidir. Bu talebimizden vazgeçmeyeceğiz” dedi.

Hikmet Aydın, konuşmasında şu ifadelere yer verdi:

“Dün Sivas Katliamının anması gerçekleşti bugün Çorum Katliamı anması var. Bu katliamları bir daha yaşanmasınlar diye unutmamak, unutturmamak şiarımız, dün olduğu gibi bugünde var, yarında var olacaktır.

Buradan Kadeş Meydanından tüm kente, tüm ülkeye, tüm Dünyaya sesleniyoruz Çorum Katliamını unutturmamak için mutlaka anıt yapılmasını talep ediyoruz ve yapacağız.

“DOSYALAR YENİDEN AÇILSIN”

Katliam anmalarında diğer bir talebimiz ise Çorum Katliamı dosyaları yeniden açılsın ve suçlular tespit edilip yargılansın. Bu kadar zaman geçti dosya mı olur? Yargılama mı olur? diyenlere Türk Ceza Kanununun 77. Maddesini hatırlatıyoruz.
 77. Maddeye göre

“…… siyasal, felsefi, ırki veya dini saiklerle toplumun bir kesimine karşı bir plan doğrultusunda sistemli olarak işlenen, insanlığa karşı suç oluşturur.
a) Kasten öldürme
b) Kasten yaralama
c) İşkence, eziyet veya köleleştirme

Kanunun tanımladığı tüm olgular Çorum’da 1980’lerde yaşanmıştır. Çorum Katliamı farklı mezheplerin çatışması değildir. Fakat bu katliamı planlayanlar bunun böyle algılanmasını istedi. Çünkü onlarca/ yüzlerce/ binlerce alevi/sünni ortak aynı sokakta mahallede yaşadı yaşamaya devam ediyor. Bu nedenle bu ayrım körüklendi ve kullanıldı.

KATLİAMLAR PLANLI YAPILDI

Çorum’da bu katliam için plan yapıldı. Planlar Valinin Jandarma komutanının elinden gazetelere yansıdı. O dönemin gazetelerinde krokiler planlar yayınlandı.
1980 sıcağında kasten öldürmeler yaşandı, onlarca insan öldü yüzlerce insan yaralandı. İşkence yapıldı, fırınlarda insanlar yakıldı. Bunun en simgesel olanlarını yıllardır belirtiyoruz Ahmet Doğan, Veli Solmaz, Süleyman Atlas, Göksen Kartal işkence yapılarak öldürüldü.

Maraş, Sivas, Çorum katliamlarının planlı bir şekilde hayata geçirilme nedenlerinden biriside ekonomik krizin yükünün halkın sırtına bindirilmesinin, toplumsal muhalefeti sindirmek ve bölmek için yapılmıştır.

12 Eylül Askeri Cuntasına giden yolların taşı bu katliamlarla döşenmiştir.

Roboski, 10 Ekim Gar katliamı, Başbağlar katliamlarının da failleri ve planlayanları ortaya çıkarılmamıştır.

“KATLİAMLARLA YÜZLEŞİLSİN”

Bütün bu katliamlar insanlık suçudur. Bu katliamlarla yüzleşilmeden, ileride olabilecek katliamların önünü alamayız.
Bu nedenle Çorum Katliamı insanlığa karşı suçtur. Dosyalar yeniden açılsın. Bu planı yapanlar, uygulayanlar ortaya çıksın. Bu gerçekler topluma anlatılsın ve toplumsal huzur ve barış sağlansın.

Buradan tüm insanlığa özellikle Çorum Halkına sesleniyoruz, barış kardeşlik ancak eşitlik ve özgürlük ortamında olur. Eşitlik olmadan, kardeşlik olmaz, özgürlük olmadan barış olmaz.

Bu nedenle sokakta, mahallede, okulda, iş yerinde yaşarken geçmişte katliamların nasıl planlandığını ve uygulandığını unutmayalım, unutturmayalım.”