Kovid-19, BM’de Değişimin Habercisi mi? (2)

Dr. Fahrettin Koca DSÖ’nün Başkanı olmalı!

Amerika’nın DSÖ ile ilişkilerini sonlandırdığını açıklaması söz konusu ülke için bir cezalandırma olarak kabul edilecek olsa da, küresel ölçekte sağlıkla ilgili yaşanan ve yaşanacak sorunlar için esasen çözüm içermiyor. Bu nedenle küresel sağlık sisteminin kendinden beklenen çalışma sistematiğine kavuşturulması gerekiyor. Bu amaçla bir çözüm önerisi getirmek gerekiyor. Burada açık olarak söylemek gerekirse; küresel salgın döneminde ortaya koyduğu başarılı performansla Türkiye ve ortaya koyduğu deneyim DSÖ için krizden çıkış noktası olabilir. Birleşmiş Milletler’in bunu dikkate alarak güçlü organizasyon kabiliyeti ve liderliğine tanık olduğumuz Sağlık Bakanı Dr. Fahrettin Koca’yı Dünya Sağlık Örgütü Başkanı olarak göreve davet etmesi beklenmelidir.

Dünya Türkiye’nin Deneyiminden Yararlanmalı!

uluslar arası kuruluşlarda başkan düzeyinde görev yapan üst düzey yönetici bakımından hak ettiği yerde değildir. Bu durum bir lobi işi olarak değerlendirilebilir ve bu nedenle çeşitli girişimlerde bulunulması mümkündür. Ancak ’nin Kovid-19 sürecinde elde ettiği yüksek başarı bu alanda da değerlendirebilir ve yeni bir fırsat alanının doğması söz konusu olabilir. Burada bir örnek olarak 2010 yılında Avrupa Konseyi Parlamenterler Meclisi Başkanlığı’na seçilen ilk Türk milletvekili olan Mevlüt Çavuşoğlu verilebilir. Sayın Çavuşoğlu AKPM Başkanlığı görevini başarıyla tamamladıktan sonra 2014 yılında Türkiye Cumhuriyeti Dışişleri Bakanı olarak görev almış ve halen Cumhurbaşkanlığı hükümet sistemi döneminde yine aynı görevi yürütmektedir(2).

Görüldüğü gibi küresel düzeyde Türkiye’nin etkinliğini artıracak bir faktör olarak uluslar arası kuruluşların tepe yönetici olarak pozisyon bulmak hem Türkiye’nin nitelikli insan kaynağıyla söz konusu kuruluşlara destek vermesi ne yol açacak ve hem de Türkiye’nin yükselen saygınlığına ve gücüne güç katacaktır.

Bu çerçevede bugün Dünya Sağlık Örgütü her ne kadar Kovid-19 sürecinde sarsıntı geçiriyor olsa da, halen küresel sağlık otoritesini temsil eden en önemli kurumsal yapıdır ve bu niteliğini koruyacaktır. Tabii örgüt, yeni dönemin şartlarını dikkate alarak daha işlevsel ve insanlığın geleceği için yeni yönetişim, iş ve eylem modelleri geliştirmek durumundadır. Burada Dünya Sağlık Örgütü’nün yeni normale yani bu yeni döneme yıpranan prestijini onararak güçlü bir giriş yapmalıdır. Bu amaçla tüm ülkelere güçlü liderlik yapabilecek bir yönetim arayışı üzerinde durmak ve yeni bir anlayışla hizmet vermek yönünde çalışması gerekmektedir. Bu kapsamda yukarıda belirttiğimiz gibi Kovid-19 sürecinde doğru politika ve uygulamalarla Türkiye’nin başarısında önemli rol sahibi olan ve kamuoyu yönetiminde mütevaziliğiyle öne çıkan ama aynı zamanda güçlü liderliğine tanık olduğumuz Sağlık Bakanı Dr. Fahrettin Koca’nın Dünya Sağlık Örgütü Başkanı olarak göreve davet edilmesi söz konusu kuruluşa büyük değer katacak, yeni bir anlayışın hakim olmasına yol açacaktır.