Çocuklar için farklı anlamlarla yüklü olsalar da bayramlar, tüm insanlara, insan topluluklarına özgüdür.

İnsan olmaktan kaynaklanan duygusal, moral ve manevi değerleri canlı tutar, besler, bayramlar.

Bazen bir sıcak “merhaba”dır, selamlamaktır, selam almaktır, bayram.

Bazen ise bir “gülümseme”,

Bazen de içtenlikle uzatılmış bir dost elini sıkmaktır...

Ya da bir büyüğün elini öperek alnına koymaktır, bayram.

Hal, hatır sormaktır, el tutmaktır, dost bir omuzuna dokunmaktır, bazen de sarılmaktır.

Bazen bir çocuğa şeker vermek, harçlık vermektir. İhtiyacı olanla bir varlığı paylaşmak, hediye sunmaktır.

Bazen de sadece misafire hoş geldiniz demek, kolonya ve şeker ikram etmektir.

Bazen birkaç satır özenle yazılmış el yazısı ve beyaz ya da renkli kağıtlara dökülmüş duygulardır.

Bazen de bir telefon mesajı, uzaktan gelen bir ses veya görüntüdür ya da bir sosyal medya iletisidir.

Bazen 58 saniyede yazılmış olsa da, posta kutusuna düşen bir elektronik postadır.

Bazen de zamanlı ya da zamansız olduğu bile tartışılamadan vedalaşılan bir canın, Annenin, Babanın, Dedenin, Ninenin hep canlı kalan sıcacık bakışı, bağrına basışı, içten sesi, sevinci ve yol gösterici öğüdünün hatırlanmasıdır.

Bazen Yahya Kemal’in kabulüyle bayram; sabah Süleymaniye’de bulunmak ve bayram sabahını” yaşamaktır veya yine şiirde yer aldığı gibi “bayram sabahı gönlünü ışıklarla doldurmaktır.”

Bazen de “ahh! o eski bayramlar diye”, bir dalma yada derin bir iç çekmedir…

Bazen de neşe ve mutluluk içinde sevdiklerinle ortak bir anı, bayramın anlamını içine çekerek paylaşmaktır…

***

Ne olursa olsun duygu ve samimiyet vardır, bayramlarda.

Anlam yüklüdür bayramlarda her bir an, her bir hareket, her bir söz, her bir bakış. Çünkü içten olmayı gerektirir bayramlar ve içtenliği ölçüsünde her selam, her kelam kabulümüzdür vesselam…

Güzel ülkeme ve güzel insanlarına, anlamına layık şekilde yaşanacak nice değer yüklü bayramlar temennisiyle…