Kovan ve arıcılık malzemeleri alımı üzerine sunduğu 50 bin 700 liralık projesi için 27 bin 720 lira hibe alan Arslan, yaşantısı ve projesi hakkında şu bilgileri verdi:

“1967 Bayat doğumlu, evli ve iki çocuk babasıyım. 1990 yılında imam ve hatip olarak çalışma hayatına başladım. Çalışma hayatım sırasında 2007 yılında MS hastalığına yakalandım ve 2010 yılında yürüme yeteneğimi kaybettim. O zamandan beridir akülü araçla hayatımı devam ettiriyorum. O dönemdeki yöneticilerim bu durumumdan dolayı beni merkezde müftülükte görevlendirerek yardımcı oldular. 25 yıllık görev süremin sonunda emekli oldum.

ARICILIK İŞİ GÜZEL BİR HASTALIK, BULAŞTIĞI ZAMAN BİR DAHA BIRAKAMIYORSUNUZ

Arıcılıkla köylerde imamlık yaptığım yıllarda ilgilenmeye başladım. Yaklaşık 20 yıllık arıcılık tecrübem var. Ben imkanı olan herkese, komşularıma, gençlere arılarla uğraşmalarını tavsiye diyorum. Arıcılık işi güzel bir hastalıktır. İnsana bulaştığı zaman bir daha arıcılığı bırakamıyorsunuz.

ENGELLİ OLMAK ÜRETMEYE VE ÇALIŞMAYA ENGEL DEĞİL

Engelli arkadaşlarıma şunu söylemek istiyorum. Ben engelliyim diye eve kapanmayın. Azim ve çalışma isteği olduğu sürece engelli olmak hiçbir zaman üretime ve çalışmaya engel değildir. TKDK’nın desteğini basından öğrendim. Projemi hazırlattım ve kabul edildi. 300 adet kovan ve arıcılık malzemeleri aldım. COVİD 19 pandemi süreci olmasına rağmen, TKDK’nın yönetici ve çalışanlarının çok desteğini gördüm. Onların özverili çalışmalarıyla projem hayat buldu. Arıcılık işi sürekli vaktinizi alan bir iş değil. Zaman zaman bakımları yapıldığında kendiliğinden yürüyen ve sezonluk bir iş. Dolayısıyla başka işlerinize de engel olmuyor. Ben haftada bir köyüme gelerek evimin önündeki arılığımda arılarımın bakımını yapıyorum. Köyümdeki komşularım her zaman bana yardımcı oluyorlar. Şu an 30 kovan arım var. Aldığım destekle bu sayıyı artırmayı planlıyorum. Ben hem bal üretiyorum, hem de kovan bölme yöntemiyle arı üretip arılı kovan satıyorum.

ÇORUM’DA İLK AKÜLÜ ARAÇ TAMİR ATÖLYESİNİ AÇTIM

Rahatsızlığım sonrasında kullanmak zorunda kaldığım akülü aracımın zaman zaman ortaya çıkan arızalarını ve periyodik bakımlarını kendim yapmak için Çorum Hitit Üniversitesi ve Ankara’da bu işlerle uğraşan firmalarda eğitim alarak, sertifika sahibi oldum. Sonrasında benim gibi engelli olup da akülü araç kullanan ve yaşadığım sorunlara benzer sorunlar yaşayan tüm engellilere hizmet etmek için 2019 yılında civar illere de hizmet veren ilk akülü sandalye bakım ve tamir atölyesini açtım. Hayat bana bu kaderi yaşatıyor. Ya bir kenarda oturup kaderime razı olacaktım ya da bir şeyler yapmaya çalışacaktım. Ben tüm engelli kardeşlerime de örnek olmak adına ikinci yolu seçtim ve mevcut durumumla hayatla mücadele etmeye karar verdim. Devletimiz bu işimde de yanımda oldu. Çorum Valiliğimiz ve KOSGEB desteğiyle açtığım iş yerimde, aldığım eğitimlerle tamir ve bakımını öğrendiğim akülü araçların artık her türlü sorununu çözebiliyorum.

DEVLETİMİZ TÜM GÜCÜYLE ENGELLİLERİN ARKASINDA

Eskiden devlet işe alımlarda genel şartların yanında “herhangi bir engel bir hali olmamak” diye ayrı şart yazardı. Şimdi devletimiz tüm gücüyle engellilerin arkasında duruyor. Nereye gitsek tüm kapılar ardına kadar bizlere açık oluyor. Verdiği desteklerle hayata daha sıkı bağlanmama neden olan devletimize, Çorum Valimiz Sayın Mustafa Çiftçi ve valilik çalışanlarına, milletvekillerimize, işimin düştüğü tüm kamu kurum ve kuruluşlarındaki yönetici ve çalışanlarına, her zaman yanımda olan aileme ve komşularıma çok teşekkür ediyorum.”