24_25 Eylül hafta sonu Şanlıurfa’daydım...
Şanlıurfa Bel. Bşk. Dr. Eşref Fakıbaba’nın davetlisi olarak toplantıya ve alan gezilerine katıldım...
Kenti dolaşırken binyılları ayaklarımın atında hissettim, gözümün ucunda gördüm... Dinledim...
Tarihi uykusundan uyandırıp, tamir edip, hayat verip, bu günün de içinde yaşamayı başlatmışlar.... Başarmışlar...
Gaziantep Bel. Bşk. Dr. Asıl Güzelbey Şanlıurfa'yı EN HIZLI DEĞİŞİEN KENT olarak tanımladı... Çok yerinde bir tespitti…
Oysa Gaziantep'de hızlı gelişen ve değişen kentlerimizden biri...
Sayın Fakıbaba da Gaziantep kentine övgüler yağdırdı...
Ben en iyisini yaparım havası yoktu... Takdir ve paylaşım vardı...
Şanlıurfa kenti kendini aşmış, kabuğunu kırmış ışık hızı ile yol alıyor... Kente ve kentliye hizmet için çalışıyor birileri...
Kentin tarihinden söz etmeye gerek duymuyorum... Bunu herkes biliyor...
Ama GÖBEKLİTEPE'nin Bilinen tarihin SIFIR NOKTASI OLDUĞUNUDUYMAYANIMIZ VARDIR...
Urfa sadece Balıklı Göl’den ibaret olmadığı gibi, çiğ köfte ve sıra gecelerinden öte kültürlerin buluştuğu bir kent var orada...
Sayın Fakıbaba, kentli için ve kent için tasarlayıp, uyguladıklarını ve gelecekteki yapacaklarını anlatırken soluksuz dinledim ve izledim...
Ben yaptım demiyordu...
Her yapılanı kimle nasıl yaptıklarını anlattı, gerektiği yerde teşekkürünü tüm yüreği ile isim isim sergiledi...
İşte başarının sırrından biri paylaşımdı bence...
Kenti ve halkı için ortak kararlarda , birleşip, ortak gücü kullanıyor... Bu da bir diğer sırrı...
Bir diğeri de kadınları arkasına almış...
Şanlıurfalı bir kadın eşinin yanında belediye başkanı için BENİM AŞKIM diyebiliyor...
Niye dediğimde de... Benim doktorum, nerde görse halimizi hatırımızı sorar, sohbetimizi ederiz, Sırtımızı sıvazlar, çocuklarımızın yanağını okşar dedi...
Şanlıurfa’yı çok değiştirdi, bizim için çok şeyler yaptı diyorlar...
Bizi önemsiyor diyor kadınlar...
İşte asıl sır buydu bence ... Kentin insanına dokunabilmek... Dilinden konuşmak... Onlarla aynı düzeyden hayata bakmayı başarmak...
Arkadaşımla kenti geziyoruz tanıtırken bunu Fakıbaba yaptı, bunu da bunu da dediler...
Adına yakışır gerçekten, BABALAR gibi kentine ve insanına sahip çıkmış...
Kutluyorum sizi SAYIN BAŞKAN...
Gözlemleyip, kentinizin ve insanınızın teşhisini koyup, tedavisini yapıyorsunuz...
Ben değil , BİZ olmayı başarmışsınız...
Bizim kentimiz Tarsus’ta ben olmaktan kurtulup, biz olabilmeyi deneseeee… Neler olur neler…