Tarım ve Orman Bakan Yardımcısı Ebubekir Gizligider, Tarımsal Üretim Planlaması ve Yeni Destek Modellerine ilişkin, "Sistemin en güzel yanı öngörülebilirlik yani artık kim ne yaparsa neyle karşılaşacağını biliyor olacak." dedi.

Gizligider, İl Tarım ve Orman Müdürlüğü Toplantı Salonu'nda düzenlenen "Tarımsal Üretim Planlaması ve Yeni Destek Modelleri" tanıtım toplantısında yaptığı konuşmada, Türkiye'nin ulaşım, sağlık, güvenlik ve savuma sanayisi alanlarında çok iyi noktalara geldiğini, yeni destek modeliyle tarımı da çok iyi bir noktaya taşımak istediklerini söyledi.

Devrim niteliğinde bir planlama hazırladıklarını dile getiren Gizligider, "Bu, devlet aklıyla ortaya konan bir modeldir. Türkiye'de 20 yıldır şu sorular var. 'Bizim neyi, nerede, ne kadar üreteceğimizin bir üst akılla belirlenmesi lazım. Artık bu çağda bu soruları daha fazla duymaya takatimiz yok. Patates bu yıl para etti, hepimiz yüklendik. Önümüzdeki yıl patatesin fiyatı ne olacak? Ya da tam tersi, gerektiği kadar üretemediğimizde fiyatlar tavan yaptı, ne olacak? Kimin nerede neyi ne kadar ve temele de suyu koyarak yapmaya çalıştığımız planlamadır üretim planlaması." diye konuştu.

Eğitim-İş Sendikası'ndan coşkulu Cumhuriyet Balosu! Eğitim-İş Sendikası'ndan coşkulu Cumhuriyet Balosu!

Türkiye'nin tarım gayrisafi yurt içi hasılasıyla dünyada 10'uncu, Avrupa'da 1'inci sırada olduğunu ifade eden Gizligider, dünya nüfusunun son 50 yılda ikiye katlandığını, 2050 yılında dünya nüfusunun 10 milyara ulaşacağını, dolayısıyla Türkiye'nin üretim planlama programına geçmeyi artık erteleyemeyeceğini kaydetti.

Çiftçinin 400 metrede derinlikten kaçak yollarla su çekmesi durumunda, gelecek nesillerin suyunu çekmiş olacağına işaret eden Gizligider, Konya'da çiftçilerin kendisine "Artık çektiğimiz su tuzlu ve sıcak geldi." dediklerini anlattı.

- "Destekler 3 kat, yer yer 4 kat artacak"

Suyu merkeze alan tarımsal üretim planlamasıyla çiftçileri yönlendirmeyi hedeflediklerinin altını çizen Gizligider, devlet ve üreticilerin kol kola girerek belirlenen bölgeler için belirlenen tarımsal üretimin yapılmasıyla hem çiftçinin hem de devletin kazançlı olacağını söyledi.

Gizligider, şunları kaydetti:

"Destekler 3 kat, yer yer 4 kat artacak. Beraber kazanalım ama biz 'Bu ilçede bunları ekmeyin.' diyorsak bil ki burada sana garezimiz yok. Bil ki aslında buna toprak artık izin vermiyor. Bil ki artık orada bu su kaynakları 'Pes, benden bu kadar.' diyor. Zaten biz bu planı yapmazsak belki 8-10 yıl sonra istesek bile plan yapmaya ihtiyaç kalmayacak. Korkumuz, endişemiz budur."

Planlama kapsamında Türkiye'de temmuz ve ağustos aylarında üniversiteler, ziraat odaları, ticaret ve sanayi odalarının, çiftçilerin bulunduğu komisyonlar kurularak il ve ilçelerde nelerin ekilebileceğinin kararlaştırıldığını bildiren Gizligider, "Sistemin en güzel yanı öngörülebilirlik yani artık kim ne yaparsa neyle karşılaşacağını biliyor olacak. Burada önceliğimiz, biz kendimize yeteceğiz. 85 milyon, artı misafirlerimiz, artı 55 milyon turistimiz var. Sonra ihracat konuşacağız. Daha pahalıysa bile biz üreteceğiz. Kaldı ki Anadolu, buğday başta olmak üzere dünyadaki birçok ürünün ana vatanı." ifadelerini kullandı.

Planlamaya göre tarım hibe ve kredilerinin, hangi ilçede üretileceği kararlaştırılan ürünler için verileceğine dikkati çeken Gizligider, ayrıca sözleşmeli üretimin yaygınlaştırılacağını söyledi.

- İki yıl işlenmeyen tarlalar kiralanacak

Gizligider, iki yıl işlenmediği belirlenen arazilerin devlet tarafından kiraya verileceğini belirtti.

"Devlet diyor ki 'Miras dahil herhangi bir sebeple iki yıl boyunca araziyi boş durdurmak senin hakkın değil.'" ifadesini kullanan Gizligider, şöyle konuştu:

"Köy halkı öncelikli olmak üzere, elektronik ihaleyle ve muhammen bedeliyle bir yıllığına kiralanacak ve kira bedeli arazi sahiplerinin hesabına yatırılacak. Bu tür arazilerin, toplam arazinin yüzde 10'unun üzerinde olduğunu biliyoruz. Yazık, bu toprak niye boşa dursun? Şu anda komisyonlarımız çalışıyor. 5 Nisan 2025 itibarıyla tespit edilecek. Arazi sahipleri ile görüşülüyor."

Planlama kapsamında tarıma 165 desteği sadeleştirip 12 ana desteğe indirdiklerini bildiren Gizligider, bitkisel üretim destekleriyle ilgili, "Çiftçiler, beraber kararlaştırdığımız ürünleri ekerseniz yüzde 100 mazot, yüzde 50 gübre, diğer ürünlerden ekerseniz yüzde 50 mazot, yüzde 25 gübre desteği vereceğiz." ifadelerini kullandı.

Hayvancılıkta da kadınlara ve gençlere yönelik ilave destekler verileceğini vurgulayan Gizligider, 20 başa kadar hayvanı olan aile işletmelerine desteği 2 bin 68 liradan 5 bin 700 liraya yükselttiklerini sözlerine ekledi.

Gizligider, toplantının basına kapalı bölümünde üreticilerin sorularını yanıtladı.