CHP Ankara Milletvekili, Parti Meclis Üyesi ve TBMM Kadın-Erkek Fırsat Eşitliği Komisyonu Sözcüsü Gamze Taşcıer, konuşmasında kadın cinayetlerine ve Sedat Peker’in iddialarına değindi.
Taşcıer, “Türkiye’de her gün kadınlar öldürülürken kadınları koruması gereken devlet kimi koruyor? Suç örgütü liderlerini, bir avuç müteahhitti, yandaş gazetecileri koruyan bir iktidarla karşı karşıyayız. AKP iktidarının ülkeyi 19 yılda getirdiği noktayı tek kelimeyle özetlersek çürümüşlük diye çok net ifade edebiliriz. Bugüne kadar bizlerinde söylediği devletin mafyayla, cemaatle hukuk dışı ilişkileri kendi içlerinden biri tarafından ilk defa bu kadar yüksek sesle dillendiriliyor. İddialar son derece vahim” dedi.
CHP Ankara Milletvekili, Parti Meclis Üyesi ve TBMM Kadın-Erkek Fırsat Eşitliği Komisyonu Sözcüsü Gamze Taşcıer, “5 ay önce imam nikahlı eşi tarafından katledilen Aslıhan Dal’ın ilk duruşması için buradayız. Kadına yönelik şiddet her gün artarak devam ediyor. Şunu biliyorlar ki 3, 5 yıl yatıp çıkacaklar. Cezasızlık adeta bir kültür haline gelmiş durumdadır. Bütün kadın cinayeti davalarında bütün katiller aynı şeyi söylüyor. O saatte sokakta ne işi vardı, erkekliğime laf söyledi, çocuklarla ilgilenmiyordu gibi bahaneler. Ve bu davaların sonucunda haksız tahrik ve iyi hal indirimi adı altında bu cezaların indirilmeye çalışıldığını üzülerek gözlemliyoruz. Bu indirimler katilleri cesaretlendiriyor ve 3 , 5 yıl yatarım düşüncesi buradan kaynaklanıyor. Bu gün Aslıhan Dal’ın katili yargılanacak. Peki onu öldüren Şule Çet’i , Ceren Damar’ı öldüren katiller sadece bir kişi mi? O saatte sokakta ne işi vardı? Sorusunu soran herkes öldürülen kadınların katilidir. İstanbul Sözleşmesi’nden çıkma kararı alanlar bu zihniyete sebep olan kişilerdir. Mücadelemiz bu zihniyetledir. Mücadelemiz başarıya ulaşana kadar biz kadınlar haklarımıza, hayatlarımıza sahip çıkmaya devam edeceğiz” ifadelerine yer verdi.
“TEK BİR CUMHURİYET SAVCISI DAHİ CESARETLE, BU İDDİALARI SORUŞTURALIM DİYEMEDİ”
Taşcıer, “Peki Türkiye’de her gün kadınlar öldürülürken kadınları koruması gereken devlet kimi koruyor? Suç örgütü liderlerini, bir avuç müteahhitti, yandaş gazetecileri koruyan bir iktidarla karşı karşıyayız. AKP iktidarının ülkeyi 19 yılda getirdiği noktayı tek kelimeyle özetlersek çürümüşlük diye çok net ifade edebiliriz. Bugüne kadar bizlerinde söylediği devletin mafyayla, cemaatle hukuk dışı ilişkileri kendi içlerinden biri tarafından ilk defa bu kadar yüksek sesle dillendiriliyor. İktidar, bu iddiaları dış güçlerin oyunu, iktidarın başarısını kıskananlar diye nitelendirmek gibi bir gaflette bulunmamalı. Çünkü iddialar son derece vahim ve endişe verici. Bu ülkede başbakanlık yapmış kişinin çocuğunun uyuşturucu ticaretiyle isminin alınıyor olması, bu ülkenin bakanlarının mafya liderleriyle ilişkiler içerisinde olması, yandaş gazetecilerin hangi otellerde nasıl konaklama işlemlerinin yapıldığı iddialarının cevapları verilmeli. Biz mecliste bu konular araştırılsın diye bir komisyon kurma kararını önerdik. Öldürülen Gazeteci Kutlu Adalı ile ilgili bir araştırma komisyonu kuralım dedik. Ne oldu? KKTC Meclisi oy birliğiyle evet bu iddialar vahim gelin araştıralım derken TBMM’de AKP ve MHP oylarıyla bu araştırmanın yapılması engellenmeye çalışıldı. Tek bir Cumhuriyet Savcısı dahi cesaretle, bu iddiaları soruşturalım diyemedi. Çünkü ülkeyi 19 yılda getirdikleri bütün devlet kurumlarının adaletin, demokrasinin çürümüş halde olduğu bir Türkiye yarattılar. Kurumları itibarsızlaştırdılar” açıklamalarında bulundu.
“İDDİALAR SON DERECE VAHİM”
“Bir diğer önemli iddiada Ziraat Bankası’ndan çekilen ve ödenmediği iddia edilen 750 Milyar Dolarlık kredidir” diyen Gamze Taşcıer, “Örgütümüzle birlikte Çorum’da kahveci esnafımızı ziyaret ettik. Gerçekten esnaf zor durumda. Pandemide 15 ay boyunca tek başlarına bırakıldılar. Kiraları, stopajları vergileri her şey tıkır tıkır zamanında ödenirken devlet bu vatandaşlarımızı görmezden geldi. Geldiğimiz noktada artık işin içinden çıkılamayacak durumdalar. Kahvehaneci esnafı diyor ki oyun oynatamadığımız sürece bomboş. Peki kredi çektiniz mi dedim. Çektik dediler. 6 ay öteleme verdiler ama 6 ayın sonunda dükkanlar hala kapalıydı dedi. O kredi günü geldiğinde kredisini ödemeye başlarken eğer birileri devlete ait bankadan 750 Milyar Dolar kredi çekip bu güne kadar tek kuruş dahi ödemediyse bir an önce bu iddianın cevaplanması gerekiyor. İktidar diyorsa ki bunların hepsi iftira, o zaman diyoruz ki gelin aklanın. Biz bu iddiaların hepsini araştıralım. Kimlerin hangi ilişkilerde olduğunun hepsini ortaya koyalım. Değilse zaten sorun yok. Ama eğer bunlar doğruysa Türkiye Cumhuriyeti’nin demokrasisi açısından, hukuku açısından son derece vahim iddialar. Bu gün Çorumdayız. Bende Ankara’dan Çorum hemşerilerimizin nüfus olarak fazla olduğu bir memleketin milletvekiliyim. Dolayısıyla bu günde burada sizlerle birlikte olduğum için son derece mutluyum. Bütün bu yaşanan olumsuz zor, kötü tabloya rağmen bu ülkede hiçbir zaman umudu kaybetmedik. Bizler Ulu Önder Mustafa Kemal Atatürk’ün o şartlarda bile umudunu kaybetmediği bir Türkiye’de bu gün bizim umutsuzluğa kapılmak gibi bir lüksümüz olamaz” açıklamalarında bulundu.
Toplantıya CHP İl Başkanı Mehmet Tahtasız, Merkez İlçe Başkanı Ulaş Tokgöz, Kadın Kolları Başkanı Kamile Anar ve partililer katıldı.