Üretimin değil ithalatın olduğu bir ülkede açlığın, yoksulluğun, kötüye gidişatın önlenemeyeceğine dikkati çeken CHP Çorum İl Başkanı Mehmet Tahtasız, son 19 yılda ithalata 126 milyar dolar ödendiğini kaydetti.

CHP İl Başkanı Mehmet Tahtasız, beraberindeki parti yöneticileri ile birlikte Çorum Merkez Uğrak Köyünü ziyaret ederek vatandaşların sorun ve taleplerini dinledi.

Köy Muhtarı Yaşar Sayar ve vatandaşlarla sohbet eden Tahtasız, üreticinin artan maliyetlerinin üretim durumunu olumsuz etkilediğini belirterek, tarım, hayvancılık ve sanayide acil tedbirlerin alınması gerektiğine dikkati çekti.

Son bir yıl içerisinde mazota yüzde 115, gübreye yüzde 400, yeme yüzde 120, tohuma yüzde 120, zirai ilaca yüzde 100, elektriğe yüzde 120 oranında zam yapıldığına vurgu yapan Tahtasız, “Bir çiftçinin 1 yılda kullandığı mazot miktarı 3 milyar litre. Çiftçinin 2022’de mazota vereceği para 46 milyar lira. 2022’de verilecek tarımsal destekleme miktarı ise 29 milyar lira. Verilen destek miktarı çiftçinin mazot giderinin ancak %63’ünü karşılıyor. Çiftçinin mazot, gübre, tohum masrafını karşılayacak destek maalesef yok. Bugün çiftçimiz üretemiyor. Nasıl üretsin ki? Artan maliyetler karşısında çiftçi ayakta duramaz hale geldi. Tarımsal girdiler öyle pahalandı ki, çiftçi nasıl alsın, nasıl üretsin?” diye konuştu.

Tahtasız, konuşmasında şu ifadelere yer verdi:

GIDA KRİZİ, AÇLIĞA VE YOKLUĞA DÖNMESİN

Ülkemiz zor bir süreçten geçiyor. Ülkemizin içine düşürüldüğü bu zorlukların tek sorumlusu Saray ve AKP’dir.

Bir avuç azınlık dışında kalan geniş halk kesimleri her gün iğneden ipliğe gelen zamlar altında eziliyor.

İnsanlarımız faturalarını ödeyemediği gibi, sofrasına gıdayı ulaştıramıyor. Market market, pazar pazar gezerek ucuz gıdayı arıyor. Çok sayıda vatandaşımız ise akşam kapandıktan sonra semt pazarlarından arta kalanlar ile gıda temin etmeye çalışıyor.

Herhangi bir güvencesi, geliri olmayan insanlarımız çöp konteynerlerinde yiyecek arıyor.

AKP ve Saray’ın 20 yılda ülkemizi ve insanımızı getirdiği acı tablo budur.

Kentlerde yaşanan yoksulluğun sebebi köylerdeki yoksulluktan kaynaklanmaktadır.

Her geçen gün tarımdaki nüfus, tarım alanları azalırken çiftçiye ya borç ya göç düştü.

AKP çiftçiye destek verip tarımsal üretimi arttırmak yerine ithalatı tercih etti. Dövizin bol, liranın değerli olduğu dönemlerde ithalat nedeniyle gıda ürünleri ucuzdu. Ancak artan döviz kuru ile ithalat daha pahalı. O nedenle de gıda enflasyonu aldı başını gitti. Buna rağmen ithalata devam etti.

Bugün, bereketli Anadolu topraklarında beceriksiz AKP ve Sarayın uyguladığı ithalat nedeniyle, ucuz gıda hayal oldu. Çünkü üretim yok, ithalat var.

Son 19 yılda tarımsal ithalata 126 milyar dolar ödendi.

Türkiye üretmiyor. Bugün çiftçimiz üretemiyor. Çiftçi borçları 200 milyarı aştı. Çiftçinin maliyetleri artarken, ürünü para etmiyor. Tüketici de daha pahalı gıda almak zorunda kalıyor. Boğazından kısıyor.

Tarımdaki kötü yönetimin yarattığı sorunları 85 milyon vatandaşımız iliklerine kadar hissediyor.

Bu kötü gidişten dönmenin, bu cendereden çıkış yolu, ülkemizin kurucusu Büyük Lider Mustafa Kemal Atatürk’ün çizdiği yolda yürümekle olacaktır.

“Üreten köylü milletin efendisidir” diyerek yok olma noktasına gelen bir ülkeyi ziraatla ayağa kaldıran Atatürk’ün yolu, yolumuz olmalıdır.

Çiftçimizin üretime devam etmesi ve kazanması için, vatandaşımızın sağlıklı ve ucuz gıdaya ulaşması için, gıda bağımsızlığı ve gıda güvenliği için eyleme geçilmelidir.

Çünkü Türkiye’de uzun süredir devam eden gıda krizi var. Bu durum böyle devam ederse gıda kıtlığı yaşanacaktır.

Bugün yaşanan sorunlara karşı mevcut hükümeti göreve davet ediyoruz ve önerilerimizi uygulamaya davet ediyoruz:

- Acilen tarımsal üretim planlaması yapılmalı. Ülkemizin insanının ihtiyacını karşılayacak ve ihracata konu olacak ürünlerin yetiştirilmesi ile ilgili hangi bölgede hangi ürünlerin yetiştirileceği önceden belirlenmeli. Desteklemeler buna göre yapılmalıdır.

- Üretimi yetersiz olan ve stratejik tarımsal ürünlerde önceden alım fiyatı ve alım garantisi açıklanmalıdır. (Buğday, arpa, mısır, çeltik, kuru fasulye, mercimek, nohut, ayçiçeği, pamuk gibi)

- Toprak analizi ile beraber çiftçimizin kullanacağı gübrenin %50’si desteklenmelidir.

- Çiftçimizin kullandığı mazotun vergileri kaldırılmalı. ‘Yarısı bizden yarısı sizden’ sözü tutulmalı ve hükümet çiftçinin mazotunun yarısını karşılamalıdır.

- TİGEM, tarımsal üretim alanlarında damızlık hayvan ve tohumluk üreterek, çiftçimize ucuz tohum ve damızlık hayvan sağlamalıdır.

- Tarımsal sulamada kullanılan elektrikte vergi yükü kaldırılmalıdır. Elektrik borçları hasat sonu ve faizsiz tahsil edilmelidir.

- Tarımsal sulamada kullanılan su fiyatları düşürülmelidir. 2021 yılının fiyatları uygulanmalıdır.

- Tarımsal destekler, Tarım Kanunun 21. Maddesine göre Gayrisafi Milli Hasılanın %1’inden az olmayacak şekilde ve zamanında ödenmelidir. 2022 desteği 79 milyar lira olarak verilmelidir.

- Hayvansal üretimde süt/yem paritesi 1,5 (bir litre süt ile 1,5 kg yem), et/yem paritesi 1’e 25 (bir kilo et ile 25 kilo yem) pariteyi koruyacak destekleme primi verilmelidir.

- Mera alanları ıslah edilerek çiftçimizin hizmetine sunulmalı. Çiftçinin ucuz yeme ulaşması sağlanmalıdır. Kapalı mera alanları üretime kazandırılmalıdır.

- Tarımsal üretimin güvence altına alınabilmesi için ÇKS’ye kayıtlı tüm üretim alanları devlet tarafından sigorta kapsamına alınmalıdır. Çiftçilerimizi doğal afetlere karşı koruyacak şekilde sigortalanmalıdır.

- Çiftçimizin 200 milyarı aşan toplam borç yükünün azaltılması için bankalarda ve tarım kredi kooperatifindeki kredilerinin faizinin silinmesi, kalan paranın çiftçinin ödeme gücüne göre uzun vadelere yayılarak yapılandırılmalıdır.

- Çiftçimizin sosyal güvencesi BAĞ-KUR primlerindeki zamlar geri alınmalı, prim gün sayısı 15 güne düşürülmelidir.

- Tarımsal desteklemelerden su ve elektrik borçları kesilmemelidir.

- Mevsimlik tarım işçilerinin insanca yaşam koşulları sağlanmalıdır.

Ülkemizin içinde bulunduğu bütün sorunların kaynağı AKP ve Saray’dır. Biliyoruz, sorunların kaynağı olanlar çözüm üretemezler. Onun için derhal seçime gidilmeli, halkın iradesine başvurularak bu kötü gidişe son verilmelidir.

Çözüm halktan yana bir yönetimle olacaktır.”

Uğrak Köyü ziyaretine; CHP İl Başkanı Mehmet Tahtasız ile birlikte Merkez İlçe Başkanı Ulaş Tokgöz, İl Başkan Yardımcıları Ümit Er, Kenan Sır ve Burhan Erdem katıldı.