Kadınlar, kadınlar, kadınlarrr...
Bir ülkeyi çökerteceksen önce kadınlarını eğitimsiz bırakacaksın, evden dışarı çıkarmayacaksın, o ülkenin eğitim seviyesini ve kalitesini düşüreceksin ki ilerlemesin, çökertilebilsin emrini vermiş işgalci güçler...
Ülkemizde kadın var mı Allah aşkına...?
Bir maldan ötemi ki kadının yeri?
Oysa dışarıdan bizi görenler: 
Türk kadınlarının en büyük süsü Türk oluşlarıdır. Onlar süslenmek için elmas veya zümrüt takınmıyorlar, belki üzerlerinde taşıdıkları o taşları süslemiş ve kıymetlendirmiş oluyorlar. Çünkü her Türk kadını canlı bir inci ve paha biçilmez bir pırlantadır. - Lady Mary Wortley Montagu diyerek değerlendirmişlerdir bizleri…
Bir kadın olarak gördüğüm manzara ürkütücü derecede korkunç...
Tavuk gibi boğazlanan bizler...
Kafasına kuşun sıkılan bizler...
Boğazına ip atılan ve töreye kurban edilen bizler...
Dayak şiddet desen had safhada...
Reklam içinde vitrinlerdeyiz, bazense tenimiz kullanılıyor...
Her olumsuzluğun sorumlusu da yine biz kadınlar görülüyoruz...
Tarlada işçi, devlette memur, çalışan, her daim ev kadını...
Oysa Önce anne kadın...
Her şey kadından geçer... Erkekleri de yetiştiren bizler değimliyiz?
Ama kadını öyle hüküm altına alıyor ki toplum mühendisleri, güya değer vererekten kadını köleleştiriyorlar...
Kendimizdeki kadının değerini, erkekler üzerinden yükleyiveriyorlar… Erkeğin iki adım arkasında olması gerektiği olgusunu beyinlerde işliyorlar... Bu arada dinimizi de malzeme ediveriyorlar oya, oya işliyorlar...
Şu da var ki biz kadınlar buna izin veriyoruz...
Nasıl mı?
Onlara kapı açıp yol gösterirken biz her daim kapı arkasına süpürülmemize sessiz kalıyoruz...
Buyurun bakın yerel seçimlerde bütün partiler dâhil kaç KADIN aday göstermişler?
Ve de nüfusumuzun çoğunluğu kadınken... 
Bizler ne yapıyoruz? 
Babamızı, kardeşimizi, eşimizi yüceltiyoruz, neden anamız, bacımız demiyoruz? Tabiî ki desteklenmesi gereken yerde onları da destekleyeceğiz… 
Biz kendi değerimizi bilmezsek her zaman erkekler bizi kapı arkasına süpürmeye mahkum edeceklerdir... Süpürürlerde, egoları gereği...
Ben partilerin KADIN KOLLARI diye ayrıştırılmasına da karşıyım...
Ülkenin idaresi ve her yerde, erkeğin aklı ve gücünün, kadının akıl ve MANTIK  süzgecinden mutlaka geçirilip, yoğrulup ortak İRADEYLE yönetilmelidir ki ANA VATANA zeval gelmesin...
Şimdilerde kadın kollarını bırak kadınlara, ayrı seçmen büroları açılaraktan ayrışma had safhaya gelmiş durumda...
Sonumuz köleliğin başka boyutu...
Kadına başörtülü eğitim özgürlüğü vermişler... Sen evde otur ve üç, beş çocuk doğur senin özgürlüğün bu kadar denmektedir… Çalışması da kocanın iznine tabi olabilir…
Eeee af edersiniz de bizde eşşek olmaya gönüllü olursak semer vuran çok olur... 
Canları sıkılınca da istedikleri gibi katlederler...

***
Milli Eğitim Sistemimiz derseniz içinden çıkılmaz hlade geri sayım hızla devam ediyor...
Dershaneler... Özel Okullar... Cemaatler... Özel dersler...
Çocuklar şaşkın, aileler maddi külfette...
Yakında kız çocuklarını da okutmayın evlendirin çocuk yapsın diyebilir o mühendisler...
Hadı buyurun, Danıştay yaptığı açıklama ile  1,2 milyon öğrencinin SBS puanının iptal edildiğini duyuruyor. Bakalım sonuç ne olacak? Sınavlara da zaten güven yok…
Sağlıcakla__Kadınca_