Türk Medeni Kanunu’nun kabul yıldönümünde açıklama yapan CHP Çorum İl Kadın Kolları Başkanı Kamile Anar, "AKP iktidarının kadın erkek eşitliğine inanmayan zihniyeti, her geçen gün kazanılmış haklarımızı aşındırdı. Kadınlar, Medeni Kanunla elde ettikleri başta nafaka olmak üzere hiçbir hakkından vazgeçmeyecek" dedi.

CHP Çorum İl Başkanlığında gerçekleştirilen basın açıklamasına CHP İl Kadın Kolları Başkanı Kamile Anar, CHP Çorum İl Başkanı Mehmet Tahtasız, CHP Merkez İlçe Başkanı Ulaş Tokgöz ile partililer katıldı. Basın açıklaması öncesinde kısa bir konuşma yapan CHP İl Başkanı Mehmet Tahtasız, Giresun’da eski nişanlısı tarafından katledilen 16 yaşındaki Sıla Şentürk’ün katilinin yargılanması için ellerinden gelen tüm desteği vereceklerini söyledi. Tahtasız, kadınları koruyacak yasaların bir an önce çıkarılması gerektiğini ifade etti.

96 yıl önce kabul edilen Medeni Kanun’un kadının insan hakları açısından dev bir adım olduğunu belirten CHP İl Kadın Kolları Başkanı Kamile Anar, başta Gazi Mustafa Kemal Atatürk olmak üzere, eşitlik ve demokrasi mücadelesinde kadınlara güç katan tüm devrimcileri sevgi, saygı ve şükranla andıklarını söyledi.

Medeni Kanunla kadın ve erkeğin yurttaşlık temelinde eşitlendiği, erkeğin çok eşliliği ve tek taraflı boşanmasına ilişkin düzenlemelerin kaldırıldığını ve tek eşle evlilik esasının getirildiğini vurguladı.

Bu yasa ile kadınlara boşanma, mahkemede tanıklık yapma, eşit miras, velayet hakkı ve malları üzerinde tasarruf yapma hakkı tanındığının altını çizen Anar, "AKP iktidarının kadın erkek eşitliğine inanmayan zihniyeti, her geçen gün kazanılmış haklarımızı aşındırdı. 2017 yılında “müftülere resmi nikâh yetkisi" tanındı. Böylece laik hukukun simgesi olan Medeni Kanunu’muzla sağlanan hukuk birliği göz ardı edildi. 2021 yılında ise Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın bir gece yarısı kararı ile kadının yaşam hakkını savunan İstanbul Sözleşmesi hukuksuz bir şekilde fesih edildi. Şimdi de kadının nafaka hakkına göz dikildi" dedi.

Boşanma sonrasında yoksullaşan tarafın daha çok kadınlar olduğunu vurgulayan Anar, sözlerini şöyle sürdürdü: “Bu tablo toplumsal cinsiyet eşitsizliğinin bir sonucudur. Kaldı ki bu nafaka süresiz değildir. Alacaklının yeniden evlenmesi ya da taraflardan birinin ölümü halinde ortadan kalkar. Buna ek olarak, alacaklı tarafın bir başkasıyla fiilen evlenmiş gibi yaşaması, işe girerek yoksulluğunun ortadan kalkması durumunda da mahkeme kararıyla kaldırılabilir. Ayrıca, mali durumların değişmesi halinde nafaka miktarının azalmasına karar verilebilir" açıklamasını yaptı.

Kadınlar tarafından talep edilen yoksulluk nafakasının oranının yüzde 70 olduğunu belirten Şenkal Uçar, “Çünkü davalara taraf olan kadınların yüzde 45’inin herhangi bir geliri yoktur. Kadın Dayanışma Vakfı’nın 2019 yılında yaptığı bu çalışmaya göre, mahkemeler, nafaka taleplerinin sadece yüzde 8’ini tam olarak kabul etmiştir. Ayrıca nafaka meblağları da kamuoyuna yansıdığı gibi milyonlar değildir. Kadınların sadece yüzde 2’si 2000 TL’nin üstünde nafaka alırken yüzde 66’sı 500 TL’nin altında nafakaya mecbur bırakılmaktadır. Şunu da hatırlatmakta fayda var: bağlanan nafakaların yüzde 50,7'si hiç ödenmemektedir. Ayrıca, bir gün evli kalıp ömür boyu nafaka ödediğini iddia eden erkekleri TÜİK verileri bile yalanlıyor" dedi.

Kamile Anar, 2020 yılında açıklanan TÜİK verilerini paylaşarak Türkiye’de boşanmaların sadece yüzde 2,2’sinin bir yıldan az evlilikleri kapsadığını söyledi ve ekledi:

“Şahsım hükümetinin yaptıkları bunlarla da bitmiyor. Aile Hukuku’nda ‘zorunlu arabuluculuk’ uygulaması getirilmeye çalışılıyor. Bu düzenleme hayata geçirilirse; kadınlar açısından yeni mağduriyetler yaratılacak. Örneğin, kadın şiddet uygulayan erkek ile aynı masada uzlaşmaya zorlanacak. AKP Hükümeti boşanmaları hızlandırarak, dava süresince yoksullaşan tarafa ve çocuğa bağlanan tedbir nafakasını da ortadan kaldırmayı planlıyor. Boşanma davası süresince aile konutunda kadın ve çocukların yaşamasına karar verilebiliyordu. Oysa getirmeye çalıştıkları yeni düzenlemede, kadın ve çocuklar birkaç ay içinde aile konutundan çıkarılabilecek. Zaten ödenmeyen nafakalar için ister öde ister ödeme dönemi başlayacak."

Kadınların haklarını büyük mücadeleler sonunda kazandığını dile getiren Anar, "Cumhuriyetimizi kadın erkek beraber kurduk. Cumhuriyet Halk Partisi olarak diyoruz ki; eşit, demokratik, laik, sosyal hukuk devleti olan bir Türkiye'yi yeniden hep birlikte inşa edeceğiz. Aydınlık bir gelecek tasarısıyla kurulan Cumhuriyetimizin karartılmasına asla izin vermeyeceğiz. Tüm kadınları ve eşitlikçi erkekleri Medeni Kanunumuza sahip çıkmaya davet ediyoruz. Bugün bizimle dayanışma içerisinde olan kadın platformlarını, dernekleri, duygu ve düşüncelerimizi paylaşan, çoğaltan herkesi selamlıyoruz.

Hepimiz eşit, hepimiz tok, hepimiz güvende, hepimiz özgür oluncaya dek mücadelemiz sürecek!" ifadesini kullandı.