Üniversiteli gençler festivalde stres attı Üniversiteli gençler festivalde stres attı

İsmail Deli, 3 Mayıs Türkçülük Günü nedeniyle açıklamalarda bulundu.
Başkan İsmail Deli, “1944’te tabutlukları mesken tutanlar ile 1980’de taş medreselerde çile çekenler aynı sevdaya baş koymuşlardır. Akranları oyunda oynaşta iken “Şehitler ölmez vatan bölünmez” diye haykıran gençlerimiz de bu sevdaya müpteladırlar. Türklük öyle bir od'turki ki gönlüne düştüğü kimseyi çile ile sınamadan pişirip olgunlaştırmaz” dedi.
İsmail Deli, açıklamasını şu şekilde sürdürdü:
“3 Mayıs, Türk Milliyetçiliği fikriyatının dönüm noktalarından birisidir. 1944 yılına kadar hissiyat ve düşünce planında, edebî ve ilmî sınırlar dairesinde kalan Türkçülük, 1944 Mayıs’ının üçüncü gününde kitleleri arkasında sürükleyen bir hareket halini almıştır. Türkçülüğün satırlardan eyleme dönüşmesinin ilk ateşini 3 Mayıs 1944 Çarşamba günü, Ankara’daki birkaç bin isimsiz kahraman tutuşturmuştur. Bu açıdan Türk milliyetçiliği tarihinde onların ayrı bir yeri vardır. Kendilerini rahmet ve minnetle anıyoruz.
Sabahattin Ali, Nihal Atsız Bey’e iftira davası açar. Davanın 3 Mayıs 1944’teki ikinci duruşmasının yapılacağı gün Türkçü gençler dalga dalga Ankara’da toplanırlar. Haksızlık karşısında susan dilsiz şeytandır diyerek haykırmışlardır. Bu haykırış dönemin idarecileri tarafından şiddetle cezalandırılır. Başta Nihal Atsız olmak üzere Alparslan Türkeş, Orhan Şaik Gökyay, Hikmet Tanyu, Zeki Velidi Togan, Reha Oğuz Türkkan, Osman Yüksel Serdengeçti gibi mümtaz şahsiyetler tabutluklara atılıp işkencelerden geçirilirler. Ancak onları yıldıracağını zannedenler sadece Türkçülerin azmini bilemişlerdir. O nedenle 3 Mayıs Türkçüler gününe bayram demek yanlış olur. Çünkü Türk Milliyetçiliği ülküsüne gönül verenlerin yıllarca süren büyük ıstırabı o gün başlamıştır. O güne bir matem de diyemeyiz. Bu yönüyle 3 Mayıs Türk milliyetçilerinin çelikten iradelerine su verildiği tarihtir.
1944’te tabutlukları mesken tutanlar ile 1980’de taş medreselerde çile çekenler aynı sevdaya baş koymuşlardır. Akranları oyunda oynaşta iken “Şehitler ölmez vatan bölünmez” diye haykıran gençlerimiz de bu sevdaya müpteladırlar. Türklük öyle bir od'turki ki gönlüne düştüğü kimseyi çile ile sınamadan pişirip olgunlaştırmaz.
10 asırdan fazla bir süre İslam'ın sancaktarlığını yapmış olan Türk budunu, bir ırkın  adı değil, İslam ile şereflendirilmiş, zulme ve haksızlığa başkaldıran büyük bir milletin adıdır. Ulu Önderimiz Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün söylediği gibi; ‘Doğuşumdaki tek olağanüstülük, TÜRK olarak dünyaya gelmemdir.’ Sözleri bizlere varlığımızın önemini hatırlatmıştır.
Bu duygu ve düşüncelerle Necip Türk milletinin “3 Mayıs Milliyetçiler Günü”nü kutluyor, başta merhum Başbuğumuz Alparslan Türkeş ve Hüseyin Nihal Atsız olmak üzere 3 Mayıs 1944’ün milliyetçi kahramanlarını rahmet ve minnetle anıyorum. Cenab-ı Allah Türk milletini korusun ve yüceltsin. 
Ne mutlu Türküm diyene!”

Kaynak: Yayla Haber