Acımasız ve hızla geçen zaman. Daha dün çocuktum bayramlarda şeker toplayan. Büyükler hayat kaşla göz arasında, yalan dünya işte bir varsın bir yok derlerdi de anlamazdık. Ne yazık dünya çıkarları uğruna hiç ölmeyecek gibi hak yiyenlere. Şan şöhret para pul mevki hepsi bu yalan dünyada oyalanma aracı. İnsanların kalbini kırmaya, hak yemeye, kibre, çalıp çırpmaya değer mi hiç. Eni sonu bir metre çukur işte. Nice padişahlar gelmiş geçmiş ve herkes kendisine biçilen vakit dolunca gerçek dünyaya gitmiş. Zaman her geçen gün ömrümüzden giden su gibi akan yıllar. İnsan çocukken anlamıyor fakat anne baba olduğunda çocuklar boyuna ulaştığında ne çabuk diyor insan. Sevdiklerinizle ne kadar güzel vakit geçirirseniz o kadar kardasınız. İş güç, para pul, hayat telaşı vaktin çoğunu sevdiklerimizden ayrı geçirmemize sebep oluyor ve akşam eve geldiğimizde zaten sevdiklerimize halimiz kalmamış oluyor. Neden daha güzel yarınlar için. Aslında sürekli yarın planları yaparken günü kaçırıp, ilgiyi sevgiyi birlikte vakit geçirmeyi öteliyoruz. Sanki hiç ölmeyecek gibi. Ölen insanların arkalarında bıraktıkları kocaman bir yapacaklar listesi olurmuş. Yani hiç kimse bitirip gitmiş değil. Dur bir okulu bitireyim, dur işe gireyim, dur evleneyim, çocuklar büyüsün, onları okutayım, evlendireyim, emekli olayım, torunlara da bakayım sonra, yaşarım hayatı. Peki sonrası? Tabi o yaşa kadar hayatta kaldıysanız sıra tansiyon, kalp, şeker vs vs hastalıklar. Bitti gitti işte. Bırakın yalan dünyanın hızına zamanın acımasızlığına yetişmeyi. Sevdiklerinize daha çok vakit ayırın. Bırakın hayatınızda herşey mükemmel olmasın. Bırakın bazı şeyler eksik kalsın. Zaman çok hızlı ve siz ona inat sevdiklerinize vakit ayırın. Çünkü içinde sağ çıkan henüz olmadı. En güzel zamanlar sizinle olsun.