Tüm Özel Halk Otobüsleri Birliği Derneği (TÖHOB) Genel Sekreteri Onur Orhan, Türkiye’de taşımacılık sektörünün belirli bir standarda kavuşması, kurumsallaşması gerektiğini söyledi.
Anitta Otel’de TÖHOB tarafından düzenlenen bölge toplantısında konuşan Orhan, “Türkiye kentlerinde toplu taşımaya hizmet eden özel halk otobüsü sisteminin yasal bir yapıya kavuşturulması, bu yapının tüm belediyelerce uygulanmasına destek verecek bir kentiçi toplu taşıma yasasının hazırlanmasıdır. Bunun gerçekleşmesi ile çeşitli birimlerce alınan ulaşımla ilgili kararların sürekli yargı önüne götürülmesi engellenecek ve sağlıklı bir ulaşım düzeni kurulabilecektir” dedi. 
Genel Sekreter Orhan, konuşmasında şu konulara değindi:
“Türkiye kentlerinde yaşayan nüfus oranı % 80’lere yaklaşmıştır. Otomotiv üretimindeki artışa paralel ulaşım, trafik ve toplu taşıma sorunları kent yaşamında önem kazanmaktadır. Bu gerçeği hisseden yerel yönetimler de kentlerin toplu taşıma sorunlarına çözüm üretmeye yönelmişlerdir.
Türkiye’de halen 16 olan büyükşehir sayısı önümüzdeki yerel yönetim seçimlerinden sonra 29’a yükselecektir. İl belediye sayısı da 52 olacaktır. Büyükşehirler 5216 sayılı yasa ile şekillenirken, il belediyeleri 5393 sayılı yasaya tabi olacaklardır.
Yeni süreçte özel halk otobüsü taşımacılığı bu gelişmeler karşısında daha bir kurumsal yapıya kavuşma zorunluluğunu hissedecektir. 5216 sayılı yasada değişiklik getiren 6360 sayılı yasa ile özel halk otobüsü taşımacısı esnafın düzenleyici organ Ulaşım Koordinasyon Merkezi’nde (UKOME) TŞOF aracılığı ile temsil olanağı doğmuş bulunmaktadır. Aynı yönde bir düzenlemenin diğer il belediyelerinin tabi olduğu uygulamalarda da geçerli olması yeni bir ihtiyaç olarak önümüzde durmaktadır.
TÖHOB kuruluş ilkeleri geçerliliğini korumaktadır. Ülke genelinde geçerli olacak bir özel halk otobüsü taşımacılık modelini sağlayacak yasal düzenleme talebimiz sürmektedir.
TÖHOB olarak kent yaşamında toplu taşıma konusunun önemini vurgulamak, bu alanda yaşanan sorunlara dikkati çekmek, değişik kentlerde yaşanan deneyimleri sergilemek, karşılıklı bilgi alış verişini sağlamak düşüncesiyle İETT İşletmeleri ile birlikte ev sahipliği yapılarak 7. UITP Uluslararası Otobüs Konferansı İstanbul’da gerçekleştirilmiştir.
Toplu taşımanın geliştirilmesindeki en büyük engellerden biri de trafik yoğunluklarıdır. Her geçen yıl hızla artan ve önümüzdeki on yıl içinde bugünkünün iki katına çıkması beklenen motorlu araç trafiği içerisinde lastik tekerlekli toplu taşıma araçlarının özellikle de otobüslerin olumsuz etkilenmemesi için bazı önlemler alınması gerekmektedir.
Günlük toplu taşım yaşantımız içerisinde lastik tekerlekli sistemlerden otobüsün önemi ve yeri bugün de gelecekte de aynı çizgide olacaktır. Raylı sistemler yaygınlaşsa da otobüs her zaman tamamlayıcı ve bütünleyici bir sistem olarak kentlilerin ulaşım ve toplu taşıma ihtiyacını karşılayacaktır. Bugün itibariyle TÖHOB tarafından yapılan sürekli bir güncelleme ile Türkiye’nin 81 kentine bakıldığında toplam 19818 adet otobüs olduğu görülmektedir. Bunlardan 7337 (% 37) adedi belediye otobüs işletmeleri olurken, 12481 (% 63) adedi özel halk otobüsü olarak hizmet vermektedir.
Otobüs işletmeciliğinde özel sektör payının artırılması ve bu yolla toplu taşımanın yaygınlaştırılması ve geliştirilmesine yönelik uygulamalarda da eksiklikler yaşanmaktadır. Örneğin büyükşehir yasasına getirilen düzenleme ile kamu ağırlıklı özel şirketler aracılığı ile otobüs işletmeciliği yapılmasını kolaylaştırıcı hükümler ve uygulanan yöntemlerin doğru bir tercih olmadığı görülmektedir.
Bu çerçevede öncelikli hedefler raylı sistem ve otobüs işletmeciliği arasındaki tam entegrasyonun sağlanması olmalıdır. Tam entegrasyondan anlaşılan hat yapısı, saat ve ücret tarife bütünlüğünün gerçekleştirilmesidir. Farklı uygulamalara yol açan farklı türlerdeki ödeme biçimleri de toplu taşımanın yaygınlaştırılmasında engel oluşturmaktadır.
Sonuç olarak toplu taşımanın özendirilmesi, geliştirilmesi ve yaygınlaştırılması için temel adımın entegrasyonun sağlam kurallara bağlı olması, tüm otoritelerin bu kurallar çerçevesinde hareket etmesinin temini öngörülmektedir. Kentin bütününe yönelik otobüs ulaşım planlamalarının yapılması, otobüs ulaşımının sadece BRT veya metrobüs işletmeciliği olarak görülmemesi gerekliliği TÖHOB tarafından önemle vurgulanmaktadır.
Türkiye’de özel halk otobüsü sistemi hem sermayeyi, hem emeği temsil etmektedir. Kent halkının ulaşım ihtiyacının büyük kapasiteli araçlarla karşılanması düşüncesi toplu taşımacılığı geliştirmiştir. Kent ulaşımında bireysel otomobil yerine toplu taşıma araçlarını kullanmak hem bireylere, hem ülke ekonomisine, hem çevre sağlığına karşı önemli bir katkıdır.
Bütün bu düşünceler UITP tarafından geliştirilen Toplu Taşımacılık X 2 stratejisi ile Dünya genelinde toplu taşımacılığın pazar payının 2025 yılına kadar bugünkünün iki katına çıkarılmasını öngörmektedir. Bu çerçevede yürütülecek tüm çalışmalara TÖHOB olarak üyelerle birlikte katkı sağlanacak ve destek verilecektir.
Özetlemek gerekirse öncelikle ülkemiz genelinde kentlerde toplu taşımanın önemine dikkati çekmek, trafikteki zaman kaybını otobüslere öncelik tanıyan sistemlerle, projelerle kaldırmak, çevre kirliliğine yol açan egzoz atıklarının azaltılmasına yardımcı olmak temel TÖHOB hedeflerdir.
Türkiye kentlerinde toplu taşımaya hizmet eden özel halk otobüsü sisteminin yasal bir yapıya kavuşturulması, bu yapının tüm belediyelerce uygulanmasına destek verecek bir kentiçi toplu taşıma yasasının hazırlanmasıdır. Bunun gerçekleşmesi ile çeşitli birimlerce alınan ulaşımla ilgili kararların sürekli yargı önüne götürülmesi engellenecek ve sağlıklı bir ulaşım düzeni kurulabilecektir.
5378 sayılı yasanın uygulanmasına yönelik olarak Aile ve Sosyal Politikalar
Bakanlığı ile TÖHOB olarak temas sağlanmış, konuya bakış, mağduriyet ve
çözüm önerileri yolunda işbirliği niyeti iletilmiştir. Önümüzdeki günlerde
yayınlanacak uygulama yönetmeliği ile geçiş süreci biraz daha netleşecek ve
2013 Temmuz’unda sorunlar aza indirilmiş olacaktır.
Kış lastiği uygulamaları bugün itibariyle şehirlerde Valilik Makamı’nın tasarrufuna bırakılmış durumdadır. Ancak meteorolojik koşullar, denetleme mekanizmaları vb. birçok sorun özelliğini korumaktadır.
TÖHOB sektörümüzün önemli bir temsil gücü olarak doğmuş ve olanakları ölçüsünde ilgili birim ve makamlarla ilişkilerini geliştirerek çalışmalarını yürütmektedir. TÖHOB üyesi kuruluşların desteği, üye olmayanların da bir an önce bu çatı altında temsil edilmeleri ile daha güçlü bir birlik hedefine ulaşmada yardımları beklenmektedir.
Sınırlı olanaklarla sektör için olması gereken bir kuruluşun yaratılmış olmasının kıvancı ile sizlerin temsilcisi olma görevini üstlenen bu sivil birlikteliğe daha fazla katkı sağlanması, üyelerimizin daha sıkı ilişki içinde olunması beklenmektedir.”