Türk Tarım Orman Sen Çorum İl Başkanı Necati Gül, TAR-GEL kökenli kamu çalışanlarının ayrımlığa uğradığını belirterek, bu sorunun çözülmesini istedi.
Necati Gül, " TAR-GEL kökenli çalışanların tamamı 657 sayılı kanunun 4/a statüsüne tabi olduklarına göre bu ayrımcılık tamamen eşitliğe aykırıdır. Konunun çözümü için bahse konu tebliğin iptal edilmesi ve bu anlamda çalışan kamu görevlilerinin, Bakanlığın zorunlu hizmet birimleri olan İl ve İlçe Müdürlüklerine aktarılması gerekmektedir" dedi.
Necati Gül'ün konuyla ilgili yazılı açıklaması şu şekilde:
"Kamuoyunun da takip ettiği üzere, Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanlığında; 2004 yılında KÖY-MER Projesi adı altında başlatılan ve 2007 yılı başından itibaren de TAR-GEL Projesi olarak devam eden Proje çerçevesinde, 657 Sayılı Devlet Memurları Kanununa tabi 4B statüsünde sözleşmeli olarak teknik ve sağlık personeli istihdam edilmişti.
Bahse konu sözleşmeli personelden büyük bir bölümü 2011 yılında 632 Sayılı Kanun Hükmünde kararname ile ve diğer bölümü ise 2013 yılında kadroya geçirilmiştir. Bahse konu kadro işlemi 13 ayrı kamu kurum ve kuruluşunu da kapsayan, belirli proje veya mevzuat çerçevesinde çalışan toplam 483 bin kamu görevlisini kapsamına almış olup, Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı’nda çalışan bahse konu 10 bin dolayındaki TARGEL Projesi personeli de bu anlamda kadroya dahil edilmişti.
Ancak yapılan uygulamaya göre 12 ayrı kamu kurumunda görev yapan 473 bin kamu görevlisi kadroya geçirildikten sonra, daha önceki kadrolu kurum personeli ile aynı hak ve çalışma şartlarına tabi edilmişken, Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanlığında kadroya geçirilmiş 10 bin personel; Bakanlığın yayınladığı bir tebliğ ile; Anayasanın eşitlik ilkesine aykırı, Bakanlık Teşkilat Kanununda tanımlanmamış köylerde, 3046 Sayılı Kanunda bahsedilen 24 saat esasına göre hizmet yürütülecek çalışma alanlarında fiziki mekan zorunluluğu ve harcırah kanununda belirlenen çalışma birimleri dışında görevlendirmelerde harcırah/seyyar görev tahakkuku yanında; meslek kanunlarına göre pek çok hukuksuz uygulama ile karşı karşıya kalmış ve köylerde zorunlu ikamet ve çalışmak zorunda bırakılmışlardı.
Sendikamız, yıllarca bu kadroda çalışan kamu görevlilerinin yaşamış olduğu; kadro işlemi başta olmak üzere, harcırah, ek ödeme, döner sermaye hakedişi, tayin-nakil, arazi tazminatı, disiplin mevzuatı, TÜKAS gibi pek çok konudaki problemleri idari anlamda çözme gayretinde olmuş, konu her dönemde kurum idari kurulu, kamu görevlileri danışma kurulu, toplu sözleşme masası ve Uluslararası Çalışma Örgütü, Türkiye-AB Karma İstişare Komitesi gündemine bizzat sendikamız ve konfederasyonumuzca götürülmüştür. Bazı problemler idari mekanizmalar ile çözülmüş olmasına rağmen bu problemlerin pek çoğu idari anlamda çözüm elde edilemediği için yargıya taşınmış ve yargı yolu ile çözülmüştür.
Hâlihazırda bahse konu personelin, yukarıda bahsedilen temel hukuk normlarına aykırı olarak çalıştırılmasına yol açan bakanlık tebliğinin iptali ile ilgili açılan davamızın, Danıştay 2. Dairesince reddedilmesi akabinde temyiz sürecimiz devam etmektedir.
Sendikamızın çözüm anlamındaki talebi, Gıda Tarım ve Hayvancılık bakanlığında, Bakanlık tebliği ile getirilen ayrımcılığın ortadan kaldırılması ve bu anlamda mağduriyet yaşayan kamu görevlilerinin mesleki itibarlarının iade edilmesidir.
TARGEL kökenli kamu görevlilerinin yüzyüze olduğu problemler en birinci ağızdan siyasi iktidarın eski Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Sayın Mehmet Ali Şahin ve Sayın Faruk Çelik, bizzat tarafımızca bilgilendirilerek, çözüm konusunda kendileri ile defalarca bir araya gelinmiştir.
Söz konusu problemlerin çözümüne yönelik oluşturduğumuz TARGEL Çalışma Grubunun hazırladığı rapor, bahse konu iki eski çalışma bakanı, Devlet Personel Başkanı, Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanı, TBMM’de grubu bulunan siyasi parti temsilcilerine bizzat komisyon üyeleri ile birlikte tarafımızca teslim edilmiştir.
Diğer yandan bazı sarı sendikaların katılmayı reddettikleri “TARGEL ORTAK AKIL PLATFORMU”, bizzat sendikamızca teklif edilerek oluşmuş ve konuya duyarlı meslek ve sivil toplum kuruluşları ile beraber, çözüm odaklı pek çok çalışmalar yapmış, bu çalışmaları siyasi ve bürokratik anlamda ilgili makamlara sunmuş ve bu çalışmaları kamuoyu ile paylaşmıştır.
Sendikamız internet sitesinde, Genel Başkan Ahmet Demirci’nin bizzat katıldığı televizyon programlarında, konu hakkında verdiği onlarca görüş yer almaktadır.
Konu ile ilgili en son çalışmalarımızdan biri geçmiş Gıda Tarım Ve Hayvancılık Bakanı Sayın Kudbettin Arzu ile beraber yürüttüğümüz çalışma olup, Sayın Bakan tarafından Personel Genel Müdürüne verilen talimat ortadadır.
Konu hakkında yeterli bilgisi olan, Eski Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Sayın Faruk Çelik, 64. Hükümet Kabinesinde Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanı olmuş ve bakanlığının ilk günlerinde problemin çözümüne yönelik hazırlık yapılması hususunda talimat vermiştir. Verilen bu talimat bizzat sendikamız tarafından da kamuoyuna ve bu anlamda problem yaşayan mesai arkadaşlarımıza duyurulmuştur.
Ancak; bu güne kadar bahse konu personelin her problemi ile ilgilenen tek sendika olmak zorunda kalan sendikamızın bu gayretlerini yok saymaya ve karartmaya yönelik her türlü tertip ve çaba içerisinde olan, çözüm odaklı ortak çalışmaların hiçbirinde yer almayan, hukuk adına göstermelik bir iki çabanın dışında bir gayret göstermeyen bazı sarı sendikalar, yıllardır güvencesiz çalışma hayatından nemalanarak büyüdüler. Memurları; kadro, görevde yükselme ve unvan değişiklikleri, tayin-sürgün tehditleri ile sindirmeye çalışarak kendilerine üye olmaya zorladılar. Kamu görevlilerinin hak ve menfaatleri için taşı taş üstüne koyacak bir faaliyet yapma yerine sendikamızın yıllardır tırnakları ile kazıyarak elde ettiği döner sermaye üretimi teşvik primi ve yangın fazla mesai ücreti gibi bazı önemli hakedişlerini yok ettiler. Memurun 2015 yılında alacağı enflasyon farkını hukuksuzca yeniden müzakereye açıp hükümete peşkeş çektiler.
Ancak bu sarı sendikacılar, gelişen süreçte, eski çalışma bakanı ve şimdiki Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanı Sayın Faruk Çelik’in hukuksuzluk boyutunu çok iyi bildiği TARGEL konusundaki çözüm çalışmasına, kendilerinin bir katkısı varmışçasına doğrudan atlayarak bu anlamda bahse konu kamu görevlileri karşısında düştükleri olumsuz durumdan kurtulmak adına nemalanmak gibi bir gayrete girdiler.
Bu davranış bahse konu sarı sendikalar için ilk değildir. Bu güne kadar sendikamızın yapmış olduğu her faaliyeti kopya ederek kendi faaliyetleri gibi sunan bu gürüh için, pişmiş aşdan faydalanma çabası olarak ortaya çıkan bu davranış,korkarız ki; son da olmayacaktır. Bu konuda sicillerinin ne olduğu üyelerimiz ve kamu çalışanlarımız tarafından çok açık ve net olarak bilinmektedir.
TARGEL konusunda talebimiz net ve açıktır.
Konu tamamen ayrımcılık içermekte olup öncelikle bu ayrımcılık çalışma barışını bozar niteliktedir.
Problemin kaynağı olan tebliğ, Anayasaya, Bakanlık Teşkilat Yasasına, 3046 Sayılı Yasaya ve pek çok mevzuata aykırıdır.
TAR-GEL kökenli çalışanların tamamı 657 sayılı kanunun 4/a statüsüne tabi olduklarına göre bu ayrımcılık tamamen eşitliğe aykırıdır.
Konunun çözümü için bahse konu tebliğin iptal edilmesi ve bu anlamda çalışan kamu görevlilerinin, Bakanlığın zorunlu hizmet birimleri olan İl ve İlçe Müdürlüklerine aktarılması gerekmektedir.
Bu konuda Sayın Bakan, Faruk Çelik Bey’in iyiniyetli ve hukuka duyarlı çalışmalarını destekliyoruz."