İnanıyorum ki yaşadığımız çevre bize emanettir ve hesaba çekileceğiz. Bizler cennet vatanımızın nadide mekânlarından bir yerinde ikamet ediyoruz. İlçemizin doğal güzelliklerle bezenmiş olmasına Allah’ın lütfu olarak bakmalıyız ve de korumalıyız.
İlçemize gelen misafirler hayran kalmaktadırlar. Yerleşim yerimiz ilçe olması münasebetiyle yerel yönetimler tarafından hizmet verilmektedir. Mahalle muhtarlarıyla ve belediye başkanı tarafından hizmet edilmektedir. Tanımış olduğum tüm yerel yönetim görevlileri bizlerin iyiliği için hizmetler sundular.
Bundan sonra da seçilecek olanlar hizmetlerine devam edecektir. Halk ve hak için hizmette hepsine başarılar dileriz.
Yöremizin göç alan ilçelerden olduğunu da bilmekteyiz. Yerleşim ve iş sahası diğer ilçelere, köylere göre istihdam imkânından dolayı halk ilçemize göçmektedir.
Dışarıdan gelenlerin şehrimize bakışı hep olumludur. İlçemize başka şehirli olup da yerleşen birçok kamu görevlisi vardır. Bunun nedeni havasını, suyunu, toprağını, insanlarını sevdikleri için ikamet etmektedirler.
Gölhisar’ımızın daha güzel olması biraz da bizim elimizdedir. Sayın Başkana şehrin girişinde ki ( Burdur tarafından) koku mevzuunu açtığımda, müjdeli haberi verdi. Kanalizasyonun yaymış olduğu o meşum kokunun 2014 yılının haziran ayından itibaren olmayacağını ifade etti.
Memleketimizin güzel olması hepimizin elinde olduğunu bilmeyenimiz yoktur. Gölhisar’ ın sokaklarına çöp atmazsak, gelişi güzel araç park etmezsek, elimizdeki, evimizde ki çöpleri yola değil de, çöp kovalarına atarsak problemlerin birazı ortadan kalkmış olur.
Şehrin dışına doğru çıktığımızda hoş olmayan moloz yığınlarıyla karşılaşıyoruz. Molozları başka şehirden gelip birileri oralara boşaltmıyor. Şehirlerin giriş ve çıkışlarına şehrin imajını kötüleyecek moloz, çöp, pislik boşaltmanın vebali büyüktür.
Mümkün olduğunca ilçemizin güzelliğine zarar verecek döküntüleri görülmeyecek ve zarar görmeyecek yerlere boşaltmalıyız.
sokaklarımızda birçok çöp taşımalık (konteynır) var. Sokağımızda, mahallemizde bunların ne işe yaradığını hepimiz biliyoruz.  Çöpleri, pislikleri, külleri bu çöp kovalarına boşaltmalıyız. Şayet çöp kovası(taşımalık)konulacak yerlere konulmasa “burada çöp atılacak kova “ yok diye yeri göğü inletiriz.
Şehirlerde karşıdan karşıya geçişler için belli yerler vardır. Yaya geçiş yerini bırakıp, refüjlerin üzerinden geçmek yakışmıyor. Şehir içinde Allah göstermesin refüjden geçerken denge sağlanmaz, yoldan geçen aracın önüne düşersek olayı kimse düşünmek bile istemez.
Kanalizasyon hizmetinin verilmesi hizmetlerin en büyüğü dense yeridir. Güneydoğu Anadolu’da görev yapanlar bu hususu iyi bilirler. Kendim bir buçuk yıl Güneydoğu Anadolu da çalıştım. Köyde kaldım. Kanalizasyon hizmeti yoktu. Kanalizasyona gidecek pis suların ve pisliklerin ortaya dökülmesinin verdiği rahatsızlığı yaşadım.
Ayrıca tuvalet temizleme adabında dikkatli olmamız gerekiyor. Tuvaletlere sadece su dökmeliyiz. Katı atık madde dökülmemelidir. Evimizde, iş yerimizde kanalizasyona giden borulara asla katı maddeler boşaltmamalıyız. Bir yerde sık sık kanalizasyonlar tıkanıyorsa suçu kendimizde aramalıyız.
Kış aylarında kalorifer yakıcılarını tespit ederken site ve ev sahipleri ehil yakıcıları bulmalıdır. Baca temizliğini bilen, çıkarılan külleri yerine boşaltan ve kalorifere sadece kömür atanları tutmalıdırlar.
Ne yazık ki, kimi kalorifer yakıcıları kömürleri torbasıyla yakmaktadırlar. Bu doğru yakma tekniği değildir.
Çevre konusunda duyarlı olmamız gerekmektedir.  Annelerimiz her sabah bıkmadan usanmadan evlerimizin çevresini temizlerlerdi. Genç kızların süpürge tutuşundan da kişiliğine not verirlerdi. Temizlik için görevli kuruluş çalışacaktır.
Vergi veriyoruz, vergi verdiğimize göre çöpümü ister atarım, istersem çöpe koyarım yaklaşımı bize yakışmaz. Öncelikle yapmamız gerekenler; çöpümüzü çöp kovasına dökmeliyiz,(belediyelerin koydukları)
Kalorifer yakanlar kazana sadece kömür koymalılar,
Şehrin çıkışına ve girişine molozları dökmemeliyiz,
Kanalizasyona giden pis boru hattını sadece su ile temizlemeli, sudan başka eşya dökmemeliyiz,
Bunun yanında çevreninde temiz kalmaya, böylesi güzel yerleşim yerinde yaşamanın şükrünü de Allah’ a hamd ederek yerine getirmeliyiz.
Yaşadığımız yerleri temiz tutarsak, ağaçları korursak, yaylaların dokusuna zarar vermesek, suları israf etmezsek, yaşadığımız yerler bizden memnun olacaktır.
İleri medeniyet seviyesine sadece yöneticilerin çalışmasıyla ulaşacağımızı düşünenlere ne denir ki. Hep liderler mi suçludur? Şehrimiz için, çevremiz için bize düşenleri de bizler yapmalıyız.