Yerel haberleri sürekli takip ederim. Her zaman olduğu gibi yine bu haberleri hızlıca tararken, “TSO 2. Dönem Stratejik Plan’ı hazırlıyor” başlıklı haberi gördüm.
Haberde, TSO tarafından 2014-2017 yıllarını kapsayan ‘2. Dönem Stratejik Plan Hazırlama’ çalışmalarına başlandığı anlatılıyordu.
Bu kapsamında ‘Dış Paydaşlarla Durum Analizi’ çalışmasının taslağının hazırlandığı, bu taslak ile şirketlerinin geleceğinin planlamasına yönelik olarak, Fırsatlar, Tehditler, Sorun ve Beklentiler gibi hususların tespit edileceği ve ilgili hususların politik, ekonomik, sosyolojik, teknolojik ve sektörel açıdan değerlendirilerek Çorum TSO’ sunun 2. Dönem Stratejik Planının ortaya konulacağını belirtiliyordu.
Okuyanlar hatırlayacaktır, 26 Eylül 2013’te “Bir İlin Ekonomik Stratejisini Hazırlamak Kimin Görevi” başlıklı bir yazı yazmış ve Çorum için hedeflediklerimiz nelerdir? Hedeflerimiz ile ilgili bir yol haritamız var mı? Bu hedeflerin ne kadarı gerçekleştirildi? Bunları biliyor muyuz? gibi soruların aklımızı meşgul etmesi gerektiğini vurgulamıştım.
Açıkçası Stratejik anlamda TSO’ nun yaptığı bu çalışma beni umutlandırdı. Zaman zaman eleştirel yaklaşımlarımız olabilir ve bu belki hoşa da gitmeyebilir ancak Valiliğiyle, Belediye Başkanlığıyla, Rektörlüğüyle, TSO’suyla, TOBB’dan gelen katılımcısıyla yapılan böyle bir çalışmadan güzel sonuçların çıkmaması ihtimalini vermiyorum. Çalışmanın sonuçları Çorum’un diğer paydaşlarıyla paylaşılacak mı bilemiyorum ama paylaşılmasını arzu ediyorum. Çünkü Çorum’un diğer paydaşlarının da bu çalışmayı merak ettiğini ve sonuçlarını görmek istediğini belirtmek isterim. 

TURİST SAYIMIZ DÜŞMÜŞ, PEKİ DÜNYA KÜLTÜR MİRASI LİSTESİNDEKİ YERİMİZ DE DÜŞER Mİ?
Bu hafta değinmeyi düşündüğüm bir başka konu da Turist sayımızdaki düşüş ile ilgili haberdi. Bir gazeteci arkadaşımız yaptığı haberde Çorum’a gelen Turist sayısında düşüş yaşandığını belirtiyordu. Haberi okuduktan sonra telefonla gazeteci arkadaşımı arayarak tebrik ettim. Bizlerin bu gibi konulara önem vermemiz gerektiğini belirterek bu haftaki köşemde bu konuya benim de değineceğimi belirttim.
Nasıl değinmeyelim? Görmeden geçilecek gibi bir haber değil ki!
UNESCO tarafından Dünya Kültür Mirası listesine alınan 9 değerden birisi olan Hattuşa Çorum’da olsun ve turist sayımız düşsün!
Daha önce de bu örneği verdiğimi hatırlıyorum. Bugün Atatürk Havalimanının dış hatlar terminalinden yurda giriş yapan yabancılara iki soru soralım;
Bunlardan birincisi, “Hititleri biliyor musunuz?” olsun. İnanıyorum ki 10 kişiden 9’u evet cevabı verecektir. Dünyanın neresinde eğitim almış olursa olsun, Tarih dersi alan bir insanın Hititleri duymama ihtimali yoktur.
İkinci soru ise; “Çorum’u biliyor musunuz?” olsun. İşte bu soruya o yabancılardan kaç tanesi evet der ne yazık ki bilemiyorum.
Turist sayısındaki bu düşüş sahip olduğumuz bu tarihi değeri tanıtamadığımızın açık ve net bir delili değildir de nedir?
Gerçi kendimiz ne kadar tanıyoruz o da ayrı bir soru…
Tarihi bir tarafa bırakalım, biz Çorum’u ne kadar tanıyoruz. İlimizi gerçekten geniş bir şekilde gezip gördük mü? Okullarda öğrencilerimiz gezi programları yapıyor (mu). Bu gezi programları ne kadar yeterli? Üniversitemize yeni gelen öğrencilerimizin kaç tanesi, gazi ve bahabey caddesi dışındaki Çorum’u tanıyor? Oysaki, eğitim bilimcilerin belirttiği gibi, en iyi öğrenme görerek öğrenme değil midir?
Geçen yıl Turizm Haftası etkinliklerinde Sayın Vali Turizm Meslek Lisesinde gerçekleşen programda salondakilere dönüp “İncesuyu gördünüz mü? Görenler elini kaldırsın demiş ve salondan sadece 7 kişinin eli kalkmıştı.
Aynı soruyu bu sene de sorsa cevap ne olurdu çok merak ediyorum.
İşte bu da bizlerin eksikliği. Zengin bir mirasın üzerinde oturan dilencilerden ne farkımız var? Çorumlular olarak bizim de oturup, tarihi, turistik, ekonomik ve manevi değerlerimizin ne kadar farkındayız diye zaman zaman kendimizi sorgulamamız gerekiyor.
Sanırım biz kalem tutanlara da düşen görev ara sıra bunları hatırlatmak olsa gerek…
Tekrar görüşünceye dek hepinize saygılar…