'Soran olursa oyuncaklarıyla ölüme giden sosyalist gençler dersiniz'
Aslında Yukarıdaki Başlık Her Şeyi Net Olarak Açıklıyor. Katliamda Hayatını Kaybeden Gençlerin Ne Kadar Barış İçin Çaba Gösterdiklerini ve Dayanışma Ruhunu Geliştirdiklerini Gösteriyor.

İstanbul’da Yapılan Protesto Gösterilerinde Yapılan Açıklamaların Kısa Özeti
Suruç katliamını on binlerin lanetlediği İstanbul'da yürüyüş sonrası yapılan açıklamalarda, saldırının amacının Rojava Devrimi'ne ve halkların ortak mücadelesine dönük olduğu ve katliamın DAİŞ, AKP ve MİT organizasyonuyla gerçekleştiği vurgulandı. Eylemde kitlenin taşıdığı "Soran olursa oyuncaklarıyla beraber ölüme giden sosyalist gençler dersiniz!!!" dövizi ise tüm duyguları anlatır nitelikteydi.
HDP İstanbul İl Örgütü ve HDK İstanbul Meclisi'nin çağrısıyla Suruç katliamını protesto etmek amacıyla Tünel'de on binler bir araya geldi. Burada toplanan kitle "Katledenden hesabı gençlik soracak" ve "Katliamcı İŞİD yenilecek, direnen halklar kazanacak" pankartı açarak, Galatasaray Lisesi'ne doğru yürüyüşe geçti. Basının yoğun ilgi gösterdiği kitle, yürüyüş boyunca sık sık "Katil İŞİD işbirlikçi AKP", "Katil Erdoğan"  sloganları attı. Her dakika artan kitleye, çevrede bulunan esnaf ve yurttaşlar da destek verdi.
Yürüyüşe, HDP Eş Genel Başkan Yardımcısı Meral Danış Beştaş, HDP İstanbul milletvekilleri, CHP Milletvekilleri Mahmut Tanal ve Selina Doğan, ÖDP Eş Genel Başkanı Alper Taş ve kentte bulunan çok sayıda siyasi parti, sivil toplum örgütü temsilcisi ve emek ve demokrasi örgütü destek verdi. Bir çok dövizin taşındığı yürüyüşte, en çok dikkat çeken ise "Soran olursa oyuncaklarıyla beraber ölüme giden sosyalist gençler dersiniz!!!" yazılı döviz oldu.
Sloganlar eşliğinde Galatasaray Meydanı'na varan kitle, Suruç katliamında yaşamını yitiren SDGF üyeleri anısına saygı duruşunda bulundu.

Çorlu: DAİŞ, AKP ve MİT katliamı
Ardından kitle adına basın açıklamasını yapan ESP üyesi Suat Çorlu, saldırının canilik ve barbarlık örneği olduğunu kaydederek, saldırının haklar arasında oluşturulmak istenen dayanışma, halkların kurtuluş özlemlerine, birlikte yaşama iradesine, barış ve özgürlüğe, Rojava ve Kobanê direnişine, devrim umutlarına karşı yapıldığını söyledi. Çorlu, katliamın DAİŞ, AKP ve MİT'in ortaklaştığı bir katliam olduğunu kaydederek, "Acımız derin, öfkemiz sonsuzdur. Acılarımızı öfkeye dönüştüreceğiz" dedi.

Çelebi: Bu katliam AKP, MİT ve devletten uzak değildir
Ardından söz alan ESP Genel Başkan Yardımcısı Fadime Çelebi, katliama uğrayan SGDF üyelerinin amacının Kobanê direnişi ile batıyı buluşturmak olduğunu ifade ederek, gençlerin barış ve kardeşlik istediği için katledildiğini söyledi. Bu saldırının AKP, MİT ve devlet ve kontra örgütlemelerden uzak olmadığını dile getiren Çelebi, bu saldırının sadece SGDF'ye değil, Türkiye'deki tüm toplumsal kesimlere yönelik olduğunu ifade ederek, saldırının hesabının elbet sorulacağını söyledi.

Beştaş: IŞİD'in en büyük destekçisi AKP
Daha sonra söz alan HDP Eş Genel Başkanı Meral Danış Beştaş, Suruç'ta AKP-DAİŞ işbirliği ile bir katliam yaşandığını söyleyerek, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın YPG tarafından GrêSpî'nin özgürleştirilmesinin ardından "Türkiye'nin güneyinde ve Suriye'nin kuzeyinde her hangi bir oluşuma izin vermeyiz" şeklinde sarf ettiği sözlere tepki göstererek, "Bu katliamın nasıl örüldüğünü çok iyi biliyoruz. Tüm saldırılara rağmen HDP ve Türkiye halklarının iradesini kıramadınız. Bugün dünya AKP'nin İŞİD'in en büyük destekçisi olduğu biliyor. Sosyalist gençlerin Kobanê'ye götürdükleri oyuncaklara tahammül edemediler. Lanet olsun onlara" dedi.

'Hedef Rojava devrimini kırmaktı'
Bombalı saldırının hedefinin Rojava devrimi ve halkların iradesinin kırmak olduğunu vurgulayan Beştaş, "AKP bugün yeni bir katliama imza atmıştır. Biz AKP'den başkasını tanımıyoruz. İŞİD'e destek verdiklerini bütün dünya biliyor. Artık Erdoğan ve AKP bir karar vermelidir. Ya tecavüzcü, barbar, katliamcı İŞİD'e destek verecek, ya da bütün halkların insanlık değerinin direnişi olan halkların direnişine destek verecek. Biz bu katliamların hesabını elbette soracağız. Hiçbir güç Rojava devrimi kıramayacaktır. Çünkü orada halkların direnişi var" diye kaydetti.

Bedel: Bu katillerin iktidarını yıkacağız
Beştaş'ın ardından konuşan SGDF üyesi Özgür Bedel, saldırının barışa, özgürlüğe, insanların özgür bir dünyada yaşamasına yapıldığını söyledi. Bu saldırıları Gazi, Sivas, Roboski, Diyarbakır'dan bildiklerini vurgulayan Bedel, "Katliamın sorumlularını iyi biliyoruz. Sorumlular bu devleti yönetenlerdir, Başbakandır, Cumhurbaşkanıdır. Özgürlüklerin ülkesini kuracağız ve faşistlerin iktidarını yıkıp, yerine yenisini kuracağız. Bedeli ne olursa olsun. Nasıl saldırırlarsa öğle karşılık bulacaklardır. Bu katillerin iktidarını yıkacağız. Sokaklarda yoldaşlarımızın anısını yaşatacağız" dedi.

Çerkezoğlu: Acımız ve öfkemiz tarifsizdir
Daha sonra söz alan DİSK Genel Sekreteri Arzu Çerkezoğlu, acılarının ve öfkelerinin tarifsiz olduğunu dile getirerek, katliamın sorumlarının Cumhurbaşkanı Erdoğan ve AKP olduğunu söyledi.
EHP üyesi Sibel Uzun ise katledilenlerin bıraktığı mirası devralacaklarını söyledi.

Taş: Sözün bittiği yerdeyiz
Daha sonra söz alan ÖDP Genel Başkanı Alper Taş, sözün bittiği yerde olduklarını ifade ederek, "Katledilenlerin isimleri insanlık tarihine altın harflerle yazılacak, onları katledenler ise insanlık tarihinde hep lanetlenecektir. SGDF'li gençlerin başlattığı faaliyet artık hepimizin sorumluluğudur. İŞİD insanlığa karşı ilk defa Rojava'da yenildi" dedi. Taş, AKP'nin derhal İŞİD ile bağlantılarına son vermesi çağrısında bulundu.
CHP adına konuşan CHP İstanbul Milletvekili Mahmut Tanal, katliamın AKP'nin politikalarından kaynaklandığını söyleyerek, İŞİD'in Suriye'de etnik temizlik yapmak istediğini ve bunun en büyük destekçisinin AKP olduğunu söyledi.
Açıklama, STÖ ve siyasi parti temsilcilerinin konuşmaları ile son buldu.