Erdoğan Almanya’da gerçekleştirilen ırkçı saldırıyla ilgili görüşlerini de dile getirdi. Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Almanya’da gerçekleşen son saldırı hem Avrupa’da hem dünyada artan ırkçılığı ve Müslüman karşıtlığını bir kez daha gözler önüne serdi" dedi Erdoğan, saldırıda hayatını kaybeden Çorumlu Fatih Saraçoğlu'nun ailesiyle görüştüğünü söyledi.

Azerbaycan ile Türkiye arasındaki ilişkilere değinen Erdoğan, “Bildiğiniz gibi Azerbaycan’la “tek millet, iki devlet” ilkesine dayanan ilişkilerimiz her geçen gün daha da güçleniyor. Bu ziyaretimizde Yüksek Düzeyli Stratejik İşbirliği Konseyi’nin 8’inci toplantısını gerçekleştirdik. Toplam 14 anlaşma imzaladık. Bu anlaşmalar çerçevesinde 2019'da ticaretimiz yaklaşık 4,5 milyar doları buldu. 2023 hedefimiz 15 milyar dolar. Bugün imzaladığımız Tercihli Ticaret Anlaşması ile bu hedefe hızla ulaşacağımıza inanıyoruz. Ayrıca Azerbaycan'la Bakü-Tiflis-Kars Demiryolu ve TANAP gibi büyük projelere imza attık. Karşılıklı yatırımlarımız her gün artıyor. Savunma sanayii alanında da güçlü bir iş birliğimiz var. Bölgesel konularda da Azerbaycan’la tam bir dayanışma içindeyiz. Azerbaycan’la Ermeni iddiaları, İslam düşmanlığı, ırkçılık ve ayrımcılıkla mücadele konularında da birlikte çalışıyoruz” dedi.

“Burada “hüznünüzü paylaşıyoruz” demekle bu iş olmuyor, polisinizin duyarsızlıklarının tespitleri var”

Almanya’da gerçekleşen son saldırı hem Avrupa’da hem dünyada artan ırkçılığı ve Müslüman karşıtlığını bir kez daha gözler önüne serdi. Bu durumun önlenmesi ile alakalı Türkiye’nin uluslararası bir girişimi olacak mı?” sorusu üzerine Erdoğan şunları söyledi:
“Bu konu ile alakalı gerek bizler gerek Dışişleri Bakanımız, görüştüğümüz liderlerle konuyu hemen gündeme getiriyoruz, önlerine koyuyoruz ama maalesef duyarlı değiller. İşte en son bugün Çorum ve Ağrı’ya orada şehit olan kardeşlerimizin cenazeleri geldi; o merhumlarla ilgili görevler icra edildi. Çorumlu evladımızın annesi ve babasıyla bir görüşmem oldu. Tabii yaralı olanlar var. Onlardan da bir iki tanesinin ailesiyle görüşmemiz oldu. Allah sabırlar versin. Görüldüğü gibi 11 kişinin 11’i de Müslüman, 5 tanesi Türk. Böyle bir durumla karşı karşıya kaldık. Gerek uluslararası alandan liderler gerekse Sayın Merkel aradı başsağlığı diledi. “Tamam” dedik ama bal bal demekle ağız tatlanmıyor. Burada “hüznünüzü paylaşıyoruz” demekle bu iş olmuyor. Nitekim polisinizin duyarsızlıklarının tespitleri var. Bunların hepsi önümüzde. Bunları nasıl telafi edeceksiniz? Bu ırkçılık, bu din düşmanlığı nereye kadar devam edecek. Yani bir dükkan Müslüman ise oraya saldırı. Aynı şekilde İngiltere’de camimize saldırdılar. Bunlar sadece bir yerde olmuyor. Almanya’sında, İngiltere’sinde, Fransa’sında oluyor. Belçika adeta bu işin merkezi ama bunların hiç birisi terör örgütlerine karşı olmuyor. Bu bir şeyin boyutunu gösteriyor; zaten Fransa’da Macron son zamanlardaki açıklamalarıyla adeta davetiye çıkartıyor. İşte, Fransızca öğretmenlerinin Türkiye’den gelip gelmemesi gibi konulardan başlayarak tahrik ediyor. Sen onu yaparsan biz de başka şeyler yapacağız. Nedir başka şeyler yapmak? Biz de kalkıp da Fransızca öğretmenleri, Fransa'dan getirecek halimiz yok. Biz de Türkiye’de yetişmiş olanlarla bu işi çözmenin yoluna gideceğiz.”