Milliyetçi Hareket Partisi Çorum İl Başkanı Arslan Kaynar, İP Genel Başkanının, liderleri Devlet Bahçeli ve partilerine karşı hakaretleriyle sinir ve sınırları ihlal ettiğini söyledi.

Son günlerde türlü melanetin, kamuoyunun önünde alenen sergilendiğini, iç ve dış karanlık odakların boş durmadığını kaydeden Kaynar, “Türkiye’nin hasımları, geri adım atmamaktadırlar. Devamlı üzerimize gelmekte, etrafımızda sürekli tuzak kurmaktadırlar. Türkiye’nin yıkımı için ittifak edenler, ihanet ve ihtilaf çukurunda da ortaktırlar.

Tarihin yarım asırdır sınadığı, kurgulanan her cendereden başarıyla çıkan Milliyetçi Hareket Partisi’nin aleyhine senaryo yazmak da adeta bir alışkanlık halini almıştır. Zira görünür, görünmez, muhteris figüran da oyuncu da mebzuldür.

Dikkatle tahlil edildiğinde, sinsi projelerin milli bekanın ağır hasar görmesine yönelik olduğu görülmektedir. Kara kampanyaların asıl sebebi de kötüleme, kara çalma ve itibarsızlaştırma girişimlerinin esas gayesi de bu amaca hizmettir” dedi.

DAVAMIZ HAK VE HAKİKAT DAVASIDIR

Davalarının hak ve hakikat davası olduğunu belirten Kaynar, açıklamasında şunları kaydetti:

“Davamız, millet ve memleket sevdasıdır. Derdimiz Türkiye’dir, dileğimiz kutludur. Hamd olsun bugüne kadar hiç mahcup olmadık. Hiçbir zaman mağlup olmadık. İşte bu yüzden deliye dönüyorlar, idraklerini kaybediyorlar.

Bilindiği üzere; İP Genel Başkanı partisinin Grup Toplantısında partimizi hedef alan sözler sarf etmişti. Sayın Genel Başkanımız Devlet Bahçeli’nin veciz ikazından sonra gemi iyice azıya alıp, edebi bir tarafa bırakarak mahalle ağzıyla cevap yetiştirme gayretine girişmiştir.

DEMİRTAŞ İÇERDEN ÇIKSIN DEDİ, HDP’YE KÜRT HAREKETİ DEDİ, MHP’YE DÜŞMANLIK BESLEDİ:

HDP’ye kürt siyasi hareketi diyen, PKK’lı Demirtaş için af isteyen, CHP’nin yörüngesine gönüllüce giren, takmadığı maske, yapmadığı taklit kalmayan, FETÖ’nün dümen suyundan çıkmayan İP Genel Başkanı, şimdi kalkmış fikir ve eylem ortaklarıyla MHP’ye ve Liderine saldırıyor. MHP’ye karşı sinir ve sınırları ihlal eden vandal bir tutum sergiliyor.

Bölmek ve yok etmek istediği MHP’ye karşı sinir ve sınırları ihlal etmeye ve vandal tutumunu sürdürmeye devam ederse, sonuçlarına da katlanmak zorunda kalacaktır.

Siyasi üslupsuzluğu bir üslup haline getiren ve bununla da övünen ama 24 Haziran seçimlerinde aziz milletimizin verdiği dersi bile hâlâ idrak edememiş olan İP Genel Başkanı, terbiye sınırı bırakmadan partimizi ve şartlı ceza indirimi teklifimizi eleştiriyor; “Bu af hikâyesini getirir de FETÖ'nün kodamanlarının salıverilmesine bağlarsanız…” diyor.

FETÖ BELASINA BAYRAĞI İLK MHP AÇTI

İP Genel Başkanı ve yancıları bilmez ama millet farkındadır ki 15 Temmuz’dan çok önce FETÖ belasına bayrağı ilk olarak MHP açtı. 15 Temmuz gecesi ise Ankara’daki ilk çıkışı MHP yaptı, millî duruşu MHP gösterdi.

Temyiz kudreti kaybının belirgin bir göstergesi olan hafıza kaybıyla dumura uğradığı için kendisi hatırlamayabilir ama Ülkücü Hareket çok iyi hatırlıyor. Kendileri “yurtta sulh” deyip FETÖ’cü hakimlerle MHP’yi ele geçirmeye çalışırken MHP, FETÖ’ye karşı bir savaş veriyordu ve bir milim bile geri adım atmıyordu.

FETÖ liderinin “O hanıma sahip çıkın, koruyun.” dediği hanım kimdir? “İçişleri Bakanı biz yaptık, bizim referansımızla oldu” dedikleri kişi kimdir? Tabi ki bu kişi FETÖ üzerinden sahte racon kesen kişidir. Türkiye bunları bilmektedir.

ŞİMDİKİ İP’ÇİLER, ‘YURTTA SULH’ DEYİP FETÖCÜ HÂKİMLERLE MHP’Yİ ELE GEÇİRMEYE ÇALIŞTILAR

“FETÖ'nün kodamanlarından bahseden İP Genel Başkanı, “FETÖ kodamanı” görmek istiyorsa, kendisini kastederek “FETÖ'cüler ona destek veriyor.” diyen şimdiki Genel Başkan Yardımcısına, “Ben FETÖ’nün Belediyeler başimamıyım.” diyen yanıbaşındaki milletvekiline bakmalıdır.

Dönüp geçmişine bakıp, eski konuşmalarını dinleyip “1980 öncesi Fethullah Gülen’in dinlerarası diyalog modeli uygulansa sağdan soldan ölümler olmazdı.” diyen kendine bakmalıdır.

15 TEMMUZ’U ÖNCEDEN BİLEN FETÖ MENSUPLARI ONU DESTEKLEDİ

15 Temmuz darbe planını çok öncesinden bilen FETÖ mensuplarının tamamı niçin MHP kongresinde taraf olup, adeta seferberlik ilan edip şimdiki İP Genel Başkanı’nı desteklemiştir? Soru bu kadar basittir.

15 Temmuz darbe girişimini yapanların kendine “Yurtta Sulh Konseyi” demesiyle, kendisi MHP kongresi yaptırmak için Türkiye'yi gezerken her gittiği il ve ilçede “MHP iktidarında “Yurtta sulh, cihanda sulh” ilkesini hayata geçireceğiz” cümlesini kurması tesadüf müdür?

İP Genel Başkanı’nın gezdiği tüm il ve ilçelerde tekrarladığı çok ilginç başka bir söz daha vardır. “Muhteremlere ot yoldurmazsak namerdim” bu söz, herkesin bildiği gibi askerde talim terbiye amaçlı fiili ceza sistemi modelidir. Bu da mı tesadüftür? FETÖ’nün siyaset ayağı ortaya saçıldığı gün bunlar net bir şekilde ortaya çıkacaktır. Ayrıca kendilerinin “Molla Kasım” olduklarını söyleyip, yeni Molla Kasım’lar burada diyen İP Genel Başkanı, anlaşılan Molla Kasım’ın partisinin adı gibi sahte “iyi” olduğunu bilmiyor.

MHP’ye “küçük ortak” benzetmesi yapan siyasi üslupsuz, öyle sanıyoruz ki işportaya düşen, “yeni bir Genç Parti” rolüne soyunmuş olan partisini kurtarma peşindedir. Unutmayalım ki Genç Parti de 2002 seçimlerindeki misyonunu tamamladıktan sonra ilk yerel seçimlerde tabela partisine dönmüştü. Merak etme, çok sürmez. 6 ay sonra, adı gibi her şeyini taklit ettiğin adını da, partinin adını zikreden de kalmaz.

Hayatı siyasal pazarlıkla ve “küçük ortak” olma gayretiyle geçmiş, beş parti değiştirip her seferinde bir önceki söylemlerinden kendi ağzıyla rücu etmiş, en sonunda kendi kurduğu partisinde de iki defa beyan ettiği istifasından geri adım atmış bu pazarlamacının yetiştiği siyaset geleneğinde, sığınacak liman arama hastalığı kalıcı hâldedir.

MHP MİLLET EKSENLİ SİYASET YAPIYOR:

Milliyetçi Hareket Partisi, kurulduğu günden bu yana millet eksenli siyaset yapmakta ve Türk Milleti’nin iradesini siyasetinin merkezine koymaktadır. En önemlisi de dünyaya Ankara merkezli bakar ve Ankara merkezli-Türk Dünyası eksenli bir dünya tasarımı hedefler.

Bilir ki böylesi bir dünya, sadece Türkiye’yi ve Türk Dünyası’nı değil aynı zamanda İslâm Âlemi’ni ve bütün insanlığı adaletle buluşturacak ve kulun, kula kulluğuna mani olacaktır. Kaptı-kaçtı mantığıyla hareket edip “az zamanda çok ve büyük götürmek” misyonuyla yaşamış ve siyaset yapmış kimselerden müteşekkil bir partinin/şirketin, böyle ulvî hedefleri anlamasını beklemesek de “Balık bilmese de Halık bilir.” demeye devam edeceğimizden ve yapacağımızdan kimsenin şüphesi olmamalıdır.

Demirden korksa trene binmeyeceğini ifade edene, bir kere yanlış trene bindiyse; koridordan ters tarafa yürümesinin hiçbir anlamı olmayacağını hatırlatmak isteriz. Son olarak; Ülkücü Hareketin kadife eldiven içindeki demir yumruk olduğunu da kimse unutmamalıdır.”