Anadolu İnsan Hakları Derneği Genel Merkez Yönetim Kurulu üyeleri, ortak bir deklarasyon yayınlayarak HSYK’nın yapısıyla ile ilgili TBMM’de yapılan çalışmayı eleştirdi. Dernek yönetimi, “biz oyumuzun arkasındayız, hükümet bizden aldığı yetkiyi bize karşı kullanamaz” dedi.
12 Eylül 2010’daki referandumda yüksek yargıyı daha demokratik hale getiren anayasa değişikliği için ‘evet’ diyen Anadolu İnsan Hakları Derneği Yönetim Kurulu, Hâkimler ve Savcılar Yüksek Kurulu (HSYK) ile ilgili kanun teklifine tepki gösterdi. 
Genel Merkezi Çorum’da bulunan AHİD Yönetim Kurulu üyeleri, teklifin halkoyuyla elde edilen kazanımları geri aldığını düşünüyor.
Anadolu İnsan Hakları Derneği Yönetim Kurulu; 3,5 yıl sonra millete verilen taahhütlerden geri dönüldüğünün altını çizerek şunları ifade ettiler:
“AK Parti, bunlar için vatandaştan oy isteyip destek aldı. 12 Eylül referandumu, hukuksuzluğa karşı Türk milletinin verdiği bir cevaptı. İktidar yargıyı yürütmenin emrine sokmaya çalıştığını üzülerek gözlemliyoruz. Bu duruma evet dememiz mümkün değil. Bu durum milli iradeye sabotajdır ve milli iradeyi yok saymaktır. Bizim referandumda Evet diyen bir STK olarak HSYK’daki bu son düzenlemeye itirazımız var. Referandumda halka soruldu ve büyük destek verildi. 3 yılda ne değişti ki değişikliğe gidiliyor?

“VEKİLLERE MEKTUP GÖNDERECEĞİZ”
HSYK kanunu ile ilgili mecliste yapılan düzenlemeye referandumda evet diyen bir sivil toplum kuruluşu olarak tepkimizi göstermek amacıyla vekillere mektup göndereceğiz. Biz halkın sesini dinleyen bir STK’yız. Bu sebeple elimizden geleni yapacak, oyumuza sahip çıkacağız. Bizden alınan yetki ile bizim evet dediğimiz bir yasanın değiştirilmesini doğru bulmuyoruz. Bu sebeple imkânlarımız ölçüsünde bütün vekillere mektup gönderecek, önce yolsuzluk ayıbının temizlenmesini hukukun üstünlüğünün yeniden inşasını isteyeceğiz. Biz buradan referandumda evet diyen bütün STK’lara bir çağrımız olacak; oyunuzun takipçisi olun. Siz HSYK’nın yapısının değişmesine, siyasetten ayrılmasına evet dediniz fakat bugün yargıçların yakasına parti rozeti takılmak isteniyor. Buna izin vermeyin. Demokratik yollardan tepkinizi dile getirin. O zaman her gelen iktidar kendi yargıcını tayin eder.”