Avrasya Refleksoloji Uzmanlarından Gamze Arslandoğan, Serebral Palsi hastalığı hakkında bilgi verdi.
Serebral Palsi hastalığını “beyin felci” olarak tanımlayan Arslandoğan, “Beyinde oluşan sinir hasarları, bölgesel olarak yani kollarda bacaklarda hareketsizlik, oturamama, boyunu tutamama, konuşmada zorlanma veya göz teması kuramama gibi sonuçlar ortaya çıkarır” dedi.
Arslandoğan’ın konuyla ilgili açıklaması şu şekilde:
“Serebral = Beyin Palsi = Kas zayıflığı ya da yetersizliği olarak adlandırılan beyin felcidir. Beynimizdeki oluşan lezyondan dolayı kaynaklanan bir sinir sistemi bozukluğudur. Beyinde oluşan sinir hasarları, bölgesel olarak yani kollarda bacaklarda hareketsizlik, oturamama, boyunu tutamama, konuşmada zorlanma veya göz teması kuramama gibi sonuçlar ortaya çıkarır.
Bu tip rahatsızlıkların erken tanı olarak yapılan tedavide görülen sonuçlarda günlük yaşam aktivitelerini kolaylaştırır. Ağırlaşan tiplerde ise ciddi güçsüzlükler yaşanır. Herkesin bildiği gibi bu tipler tam anlamıyla düzelmez fakat, aldığı tedaviler ve desteklerle oluşan durumlar azalır ve engel olunur. Yaptığımız her şey beyin kontrolü altında olduğu için motor nöron yani hareket sağlayan sinir hücresi beyine bağlıdır. Beyinde başlayan motor nöronun uzantıları ellerde ve ayaklarda son bulmaktadır.
Refleksoloji ayaklardaki sinir uçlarına yapılan uygulamayla, beyindeki nöronlara (hücrelere) sinirler aracılığıyla hücrelere elektriksel uyarımlar yollar. Bölgeye yapılan uygulamayla o bölgeye ait hücre sinirlerle yollanan bilgiyi alır ve ona göre aldığı emirle beyinde harekete geçirir. Seanslar süresince göreceğimiz etkiler, kasılmaların azalması, sindirimin kolaylaşması (kabızlığın giderilmesi), algının artması, göz teması kurmaya başlar, devam eden seanslarda, yüzde yüz iyileşme oranı olmasa da %70-80 oranında gelişmeler ve iyileşmeler görülür.
Ne kadar erken tedavi alınırsa, o kadar erken etkileri görülür.
Sağlık, huzurun kapısıdır. Kapının anahtarı ise ellerle açılan refleksolojidir…”