Sağlık-Sen Çorum Şubesi tarafından Hamamözü Termal Tesislerinde; Sağlık-Sen Genel Başkanı Metin Memiş, Başkan Yardımcıları Kemal Çırak ve Himmet Bayar'ın katılımlarıyla genişletilmiş istişare toplantısı yapıldı.

Toplantıya Sivil Toplum Örgülerinden Sorumlu Çorum AK Parti Başkan Yardımcısı Hasan Algül, Sivil Toplum Örgütü temsilcilerinden Osman Yüztgenç, Sağlık-Sen Çorum Şubesi yönetim, denetim ve disiplin kurulu üyeleri, il ve ilçe işyeri temsilcileri ve ilçe temsilcileri ve çok sayıda davetli katıldı.

Memur-Sen İl Temsilcisi ve Sağlık-Sen Çorum Şube Başkanı Ahmet Saatcı, toplantıda yaptığı konuşmada; "Memur-Sen ve Sağlık-Sen olarak hiçbir zaman sorunlardan nemalanan bir sendikacılık anlayışını benimsemedik, sorunlara çözüm odaklı yaklaşan ve diyaloga açık bir anlayışla bir çok kazanıma imza attık" dedi.

Saatcı, konuşmasında şu konulara değindi:

"2018 yılının rotasını, hedeflerini ve çalışma takvimine yön vermek üzere düzenlediğimiz programımıza katılımlarınızdan dolayı teşekkür eder, programımızın hayırlı neticelere ve çalışmalara vesile olmasını dilerim.

Bugün Ortadoğu’da küresel bir senaryoyla karşı karşıyayız. Bu senaryoda rol alan aktörleri iyi tanıyoruz. DEAŞ, PYD, YPG, PKK, FETÖ ve benzerleri birer batı projesidir, bir İslam korkusu senaryosudur. Bu projeyi de bu kanlı senaryoyu yazanları da kınıyoruz. Terör örgütlerinin tüm eylemlerini lanetliyoruz.

Dünya mazlumlarına el uzatan bir sendikayız. İnsanların nüfus kâğıdında isimlerinin ne olduğuna değil, Habil ile Kabil davasında, Habil’lerin yanında, Nemrut ve Firavunların karşısındayız. Memur-Sen olarak mazlumların, mağdurların yanlarında olduğumuzun bilinmesini istiyorum.

Bu toplantılarımız sağlık ve sosyal hizmet çalışanlarıyla ilgili yapılanlar, yapılamayanlar, yapılması gerekenler konusunda fikir alış verişlerinin yapıldığı çok faydalı ve verimli toplantılarımızdır. Hepimize düşen iki görev vardır. Bir maaşını aldığımız işi çok iyi yapmak, eve götürdüğümüz ekmeği helal ettirmek. İki bu ülkeye bu millete bu devlete ecdadımıza değerlerimize borcumuzu ödemektir.

Memur-Sen ve Sağlık-Sen olarak hiçbir zaman sorunlardan nemalanan bir sendikacılık anlayışını benimsemedik, sorunlara çözüm odaklı yaklaşan ve diyaloga açık bir anlayışla bir çok kazanıma imza attık.

Türkiye’de sağlık hizmetlerini erişim kolaylaşmış ve hizmet kalitesi artmıştır. Buna karşın sağlıkta şiddetin arttığı da elim bir vakıadır. Sağlıkta memnuniyetin yüzde 39’lardan yüzde 76’lara çıktığı bir dönemde sağlık çalışanlarına yönelik şiddetin artması bizleri endişelendiriyor. Sağlıktaki mobbingin arttığını görüyoruz. İş yükü nedeniyle çalışanlarımızın tükendiğini görüyoruz. Fazla nöbetler nedeniyle sağlık çalışanlarımızın ciddi anlamda mağdur olduğunu görüyoruz. Her platformda şunu diyoruz ki, ne kadar modern hastaneler yaparsanız yapın, bu hastanelerin içlerini ne kadar modern cihazlarla donatırsanız donatın eğer burada hizmet veren sağlık çalışanlarını mutlu edemezseniz, sağlık çalışanların iş yükünü hafifletemezseniz, sağlık çalışanların istediği özlük haklarını vermezseniz, şiddete karşı daha ciddi tedbirler almazsanız sağlıkta dönüşümün tam anlamıyla başarılı olması imkansızdır. Bundan sonra ileriye değil, geriye gidiş başlayacaktır. Onun için sağlık çalışanlarının da memnuniyeti dikkate alınmak zorundadır.

Sağlıkta yaşanan şiddet olaylarıyla ilgili sonuç getirici, caydırıcı tedbirlerin alınması ve bu tedbirlerin yasalarla güçlendirilerek uygulanması gerekmektedir

Sağlık alanında personel istihdamı ihtiyacın çok altındadır. Bu yetersizlik sağlık hizmetlerinde aksama, sağlıkta şiddet, çalışanların tükenmişliğinin artması gibi olumsuz durumlara neden olmaktadır. Bu nedenle istihdam konusunun acilen gündeme alınması gerekmektedir.

Türkiye’nin sıcak siyasi gündemi nedeniyle yeterince üzerinde durulmayan işsizlik, gelir dağılımı adaletsizliği, yoksulluk konularına odaklanılmalıdır. Yoksulluk ve yolsuzlukla mücadele konusundaki kararlılık devam ettirilmelidir.

Yeni ve Büyük Türkiye sadece Türkiyelilerin değil, dünya mazlumlarının, küresel sistem mağdurlarının da umududur. Türkiye, mazlumların sığınak ülkesidir. Türkiye, İslam dünyasının ufkudur, umududur. Türkiye, emperyalistlerin sömürdüğü ülkelerin, milletlerin kurtuluş çabalarının parlayan yıldızıdır. Türkiye, küresel sömürü düzeninin adaletsizliğine, BM’nin zulme ve vahşete karşı sessizliğine, AB’nin çifte standart keyfiliğine karşı tavır koyan, tavır koyabilecek tek güçtür. Türkiye, mazlumların ve ezilenlerin sesi olmaya devam etmesi için Yeniden Büyük Türkiye vizyonuyla medeniyet tasavvurumuz kurumsallaştırılarak insanlığın önüne yeni bir reçete konulmalıdır.

Memur-Sen ve Sağlık-Sen ailesi, yeniden büyük Türkiye’nin insanlığın karşı karşıya bulunduğu sorunların en güçlü çözüm ortağı olan demokratik bir güç olması için her türlü katkıyı vermeye devam edecektir.

İktidarın hedefi, iş güvencesini kaldırmak olmamalı, güçlendirmek olmalıdır. Kamu personel sistemi, iş güvencesi temelinde kadrolu istihdam odaklı, kamu görevlilerine güveni esas alan anlayışla kariyer ve liyakat odaklı olarak güçlendirilmelidir. Görevde yükselme ve unvan değişikliği için sınavların belli periyotlarla gerçekleştirilerek kişilerin kabiliyet ve liyakatleri ölçüsünde atanabilmeleri sağlanmalıdır. Ek ödemelerin emekliye yansıtılması, emekli maaşının hesaplanmasında bütün gelirlerin dikkate alınması gerekmektedir. İstihdamın artırılmasına kamunun öncülük etmesini, kamu hizmetlerinin kamu görevlileri eliyle verilmesini istiyoruz. Kamuda iş güvenceli istihdam, gelir vergisi mağduriyetinin giderilmesi, 4/C ve 4/B'lilerin kadroya geçirilmesi, fiili hizmet zammı, ek göstergeler, disiplin cezalarının affı, yıpranma payının mutlaka ivedilikle hayata geçmesi öncelikli taleplerimiz arasındadır.

2018 yılı hedefimiz; il ve ilçelerimizde istisnasız her kurum ve kuruluşta açık ara yetkiyi devam ettirmek ve üye sayımızı en az 3500 sayısına çıkarmaktır."

"İSTİKRAR VARSA BAŞARI KAÇINILMAZDIR"

Sağlık-Sen Genel Başkanı Sayın Metin Memiş ise konuşmasında; "Bu toplantıların çapı küçük, faydaları büyüktür. Teşkilatın dinamizmini koruyabilmesi için bu tip toplantıların yapılmasında büyük faydalar vardır. Arkadaşlarımızın sahada karşılaştıkları sorunlarla ilgili tespit ve değerlendirmeleri bizler için çok önemlidir. Çorum şubemiz; ekip çalışması, genel merkezle uyumu, ildeki dinamiklerle iletişimi, sahada çalışanlarla birebir irtibatı açısından örnek illerimizden biridir. Ayrıca Memur-Sen il temsilciliğinin şube başkanımızda olduğu ender illerdendir. Bu başarı istikrarın neticesidir. İstikrar varsa başarı kaçınılmazdır. İstikrarsızlığın olduğu yerde başarıdan söz edilemez. Türkiye nasıl ki son 16 yıldır siyasi istikrarı sağladıysa, teşkilatlarımızda da istikrar önceliklerimiz arasındadır. Bu istikrar ve başarıda büyük pay Başkanımız Ahmet Saatcı'ya aittir. Bu nedenle teşkilatım ve şahsım adına başta Ahmet Saatcı ve ekibini tebrik ediyor, başarı ve istikrarı devam ettirmelerini diliyor, başarı ve istikrarda emeği geçen, destek veren herkese şükranlarımı sunuyorum. Ülkemizde ve teşkilatımızda gücümüz bizi rehavete götürmesin, her zaman saflarımızı sık tutalım, ayrımcılığa, fitneye, istikrarsızlığa ve başarısızlığa fırsat vermeyelim. Birliğimizi, beraberliğimizi her daim muhafaza edelim. Küçük hedefler ve menfaatler peşinde koşmayalım. Her zaman iri olalım, diri olalım, bir ve beraber olalım ki gücümüz güç olsun. Güçlü olanın değil, haklı olanın her zaman güçlü olduğunu hiçbir zaman unutmayalım. Kamu çalışanlarına karşı sorumluluklarımızın ve önceliklerimizin bilincindeyiz."