Psikiyatri Uzmanı Dr. Mehmet Emrah Karadere, çocukluk döneminde dikkat eksikliği ve hiperaktivite bozukluğu sendromuna sahip bireylerin buluğ çağına girince bundan sıyrıldıklarını dile getirerek,
dikkat eksikliği ve hiperaktivite bozukluğunun okulda veya başka yerlerde daha fazla öz yönetime ihtiyaç duyulduğu ergenlik çağına kadar pek fark edilmediğini söyledi.
Dikkat eksikliği ve hiperaktivite bozukluğunun sinsi bir rahatsızlık olduğunun altını çizen Karadere, bu rahatsızlığın ergenlik döneminde çocukluk döneminden olduğundan fazla sıkıntı doğurabileceğini vurguladı.
Yetişkinliğe geçişte yer alan ergenliğin, kişinin yönetim işlevlerini en fazla zorlayan çok çeşitli görevlerle karşı karşıya kaldığı fakat pek yeterli olmadığı görevlerden kaçmak için de en az fırsata sahip olduğu bir dönem olduğuna değinen Karadere, “İlkokulda öğrenciler genellikle gün boyunca bir öğretmenin gözetimi altındadır. Bu durum öğretmenlerin sınıftaki her öğrenciyi tanımasına kişisel ilişkiler geliştirmesine ve olası çatışmaları yönetmesini sağlar” dedi.
Bugün Hitit Üniversitesi Çorum Eğitim ve Araştırma Hastanesi’nde gerçekleştirilen “Dikkat eksikliği ve hiperaktivite bozukluğu” konulu panele konuşmacı olarak katılan ve ergenlik ve erişkinlikteki dikkat eksikliği ve hiperaktivite bozukluğu belirtileri hakkında bilgiler veren Mehmet Emrah Karadere, konuşmasında şunları söyledi:
“Ergenlerde dikkat eksikliği dağınıklıktır, ödevlerini sınavlarını unutur, unutmazsa da pek ödev yapmaz, çabuk sıkılır, eşyalarını kaybeder, akademik başarısı kapasitesinin altındadır. Bazı derslerle bildiği halde başarısız olur. Yalnız dikkat eksikliği varsa ilkokulda sorun yaşanmamış olabilir. Beklentiler ve ödevler az, derste tek öğretmen giriyor.
Orta öğrenimde başarılı olmak için daha uzun süreler konsantre olabilmek ve daha çok dikkatli olmak gerekir sorunlar fark edilir. Erişkinlerde dikkat eksikliğinde yaptığı işe sık sık ara verme ihtiyacı duyar. Randevuları veya projelerin son teslim tarihini unutur. Plan yapmakta ve işlerini düzene koymakta zorlanır. Projeleri bitiremez. Konsantre olamaz. Unutkanlığını ve sık eşya kaybettiğini bildiği için kompulsiyon benzeri kompanzasyon mekanizmaları geliştirebilir. Ergenlerde aşırı hareketlilik; ergenlikte çocuklukta görülen aşırı hareketlilik ve koşturma kaybolur ama bu gençler; huzursuz hisseder, kıpır kıpırdırlar, genellikle ayaklarını sallar, elleri bir şeylerle meşguldür, kalem çevirir, pek çok faaliyete başlar çok ve hızlı konuşur, bu nedenle sınıfta azar işitirler. Uzun süre yerinde kalamama, çeşitli bahaneler bulanarak oturduğu yerden kalkma gözlenir.”