Çoktandır dikkatimi çeken konuyu dile getirmek istiyorum. Sizlerde farkındasınızdır. Okullarımızın okul aile birlikleri var.
Okul aile birliklerinin kimisi mesai saati içinde yıllık olağan toplantılarını yapmaktadır. Velilerin birçoğu o saatte mesaide veya derste olduğu için katılamamaktadır.
İdarecilerin niçin toplantıyı mesai saatlerinde yaptıklarını hiç anlamıyorum.
Okul aile birliği başkanının yapacağı tüm resmi işleri okullarımızda genelde okul müdürleri yaptığından yanlışlar baştan başlamakta sonuna kadar öyle devam etmektedir.
Okullarımızda yapılacak olan okul aile birliği toplantılarının yapılmalarından on beş gün öncesinden gündemiyle birlikte panoya asılır, duyuru yapılır der yönetmelik.
Fakat böyle okul aile birliği toplantılarının yönetmeliğe göre duyuruyu görmedim.
Toplantıların davetiyesi de farklı farklı olmakta. Öğrencilerimizin kimisi iki satırlık yazıyla gelmekte, kimi öğrencilerin ellerine tutuşturulan davetiyede okulun öneminden dem vurulmaktadır.
Başta davetiyenin hazırlanmış hali velilere verilen değeri yorumlamakta mümkündür. Veliler toplantı saatinde gelip oturduktan sonra ise divan başkanı seçimine geçilir. Divan başkanının seçim usulünün yapılışını hepimiz biliriz.
Veli toplantılarının uygulanmasında olan sıkıntıların başında idarece belirlenen veya kendisine yakın olan isim divan başkanlığına önerilir.
Yönetmeliğe göre divan başkanlığına adaylık başvurusu yapılmalıdır. Divan başkanı da vazifeye vakıf olmadığından müdüre sorarak başkanlığı yapar.
Eline tutuşturulan veya önüne konan notları okumaya çalışır.
Özellikle okul aile birliğinin yönetim kuruluna seçilmiş olan birçok kişi yetkisini maalesef bilmez. Seçim esnasında zaten kullanılan çoğu tabir okula yakın olmalı, imza atacaksınız, zor olmaz, biz yardımcı oluruz gibi teşvik edici cümlelerle seçim yapılmış olur.
Şayet bilen birisini önerirseniz idarece sıkıntı olacağını yasaları biliyorsa onun işi çok olur diyerek seçilmez.
Gördüğümüz kadarıyla okul aile birliklerinin yönetmelikleri okumamalarından kaynaklanan birçok hatalar göze batmaktadır.
Okulda ki yapılması gereken işlerin çoğu idarenin işi olmamasına rağmen idare merkeze oturmakta ve de yönetim kurulu başkanı sadece imza atmakla yetinmektedir.
İdarece de yönetmelikleri bilenlerin yönetim kurulunda bulunmasını çok istenmiyor desek yanlış olmaz.
İdarenin kaynakları kullanmasında önü açık olmalı, iş yaptığını yanlışta olsa göstermesinde engel olmamasını sağlamaktır, harcamalarda sıkıntı çekmesin.
Şayet yönetmeliği bilenlerden yönetim kurulu oluşursa idarenin mali kaynakları dilediği gibi kullanmasının önü kesilmiş olacaktır.
Velilerimizin görev almak için istekli olmamalarına da şaşırıyorum. Yasaları iyi bilenler uygulamanın esasını kavrayan kişiler işin başına geçerse idarede nefes alacaktır.
Yönetim kurulu başkanınca okulun yüküne omuz verilerek idarenin yoğunluğu azalacaktır.
İdarecilerin bilmediklerine yakinen şahit olmuş biri olarak yönetim kurulu üyesi olmuş olanların ve olmayı düşünenlerin okulların aile birliklerinin görevlerini, yetkilerini, toplanma ve harcama konularına vakıf bulunmamaktadırlar.
Yönetim kurulunda olup da görevini bilmeyen, başkan desinler diye de idarece önerilen isimler biz anlamadığımız işler de yoğuz deme erdemini göstermelidirler.
İdarecilerinde sorumluluk yükledikleri velilerin görev tanımlarını öğrenmeleri içinde gerekli çalışmaları yapmaları gerekiyor.
İşin içine çektiğimiz insanların sorumluluklarını öğrenmelerine katkıda bulunmalıyız. Müdür hazırlar, siz imzalarsınız devri bitmeli.