Öğretmen çocuklarının devlet parasız yatılılık ve yıllık pansiyon ücretiyle ilgili sorunuyla alakalı olarak yazmış olduğum yazımı okuyan arkadaşlar yorum yapmışlar. Yazıyı okuyarak yorum yapayım derken işten güçten bir o kadar da yorumlarının akıllarında kaldığını umuyorum.
Bizler mevzuular başımıza gelmeden içeriklere vakıf olamıyoruz. Ne zaman ki, başımıza umulmadık konu gelirse o zaman o konuyla ilgili sağa sola soruyoruz, araştırıyoruz.
Devlet parasız yatılılığa yerleşen öğrencilerden okulların kimilerinde, aynı statüde olan kişilerin çocukları yatılı okula para ödemez iken, bir başka okulun yönetimi para talep ediyor. Veli olarak da parayı ödeme yoluna gidiyor.
Aynı şartlarda olan velinin birisi tüm imkânlardan ücretsiz yararlanırken, bir başka veli ( öğretmen) yıllık 1.800 TL, artı ilaç katkı payını ödemekte, giyecek yardımından, harçlıklardan da mahrum kalmaktadır.
Mevcut yasada açık, net görev yaptığınız yerleşim sınırları dâhilinde okuyabileceği okul yoksa yani fen lisesi yok. İl merkezinde ise fen lisesi var. Mesleğinizde öğretmenlik, eşinizde devlet kurumunda çalışıyor. X okulunun pansiyonuna yerleşen öğrenci ücretsiz ve de devlet parasız yatılılık imkânlarından faydalanıyor.
Aynı ilçede ikamet eden başka arkadaşın çocuğu aynı ilde y okuluna çocuğunu kayıt yaptırınca aynı maddeye dayanarak devlet parasız yatılılık imkânlarından faydalanamıyor. Ücret ödemek zorunda kalıyor.
Aynı tür, aynı şartlar, aynı kanun ve yönetmeliğin iki farklı uygulaması neden, niçin sorularını akla getiriyor?  Yasalarımızın ruhu, dili bir; yorumunda, uygulamalarında aynı olması gerekmez mi?
Öğretmen arkadaşların görev yaptıkları yerler bellidir. Eşinin çalışıp çalışamadığı da biliniyor. Yerleşim ve görev yaptıkları sınırlarının içerisinde öğrencilerin kazanmış oldukları aynı türde eğitim ve öğretim veren kurumların olmadığı da biliniyor.
Yapılması gereken birliği sağlamak…
Devletimizin şefkatine inanıyoruz, okuması gereken çocukların önünü açtığına da inanıyoruz. Derdidimiz şikâyet değil.  Konumuz nasıl aynı gelir düzeyinde olup da, öğrencinin pansiyon gideri istenmeyen veli öğretmenler varken,  aynı düzeyde ve şartları taşıyan öğretmen arkadaşların aynı türdeki okulu farklı yerden tercih etmelerinin kusuru gereği mi?
Yasalarımızın gerektirdiği şekilde uygulamalar olmalıdır. Kesinlikle devlet parasız yatılı okullarında bilerek yanlış yapılıyor demiyorum. Elbette her idarenin dayanağı vardır. Yasal düzenlemelerde boşluk veya farklı yorumlara yol açan tabirlerin irdelenmesini nazarı dikkate vermektir.
Öğretmen çocuklarının mevcut 17.maddeye yani devlet parasız yatılılık ve bursluluk sosyal yardımlar yönetmeliğine bağlı olarak uygulama esaslarının net yazılması gerekiyor gibi geliyor.
Öğretmen velilerin çocuklarının “haksız talebi “olacağını düşünemeyiz. Kanun devleti olan devletimizin yasalarının uygulamasında ki anlayış sıkıntısı giderilmelidir.
İdarecilerimizde asla dayanakları olmadan da uygulamaya bu şekilde girişemezler. Sosyal devlet olan devletimizin mevzuya eğileceğini umuyoruz. Farklı uygulamalara son vermesini de beklemekteyiz.
Hazreti Ali’nin “gerçeği görmeme yardımcı olana minnettarım” anlamında ki liderlik sözünü kendime düstur edindim. Ülkemizin geleceği gençlerimizin pansiyon gideri yerine kitap almalarına harcayacakları paralarının olmasına imkânı tanır belki bakanlığımız.
İkinci ümidimiz öğretmenler günü münasebetiyle belki de bütün öğretmen çocukları devlet parasız yatılı okuluna ücretsiz yerleştiklerini müjdeler ve de ekonomik olarak zorlanan personeline sürpriz yapabilir.
Pansiyonlu okullarda ki mutlaka 17. Maddeye bağlı olarak ücret verilmesi gerekiyorsa da ülkemizin tüm okullarında ücret alınmalıdır. Uygulamada birliktelik sağlanırsa kimse de uygulamalardan rahatsız olmaz.
Herekse aynı muamele olunca da kimsenin söz hakkı olamaz.