Dırahta ger ziyan etse karınca, günahı var mıdır anı kırınca? Yarın Hakk’ın divanına varınca, Süleyman’dan hakkın alır karınca!
Öğrenci Seçme ve Yerleştirme Merkezi, namı diğer ÖSYM… 19 Kasım 1974 tarihinde, Üniversitelerarası Kurul tarafından, 1750 sayılı Üniversiteler Kanunu’nun 52 nci maddesine göre, "Üniversitelerarası Öğrenci Seçme ve Yerleştirme Merkezi (ÜSYM)" adıyla kurulmuş olan kurum, 1981 yılında yürürlüğe giren 2547 sayılı Yükseköğretim Kanunu ile Yükseköğretim Kuruluna (YÖK) bağlanarak "Öğrenci Seçme ve Yerleştirme Merkezi (ÖSYM)" adını almıştır.
Kurulun görev ve yetkileri 13 madde toplanmıştır. Hepsini tek tek burada vermek isterdim ama çok uzar. Uzatınca da kızıyorsunuz, hocam yazıların çok uzun oluyor diye.
Özetle bu kurum, Türkiye’deki sınavları yapan kurumdur.
Bugüne kadar belki de bu ülkede en çok tartışılan ve eleştirilen kurumlardan birisi ÖSYM olmuştur. Aldığım terbiye gereğince mümkün olduğu kadar devletimin kurumlarını eleştirmemeye çalışırım ama 14 Şubat günü ÖSYM tarafından yapılan bir duyuru gel de nasıl eleştirmezsen eleştirme dedirtti.
Tarih 14 Şubat 2014, günlerden Cuma. Akademisyen arkadaşlarımdan birisi aradı. 
-Hocam IELTS kursuna devam edecek misin?
-Yahu neden devam etmeyim bu nasıl soru. Yoksa bizim Tony’e mi bir şey oldu? 
(Tony, HİTİTSEM’de bizim inglizce okutmanımız. Kendisi Amerika’dan geldi. Hiç Türkçe bilmez. Yaşı da hayli var. Yalan yok acaba adama bir şey mi oldu diye korktum.)
-Yok onunla alakalı değil. ÖSYM Yabancı dil sınavı eşdeğerliklerini güncellemiş.
-Yani?
-Yanisi şu; IELTS artık eşdeğer olarak kabul edilmiyor.
Bu arada önce IELTS nedir onu açıklayayım;
Kısa adı IELTS yani International English Language Testing System: İngilizce dil seviyesini belirlemek isteyen adayların tüm dünyada girdiği ve uluslararası kabul gören sınavlardan birisi. Ayda bir kaç kez yapılır. Genellikle Akademisyenlerin veya akademik düşünceleri olanların girdiği bir sınavdır. 
O an kısa bir şok yaşadım. Hemen nete girip ÖSYM’nin açıklamalarını okudum. Olamazdı böyle bir şey. Uzun uzun yapılan açıklamaları özetleyecek olursam, benim anladığım kadarıyla şöyle diyordu; “dinleme, okuma, yazma ve konuşmanın ayrı ayrı puanlandığı, bizdeki İngilizce sınavlarından farklı olarak direkt dilbilgisi yeterliliğini ölçmeyen bir sınavı, dinlediğinizi ve ne kadar anladığınızı, okuduğunuz hakkında ne kadar yorum yapabildiğinizi, yazma konusunda ne kadar başarılı olduğunuzu, konuşmada ise dilinize ne kadar hakim olduğunuzu ölçen bir sınavı, uluslar arası kabul gören bir sınavın eşdeğerliğini, 14 şubat tarihi itibariyle ÖSYM artık kabul etmiyor.” 
14 Şubat’tan 1 gün önce başvuranlar yırtmıştı. Sağ olsun ÖSYM onların hakkını saklı tutmuş. 
Peki bugün binlerce lira paralar harcayarak, Türkiye’nin dört tarafında IELTS kurslarına giden, aylardır hazırlanan ve sınava başvurmamış olan binlerce kişi ne yapacak? Mağdur diyecektim ama ÖSYM için pek anlam ifade diye kişi dedim!
Hadi onu anladık. Velev ki birilerinin işi bitti, ihtiyacı olanlar gerekli sınav puanlarını aldılar. İşlerini gördüler. Artık bu ülkede IELTS sınavı yapmaya gerek kalmadığına kanaat getirdiniz. Bari önceden bir duyur yapın deyin ki; 3 ay 6 ay veya şu tarih itibariyle, IELTS sınavları eşdeğerliliği kabul edilmeyecektir, yabancı dil sınavına hazırlananlar ona göre tedbirlerini alsınlar deyin. 
Ayrıca açıklamanın tarihi de çok manidar, YDS başvurularının bitiminden bir iki gün sonra. Peki IELTS’e göre hazırlanıp YDS’ye başvurmamış kişiler ne olacak. Halen araştırma görevlisi veya farklı görevlerde bulunup dil puanı sorunu yaşayanlar ne yapacak? 2014 Güz dönemi yüksek lisans, doktora programına hazırlananlar ne yapacak? 
Yoksa, yerli malı, yurdun malı herkes onu kullanmalı felsefesiyle Türkçe konuşanlar tarafından hazırlanan bir İngilizce sınavına girmeleri için, önümüzdeki kasım ayına kadar bekletecek misiniz onları?
“Dırahta ger ziyan etse karınca, günahı var mıdır anı kırınca? 
Yarın Hakk’ın divanına varınca, Süleyman’dan hakkın alır karınca!”
Tekrar görüşünceye dek hepinize saygılar…