kapsamında ‘Makas Eller’ filmi irdelendi.Aliya İzzetbegoviç Bilge Kral Kültür Derneği’nin bu haftaki misafirleri Osmancık İlçe Milli Eğitim Müdürü Mahmut Tökel, Türkiye Dil ve Edebiyat Derneği Osmancık Şubesi Başkanı Kazım Sekili ve yönetim Kurulu üyeleri ile Osmancık eski Belediye Başkanı Av. Bekir Yazıcı oldu.
Türkiye Dil ve Edebiyat Derneği Osmancık Şubesi Başkanı Kazım Sekili, yapılan hiçbir filmin boş olmadığını, her filmin içindeki metaforların ve objelerin bilinçaltına gönderdiği bir takım mesajlar olduğunu söyledi.
Sekili, “film okumak aslında hayatı okumaktır. Filmler bizden bir şeyler aktarıyor, bizlere bir şeyler veriyor. Son zamanlarda Milli Eğitim Bakanlığı Müfredatına "Medya Okur Yazarlığı" adında seçmeli dersler konulmaya çalışılıyor ama bunun yeterli olmadığını düşünüyorum” dedi.
Program kapsamında önce yönetmenliğini Tim Burton'un yaptığı, Johnny Depp, Winona Ryder, Dianne Wiest gibi ünlü oyuncuların başrollerini paylaştığı fantastik, komedi, romantik türünde ABD yapımı Makas Eller filmi izlendi.
Sonrasında filmin vermek istediği mesajların nasıl okunması gerektiği üzerine fikirler ortaya konuldu.
Film bitiminde Osmancık Milli Eğitim Müdürü Mahmut Tökel, filmin metaforlarının açıklamalarını yaparak şunları anlattı:
“Bu filmin ilk girişinde ‘kar yağışı’ vardır. Kar saflığın ve temizliğin simgesidir ve filmde kar metafor olarak kullanılmıştır.
Yani aşk saf ve temizdir ama kar nasıl elimize aldığımızda eriyip kaybolacaksa aşk ve sevgide filmin bitişi ile kaybolacaktır.
İkinci metafor ise köşkün kapısı. Çok büyük bir kapı. Sinema tekniği açısından kapı ne kadar eski ise başka eskiye açılış vardır. Yani eskinin içinde eskimezlik vardır. Her açılan kapı yeni başlangıçtır. Köşke girildiğinde bir takım resimler ve şekiller kullanılmış.
Orada büyük bir saat çark vardı. Saat figürü her zaman mekanikleşmiş insanı sembolize eder. Ahmet Hamdi Tanpınar’ın ifadesiyle; ‘Saatin kendisi mekan, yürüyüşü zaman, ayarı insandır... Bu da gösterir ki, zaman ve mekân insanla mevcuttur.’
Filmde dikkat ederseniz kasaba çok fazla dışarı açık olmayan başka insanların olmadığı, kasabanın içindeki yaşayan insanlara biçilmiş ve ideal diye kabul ettirilen hayatın bu olduğu verilmeye çalışılmış.
Birde kasabanın dışında yükseklerde ideal insan yaratılmıştır. Aşağıdaki toplum kapitalist bir toplum. Ama yukarıdaki toplum kapitalizmle kasabayı idare eden elit kesim. Filmde ayrıca merak konusu işlenmiş. İşleri olmayan insanların merakı dedikoduya yönelik, çalışan insanların ise merakının araştırmaya icada yönelik olduğu işlenmiş”
Programın sonunda konuşan Aliya İzzetbegoviç Bilge Kral Kültür Derneği Başkanı Hüseyin Dereli, “bu program bize farklı bir bakış açısı getirdi. Kitap okuması gibi filmlerinde okumasının yapılması gerek. Bir toplumun inşasında filmin önemli yeri vardır mutlaka” dedi.