15 Temmuz demokrasi şehitleri, Çorum’un Osmancık Mehmet Akif Ersoy Ortaokulu’nda da düzenlenen programla anıldı.
Okul bahçesinde düzenlenen ‘15 Temmuz Demokrasi Zaferi ve Şehitleri Anma’ temalı programda, demokrasi şehitleri anısına sunum ve söyleşiler gerçekleştirildi.
Programda, 15 Temmuz Demokrasi şehitleri anılırken gösterdikleri kahramanlıklar anlatıldı, şiirler okundu ve dualar yapıldı.
Okul Müdürü Sefa Kayalı, programda yaptığı konuşmada, 15 Temmuz’un 19 Mayıs1919'da Mustafa Kemal'in yaktığı bağımsızlık ateşi ve özgürlük mücadelesinin son halkası olduğunu ifade etti.
Sefa Kayalı, konuşmasında şöyle dedi:
“Aradan geçen yaklaşık 100 yıla rağmen barış içinde yaşadığımız ülkemizde 15 Temmuz 2016 gecesi hiç beklemediğimiz bir yerden hain bir saldırıya maruz kaldık.
Kurtuluş Savaşı'nda Nene Hatun'u, Maraşlı Sütçü İmam'ı, İzmir'i işgal eden Yunanlılara ilk kurşunu sıkan gazeteci Hasan Tahsin'i çıkaran bu bereketli topraklar, 15 Temmuz gecesi de darbecilere karşı ilk kurşunu sıkan Ömer Halisdemir'i, henüz 15' inde olan Halil İbrahim Yıldırım'ı, Engin Tilbaç'ı da bağrından çıkarmıştır.
O gece umutlarımıza, hayallerimize, özgürlüğümüze pranga vurulmak istendi. O gece elleri silahlı, ne olduğu belli olmayan karanlık yamyam tipli mahluklar her gün gelip geçtiğimiz caddeleri, oyun oynadığımız parklara çıkan yolları, okul önlerini kesmiş haramiler gibiydi. Alparslan’dan, Yunus Emre’den, Hacı Bektaş’tan, Hacı Bayram Veli’den, Pir Sultan Abdal’dan, Koca Sinan’dan ve Mustafa Kemal’den beslenen nu toprağın evlatları zalimlere karşı istiklali ve istikbali için de direndi. Tarih boyunca sergilediği bu dik duruşu Sayın Cumhurbaşkanımızın çağrısı ile bir kez daha ortaya koydu.
Doğulusu ve batılısı ile bütün Dünya bütün agvamı beşer, bir milletin yurduna nasıl sahip çıktığına o gece bir kere daha şahit oldu.
Sevgili öğrencilere; işte sizlerde bu hain saldırıyı memleketimize yapılan bu ihaneti hatırlayarak büyüyün. Çünkü hatırlamak ayakta kalmaktır. Milletimiz o gece yağa kalkarak sokağa çıktı ve sinsi duvarları , surları yıktı geçti. İnanan, inandığını savunan bir halkın önünde hangi güç durabilir ki, Ankaralı bir köylü Çorumlu bir delikanlı torunlarının büyümesini bekleyen dedeler, hayata annesinin eteğine sarılarak tutunmaya çalışan çocuklar, kucağında bebesiyle analar hepsi sokaklarda, hepsi meydanlarda gücü zulme alet edenlerin karşısına bir bayrak gibi dikildi. Bir Temmuz akşamında yüreklerinin tam ortasına dayanan namlulara imanlarıyla karşı koydular. Kimimiz arkasında gözü yaşlı ama mağrur bir eş, bir baba ve bir çocuk.. Kimimiz hayatının her dakikasını birlikte geçirdiği kardeşiyle birlikte şahadet şerbetini içti. Kimimiz kolunu, kimimiz bacağını, bazılarımız gözünü kaybederek gazilik unvanına erişti.
İşte buradayız,toparlandık ve gitmiyoruz. Sesimiz, rengimiz, inancımız ve umutlarımız bir. Vatanımız bir. Bayrağımız bir. Direndik ve başardık. Allah’ın izniyle, elhamdülillah.
Gecenin karanlığının ardında güneşli bir gün gizlidir. İşte aziz şehitlerimiz, gazilerimiz o gece bir toprak nasıl vatan olur, nasıl vatan kalır bir kere daha gösterdiler. Ülkemizi parçalamak ve bölmek isteyenlerin karanlık emelleri kursaklarında kaldı. Şehitlerimizin ruhları şad olsun. Gazilerimize de Allah'tan uzun ömürler diliyoruz”