Bu iktidar gazetecileri sevmiyor...
Sevmez...
Gazeteci haber yapıyor... Yazarları yorumları ile beyefendileri rahatsız ediyor, huzurunu kaçırıyor.
Oturmuş sabah kahvaltısına, ekmeğin üstüne sürmüş tereyağını, bal ile kaplayacak yağın üstünü... Gözü habere ilişiyor.
"6 kişi yükselen sulara kapılarak can verdi"
Hışımla ısırıyor... Ne balın, ne yağın tadı var... Yalamadan yutuyor.
Neymiş... Altı kişi yükselen sulara... Ulan yazmasan olmaz. Hem de birinci sayfadan. Ölen ölmüş, kaderleri böyleymiş. Biz ne yapalım?
Geçiyor kameraların karşısına değerlendirmede bulunuyor:
"Işıklı ve sesli uyarı yapılmış. Bir kısım vatandaşımız dereden çıkmamış. Herhalde 'Bana bir şey olmaz' diye düşündüler."
Yani...
Vatandaş suçlu...
Yani...
Ölenler de kabahat...
O kadar uyarmışlar da vatandaş kaçmamış...
Ormanın ve suyun Bakanı böyle buyuruyor, "Vatandaş suçlu".
Yargıya, hukuka ne gerek! Yetkili ağız konuşuyor, vatandaş da kabahat...
Bir de bunu yazan gazeteciler... Ölümleri duyuranlar, yetkilileri suçlayan gazeteler... Gazeteciler...
***
Siirt'i bilenler bilir.
Botan çayı kıyısında pazar günleri binlerce insan yazın piknik yapar. Tillo ilçesine 5-6 kilometre ötedeki Botan çayının kıyılarında ailece bir hafta sonu geçirmek yöre halkı için gelenektir, keyiftir. Lükstür.
Halkın yaz aylarında o bölgede piknik yaptığını bilmeyen yoktur!
Buna rağmen pazar günü, yani piknik günü saat 18.00'de açacaksınız baraj kapaklarını, salacaksınız suyu...
“Kaçan kaçar, kaçamayan ölür”, der gibi...
Bir gün sonraya bıraksalar bir kişinin burnu kanamaz. O bölgede arasanız bulamazsınız bir Allah'ın kulunu. Ama Pazar, piknik günü...
Neymiş... Alkumru Barajı'nın kapaklarının açılacağı üç noktaya hem ışıklı hem de sesli ikaz yapılmış.
Bakana göre vatandaşların bir bölümü kaçmış, diğer bölümü umursamamış...
Bakana göre vatandaşlar,"Bana bir şey olmaz" demiş...
Ama olmuş...
Bakan ne yapsınmış!.. Yetkililer ne yapsın?
İnanın bir başka ülkede böyle bir olaydan sonra o bakan istifa eder, hatta hükümet sallanır. Bizde ise vatandaşı suçlayan, sorumsuzluğu vatandaşa yıkarak sorumluları yargıdan kaçıran bakanlar var.
Sesle uyarmış...
Ya sağırsa vatandaş...
Işıkla uyarmış...
Piknik yapanların için de kör olamaz mı?
Elin oğlu istifa ediyor. Bizimkiler suçu vatandaşa yüklüyor!.
***
Birçoğumuzun şakayla karışık sıklıkla kullandığı, "O zaman sen öldün" repliği ne yazıkki ülkemizde pek çok kez bizlere acıları yaşattı, yaşatıyor.
Ders alsak iyi de, unutuyor ve yeni ihmallerle nice canları yok ediyoruz.
Çünkü bizde en ucuz insan yaşamı...
Ölmüşüz, ağlayanımız yok!