Bu gün koltukta otururken gözlerimi kapadım ve düşünmeye başladım...
Nasılları, niçinler bıraktım... Keşkelerim yoktu…
Sadece   ne istiyorum, neleri özlüyorum, ne umuyorum, ne bekliyorum onun hayalini kurdum gezdim zihnimde..
Önce kendimi buldum... Tertemiz bir hava, pırıl pırıl bir gökyüzü... Usulca akan bir derenin yamacındayım... Bulutlar sanki yumuşacık pamuk...
Yere çimlerin üzerin iniverdiler kır çiçeklerinin üzerine... Hadi dedi bulutlar uzanıver... Sere serpe... Uzandım...Tertemiz havayı ciğerlerime çekerken… Gözlerim yeniden daldı...
Ailem geldi, koşuşturduk, çocuklar kadar şendik...
Kızımla oynadık oğlumla halay çektik , eşimle sırt sırta verip oturup, başımızı omzumuza yaslayıp çocuklarımıza baktık...
Ne çabuk büyüdüler, bizde yaşlanıyoruz dedik... Ne çok şey paylaşmıştık.. ne zorluklar aşmıştık...
Yarenlerimiz, arkadaşlarımız, dostlarımız geldi kocaman bir mesire yeri oldu …Mangallar yakıldı, öyküler anlatıldı... Dostluklar kucaklaştı... Paylaşıldı geçmiş gelecek...
Ülkem geldi gözümün önüne...
Papatyalardan harita çizdim... Çin Seddi’nden, Viyana kapılarına, Orta Asya’dan Afrika’ya kıtalar ezildi birleşti... BİR OLDU BİZ OLDUK...
Türk Birliğini kurdum, Turan'a erdim...
Öyle ilerledik ki, Orta Asya'daki nal izlerinden yükselen bilim, Viyana kapılarından, üretim ve ileri sanayi, demokrasi ve insanlık olarak akıyordu...
Kimseler Önümüzde duramıyordu...
Kin yoktu Cumhuriyetin kuruluş yıllarındaki gibi biz vardık...
Ne sömürücülere pay, nede kimsenin buyruğundaydık...
Fatihin Kıratı uçak sanayimize işlemiş, dışarıdan helikopter ihalesi peşinde koşmuyor, dışarıya sesi delen, son sistem uçaklar satmak için kapımızda bekliyorlar...
Tarımda doğal tarıma dönmüşüz.. toprağımızın değerini biliyoruz…
Derelerimiz desen barajlara tutsak kalmamış…
Ormanlarımız desen yemyeşil sarmış Türk yurdunun her yanını...
Gençlerimiz dinamik akıllı.. zıpkın gibi…
Milli eğitimimiz dershanelerde değil okullarda bitiyor eğitim öğretim...
Siyaset siyaset gibi dürüstçe yapılıyor... Politika unutulmuş... Adam gibi adamları seçiyoruz..
Oduna kömüre oy avcılığı yapılmıyor...
İhtiyacı olanda yok...
Hastalıklar yok denecek kadar az... Sağlığımız ilaç ticaretine mahkum kalarak tekelleşmemiş hastanelerimiz...
Kurumlar herkese eşit mesafede kayırmaca kuyurmaca yok...
Kentlerimiz düzenli, binalara, arabalara esir olmamış kent dokusu...
İnsanlarımız gülüyor... Yarınları umut dolu... Mutlu...
Gözlerimi açtığımda gülümsüyordum...
Gerçekten   dere kenarında, kır çiçekleri arasında gelin elinin yanı başımdaydım...
Kadınca buldunuz değil mi...???
Kaç erkekte bunu özlemez ki...
Neden olmasın... İcatlar, buluşlar gelişmeler hayaller sayesinde olmadı mı...???Hayal olsa da güzel değil mi...???
Evet neden olmasın...
Bir gülümseme yeter...
 
*********
Ben güzel olaylar okuyup, güzellikler yazmak istiyorum....
Tarsus'umu Ermeni işbirlikçiler sayesinde işgal edip, ırzına geçen Fransızların, parlamentosunda SÖZDE Ermeni tasarısının OYLANMASINIDÜŞÜNMEK İSTEMİYORUM...
Kalın sağlıcakla_____Gülümseyerek______