Dünyanın değerini bildiği, saydığı bizim tanımadığımız KOCA TÜRK… Dahi insan… Oktay Sinanoğlu
Türkçemizi küçümseyip bilim dili olmaz diyenlere inat, Dünyaya bilimi Türkçe anlatan, yazdıran, tanıtan İNSAN…
Dünyanın her yerinde bilimsel sunumlarını TÜRKÇE yapan TÜRK DAHİ…
Türkçenin matematik ve bilime en uyum sağlayan dil olduğunu kanıtlamış insan…
Sayısız eserleriyle dilin, bir Milletin en önemli birleştirici ve kalıcı unsuru olduğunu anlatan yapıtlar bırakan Bilim İnsanı…
Milletimizi bekleyen tehlikelere dikkat çekmek için eserler yazan, YAZAR… (Hedef Türkiye, Büyük Uyanış, Türkçe Giderse Türkiye Gider… vs.)
Yazmakla bitiremeyeceğimiz, kitaplara sığmayacak mucize kişilik…
Oktay Sinanoğlu kısa zamanda Kuantum Fiziği ve Kimyası, Moleküler Biyoloji ve Matematik alanlarında yüzlerce önerme (teorem) geliştirdi. Dünya bilim edebiyatına eşi benzeri az görülür biçimde katkılarda bulundu. Üzerinde uğraşılan çözülemeyen birçok matematik önermelerini çözdü…
Oktay Sinanoğlu, bir Türk bilim adamı olarak dünyada kendini kabul ettirmenin ötesinde, ürettiği (teoriler)önermeler, oluşturduğu kuramlarla kimya, fizik, biyoloji alanlarında çığır açmış bir insandır. İki kez Nobel’e aday gösterildi…
DNA sarmalının Mükemmel şekilde çözümledi…
“Kuantum mekaniğinde Hilbert uzayının topolojisi ve içerdiği yüksek simetrileri çözdü…
50 yıldır çözülemeyen bir matematik kuramını bilim dünyasına kazandırarak 28 yaşında "tam profesör" unvanını aldı… Son 300 yılda yetişen dünyanın en GENÇ Öğretim Üyelerindendi…
20. yüzyılda dünyanın en iyi üniversitelerinden olan Yale Üniversitesi'nde dünyanın en GENÇ Profesörü sanı kazanan en genç öğretim üyesi oldu…
Yale, Harvard gibi dünya üniversitesi kürsülerinden ders veridi…
Türkiye’de bulunduğu dönemde çalışmalarını daha çok Türk ulusal kimliği ve Türk diliyle ilgili milliyetçi görüşlerini yaymaya adadı…
Eğitim dilinin ANADİL olması gerektiğini ve yabancı dilin TAKVİYELİ olarak öğretilmesinin gerektiğini savundu…
Matematiksel yapısından dolayı Türkçenin en iyi BİLİM DİLİ olduğunu anlatmaya çalıştı…
Dünya ona kucak açarken MUCİZE TÜRK kendi insanı için çalışmalarına, engellemelere rağmen devam etti… Ana dilde yazalım, ana dilde yaşayalım diyen eşsiz insan, Ölümsüz eserlerin baş tacımızdır…
Gençlere örgütü ise başucuna asılası nitelikte değil mi?
"Temel gayeleriniz, kendinizin ufak çıkarları ötesinde, kendiniz dışında, bu ülke, bu ulus, Türk dünyası, Avrasya, insanlık için olsun. Yüksek hedefleriniz için çalışın. O zaman, kendi durumunuz da kendiliğinden düzelecektir. Maddiyat ile maneviyatı dengeleyin. Formülünüz 'bilim' + 'gönül'dür. Bu iki kanadın biri eksik olursa ne kendinize ne de insanlığa hayrınız dokunur" DEMİŞTİR…
Dünyanın değer verdiği, paylaşamadığı, bizden çok saydığı TÜRK…
Birçok unvanı ve maddiyatı bir kenara itip, ülkemizde insanımıza Türkçe bilim anlatmaya çalışan, Türkçeyle Türkü uyandırmaya çalışan eşsiz değerimizi yitirdik… Büyük kayıbımız...
Değerini bilemedik…
Magazin programlarındaki şarlatanlar kadar bile tanıtılamadığı için üzgünüm…
Umudum o ki; Sizin hayatınızı adadığınız bu yolda yürüyen Türk insanının sayısını çoğaltacağız… UYANDIRACAĞIZ… Ölümünden sonra aydınlattığınız yolda yürüyeceğiz... Adını yaşatacağız...
Ruhunuz ŞAD, mekânınız CENNET olsun…
Hatıranız önünde saygıyla eğiliyorum…
Kalın Sağlıcakla__bilim+gönül__