Gün içerisinde kaç tane maske taktığınızı hiç düşündünüz mü? Sabah kalkıp gece başını yastığa koyana kadar çıkartıp çıkartıp taktığın maskeler. İş yerinde sevmediğin müdürüne yada iş arkadaşına mecburi gülümsemen, mahalle bakkalına uykunu açamadan mecburi günaydının, evde kocana, karına ya da beynini patlatmak istediğin sevgiline kızdığın halde tartışmamak için kasarak cici görünme çaban, kirayı geciktirdiğin ev sahibine içinden söverken, kapıyı “ Ooo Ahmet amca, Veli dayı vs hoş geldin” diyerek açtığın kapı mesela, ya da herhangi bir çıkarın için menfaat uğruna taktığın dost görünümlü iğrenç masken.
Kendini kötü, zayıf, aciz, bitik hissettiğinde bile toplum içerisinde güçlü görünme çaban gibi gün boyu takıp takıp çıkardığın kaç masken var hiç düşündün mü? Kimimizin sevdiklerimizi kırmamak adına takındığı, kimimizin iğrenç karakterinden dolayı farklı görünmek için takındığı, kimimizin toplum içerisinde kabul görmek ya da kendini korumak adına ihtiyaç duyduğu yalan yüzlerimiz.
Gece yatağına yattığında yorgun hissettiren roller, yalan şekiller. Peki bunu yapmasan ne olur? Sevmediğine selam vermesen, kızdığına kızdığını direk belli etsen, mutsuzken mutlu görünmesen ne kaybedersin? Sevdiklerin mi üzülür? Menfaatinden mi olursun? İlişkilerin mi bozulur? Seni sevenlerin sayısı yarıya mı düşer? Peki çıkartıp çıkartıp taktığın sahte yüzlerinden memnun ve hoşnut musun? Bu şekilde çok mu mutlusun? Maskelerinle sen, sen değilsin ki zaten. Sanıyor musun ki sevdikleri sensin? Hayır tabi ki sen değilsin. Görünen yüzün, gösterdiğin yüzün. Yani; sahte olan, sen olmayan tarafın.
Sevmediğine seviyorum deme, istemediğine selam verme, içinde öfke ve kin duyduğuna tebessüm etme. Gün boyu rol yükünü taşıma. Sahte bir hayat kurma kendine, bırak herkes sevmesin seni, bırak herkesten takdir görme. Bu kadar çok yüzlü olma, hissettiğin gibi yaşa ve bunu göstermekten de çekinme. Düşün kaç masken vardı bugün?