Geçtiğimiz günler Osmancık için kültürel açıdan yoğun günlerin yaşandığı bir hafta olarak tarihe geçti.
Osmancık’ta dil edebiyat derneğinin ilçenin sosyal ve kültürel hayatına damga vuracağını geçtiğimiz aylarda kaleme almıştım.
Dil edebiyat derneğinin etkinlikleri gün be gün tespitlerimde haklılığımı ortaya koyuyor.
Bu bağlamda sendikacılığında da etkililiğini hissettiğimiz dernek başkanı sevgili dostum Kazım Sekili’nin enerjisi Osmancık’ın sosyal ve kültürel dünyasına hayat veriyor.
Yaklaşık dört aydan bu yana süregelen Çarşamba toplantılarında ilçenin önde gelen entelektüelleri bir araya gelerek kitap tanıtımı vb. kültürel sohbetlerde bulunuyor.
Dil edebiyat derneği ilçede sosyal ve kültürel hayatın vazgeçilmezi olmuş. Dernek hemen hemen hiç bir haftayı boş geçmiyor.
Derneğin bazı haftalar bir ve bazı haftalarda da birden çok etkinliğine şahit oluyoruz.
Üstat Necip Fazıl’ın öğrencisi ilahiyatçı akademisyen Dursun Çiçek’in Büyük Doğu ve Necip Fazıl’ı anlatan sunumunu takip eden Çarşamba günü Osmancık evinde bir araya geliyoruz.
Akşam saat 20.30 katılımcılar salondaki yerlerini almış.
Son dönemde etkili yazıları ile dikkatimi çeken Osmancık gazetesi yazarlarından öğretmen Hüseyin Gören, Lübnanlı Halil Cibran’ın ermiş isimli kitabını tanıtıyor.
Belediye başkanımız Bekir Yazıcı, Jandarma komutanı Levent Öztürk, dernek başkanı Kazım Sekili, ilçe milli eğitim şube müdürleri İbrahim Gökdere ve Medet Sezgen, İmam Hatip lisesi müdürü Mahmut Tokel, Osmangazi ilköğretim okulu müdürü Mustafa Alparslan, Eğitim Bir Sen ilçe temsilcisi Muzaffer Çelik, edebiyatçı Bilal Özturgut, Yaşar Pehlivan ve Muhterem Şahin salondalar.
Mahmut Tokel ile Hüseyin Gören’in Halil Cibran konulu sohbetleri oldukça keyif veriyor.
Sonra Osmancık’ın turizmde olması gereken nokta ve yapılması gerekenler konulu bir sohbet başlıyor ki keyifli dakikalar birbirini kovalıyor.  
İlçe Jandarma komutanı Levent beyin Osmancık’ın tarihi ve kültürüne olan ilgisi orada bulunanların oldukça dikkatini çekiyor.
Osmancık belediyesinin oluşturmak için kolları sıvadığı kent müzesi ile ilgili sohbetler zamanı kovalıyor.
Osmanlı devletinin kurucusu Osman beyin Osmancık’ta doğduğu ile ilgili önemli tarihi kaynaklara ulaştığını belirten komutan pratik zekası ile hemen orada bir slogan üretiyor. “ Osmanlı İmparatorluğuna adını veren şehir Osmancık”
Kent müzesi için askerlik şubesi yanı başında bulunan devasa ağaçların bulunduğu belediye arazisi öngörülüyor.
Alana Koyunbaba köprüsü taşından veya ahşaptan bir Osmancık evi inşa edilmesi, yörenin yerel kültürü ile ilgili ne kadar veri ve doküman varsa açık ve kapalı alanlarda bu alanda sergilenmesi benimseniyor.
Akşemsettin’den Sarı Mehmet’e İmamzade Halil paşa’dan Baltacı Mehmet Paşa’ya kadar Türk tarihinde yer alan Osmancık’lı kahramanlar ve devlet adamlarının balmumu heykelleri.
Baltacı çadırında Katerina’nın muhteşem Osmanlı paşasından aman dilemesinin tasvir edilmesi.
 Kahraman Osmancık taburu ile ilgili bilgilerin derlenmesi.
Kızılırmak üzerine su dolaplarının inşa edilmesi, Kızılırmak’ın istinat duvarları ile ıslah edilmesi gibi Osmancık için mana içeren projeler tartışılıyor ve kabul görüyor.
Proje kapsamında sahil boylarındaki yapıların da mantolama sistemi ile Osmancık evi statüsüne kavuşturulması ve teşvik edilmesi, eski hükümet konağının da benzer biçimde restorasyonunu öneriyorum.
Belediye başkanı Bekir Bey kısa notlar alarak en kısa zamanda ilçede işadamlarını da kapsayan turizm içerikli bir toplantı yapılacağı müjdesini veriyor.
Hediyelik eşya sektörünün hayata geçirilmesinin önemine değinerek yeni iş yeri açacaklara rehberlik yapılmasının önemini dile getiriyorum.
Sohbete katılanlar Osmancık konulu hediyelik eşya sektörü için örneklemelerde bulunuyorlar derken saat 24.00 ü gösteriyor.
Ertesi gün dernek başkanı Kazım Sekili arıyor ve yine bir araya geliyoruz. Bu arada Jandarma komutanı Levent beyden Osmanlı arşivlerinde Osmancık’la ilgili yazışmaların bulunduğu arşiv bilgilerini içeren metni belleğime kaydediyorum.
İlçenin turizm sektöründe faaliyet gösteren iş adamı Aytaç Baba’ da aramızda. Aytaç bey iş adamı olarak ne gerekiyorsa yerine getirmeye hazır olduğunu ifade ediyor.
Bahsi geçen alanın çok geniş olduğunu, kent müzesi yanında turistik arastalarında yer alması gerektiğini, Osmancık tarihini içeren bütün verilerin sergilenmesinin yanında örneklerinin de üretilerek satışının gerçekleştirileceği iş yerlerinin dizaynının gerekliliğini sözlerine ekliyor.
Söz konusu sohbetler neticesinde OSMİAD, OGİAD gibi iş dünyası derneklerinin yanı sıra esnaf odası gibi sivil örgütlerinde yapılacak toplantıda var olmalarının önemini kafamda kurguluyorum.
Birkaç gün sonra Dil edebiyat derneğinin ebru kursu sergi açılışı ve belge töreni var. Açılış töreni oldukça renkli.
Çevre Bakanlığı müsteşarı Prof Dr. Lütfi Akça, Çorum belediye başkanı Muzaffer Külcü, Osmancık belediye başkanı Bekir Yazıcı, Çorum belediye başkan yardımcısı ve Çorum dil edebiyat derneği başkanı Turhan Candan, Osmancık emniyet müdürü Murat Nebioğlu, Osmancık ilçe milli eğitim müdürü Atila Çağlar, şube müdürleri Medet Sezgen ve İbrahim Gökdere ile birlikte yerel basın temsilcileri, öğretmenler ve kültür adamlarıyla birlikte açılış gerçekleştiriliyor.
Dernek Başkanı Kazım Sekili, ebru kursunu halk eğitim merkezi ile birlikte açtıklarını ifade ediyor ancak bu önemli açılışta halk eğitim merkezi müdürünü göremiyorum.
Açılış sonrası konuklarla kısa sohbetlerde bulunuyoruz. 
Müsteşar Lütfi Bey internetten yazılarınızı takip ediyorum tebrik erdim derken; Çorum belediye başkanı sayın Külcü Çorum terminalinde gereken yapıldı “Söz Harmanı” artık üzerine bir yazı koymak gerek diye takılırken; Sevgili Turhan Candan’la bir araya geliyoruz.
Sayın başkana kültürel manada Osmancık’ı nasıl görüyorsunuz sorusunu yöneltiyorum.
Turhan Bey Osmancık sosyal ve kültürel açıdan önemli mesafe kaydetti tespitini yapıyor. Bende bu mesafedeki onurun sayın başkan Sekili’ye ait olduğunu vurguluyorum.
Osmancık’ın haliyle Çorum’la kıyaslanamayacağını ifade ediyor.
İlçeler arasında bir adım önde olabileceğini işaret ederken sayın Candan eli ile de işaret ederek Osmancık sosyal ve kültürel etkinliklerde ve halkın ilgisinde diğer ilçelerden bir değil iki hatta üç adım öndedir tespitini yaparak beden dili ile de bunu pekiştiriyor.
Doğru sözü alkışlamak gerek işte bu tespit benim çok hoşuma gidiyor.
Adı gibi kendisi de muhterem olan ve bir araya geldiğimde ilminden çok etkilendiğim Muhterem Şahin hocanın “Yüreğim Yayla Çiçeği” isimli şiir kitabının imza etkinliği sonrası konukların ebru yapım gösterisi gerçekleşiyor.
Osmancık için bir kazanç olduğunu düşündüğüm resim, ebru vb. görsel sanatların hocası olan Hasan Hüseyin Maraz’ın konuklara yaptırdığı ebru gösterisinde alınan fotoğraf kareleri beni oldukça duygulandırıyor.
Onca emek ve yoğunluk arasında birileri pabucun damda çürüdüğünden bi haber aştan çıkmaz kepçe misali arada bir onun ve arada bir bunun koluna yapışsa da basın mensuplarının görevinin bilincinde işini hakkınca yaptığını notlarım arasına alıyorum.
Açılış sonrası arkadaşlarla sohbet ediyoruz. Lobi yayıncılık yönetim kurulu ve OSMİAD Başkanı Sakin bilge ve Bilge Petrol’den Selim Bilge aramıza katılıyor.
Selim ağabey Sakin’im Söz Harmanı nasılsın yine yazmış döktürmüşsün diye takılıyor.
Sonra ikramlar, kültürel sohbetler, gelecekteki planlamalar derken dil edebiyat derneği sayesinde dolu bir haftayı geride bırakıyoruz.
Kısaca özetlemek gerekirse Osmancık’ın sosyalleşmesinde büyük katkısı olduğunu düşündüğüm dil edebiyat derneği dil ve edebiyatla ilgili etkinliklerin yanında bütün sanatsal, kültürel ve sosyal faaliyetlerde varlığını hissettiriyor.
Osmancık’ın kültür, sanat ve sosyal yaşantıda nereden nereye geldiğini anlamak için dil edebiyat derneğini yakından takip etmek gerekiyor.
Bir eğitimci olarak konuya son noktayı koymak gerekirse; Eğitim iyiyi ve güzeli sevmektir.
Eğitim insanlarda bulunan kabiliyeti geliştirmektir.
Eğitim kültürel zenginlikleri ortaya çıkarır ve kabiliyetleri olgunlaştırır.
Osmancık dil edebiyat derneği de bu tespitleri vücuda getiren etkinlikleri başarı ile gerçekleştirerek alkışı hak ediyor.