Programa Kargı Kaymakamı Hasan Taş, Kargı Belediye Başkanı Zeki Şen, Cumhuriyet Savcısı Ahmet Okumuş, Jandarma Komutanı Jandarma Teğmen Yunus Emre Yılmaz, İlçe Emniyet Amiri Başkomiser Mustafa Topal, İlçe Milli Eğitim Müdürü Ahmet Genç, İlçe Müftüsü Mahmut Uluşahan, Orman İşletme Müdürü Mustafa Bayraktar, CHP Belediye Meclis Üyesi Sonay Ergül, Esnaf Odası Başkanı Fevzi Bilgin, Şoförler Odası Başkanı Orhan Camcı, Cumhuriyet Halk Partisi Kargı İlçe Başkanı Hakan Çelik, Ak Parti Yönetim Kurulu üyeleri, Özgür Baş, Öğretmen Evi Müdürü Mücahit Açıkbaş, İl Genel Meclis Üyesi Vahit Kabakçı, okul müdürleri ve öğrenciler katıldı.
Programın açılış konuşmasını Kargı Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesi Müdürü Burhan İncekara yaptı.
İncekara, 12 Mart İstiklal Marşımızın kabulünün 99. yıldönümünü kutladıklarını ve Mehmet Akif Ersoy'u saygı ile andığını belirterek, "Milletlerin hayatında geleceklerine yön veren önemli olaylar kilometre taşı niteliğinde abidevi şahsiyetler vardır. Genç nesillerin iyi yetişmeleri, geleceğe güvenle bakabilmeleri, millet hayatında yeni değerlerin ortaya çıkabilmesi ve milli şuurun ayakta tutabilmek için bunları hatırlamak gerekir" dedi.


Kargı Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesi Müdürü Burhan İncekara, konuşmasında şunları söyledi:
"İşte kara günlerimizin göstergesi, kahramanlık destanımız, heybetli kimliğimiz yurt severlik ve özgürlük aşkımız İstiklal Marşı ve milletimizin sinesinden çıkarak onun acılarını, umutlarını kararlılığını "Hayat ile yoktur alışverişim, her ne demişsem görüp de söylemişim" diyerek abideleştirilen Mehmet Akif…
İstiklal Marşı'nı anlamak için onun hangi şartlarda yazıldığını bilmemiz ve çerçevede değerlendirmemiz gerekmektedir. İstiklal Marşı'nın elemli ve buhranlı günlerindeyiz. İzmir gitmiş, Bursa düşmüş, Afyon kaybedilmiş, düşman orduları, Türk yurdunun her yanına sokulmuş, Türk milleti tarihinin en karanlık günlerini yaşamaktadır.
Akif, Kuvay-i Milliye'nin Ege'deki merkezlerinden Balıkesir'e gider burada halktan aradaki ayrılıkları kaldırmalarını, düşmanlara karşı birleşmelerini isteyip, herkesi yurt savunmasına çağırır. Meclisin açıldığı günlerde 'Artık burada duracak zaman değildir' diyerek, Ankara'ya gelir. meclisin önünde Akif'le karşılayan Mustafa Kemal, "Sizi bekliyordum, tam zamanında geldiniz" der. Anadolu iç isyanlarla karşı karşıyadır. Kurtuluş Savaşı sürürken Akif, Kastamonu camilerinde yaptığı konuşmalarda milli ve manevi değerlerin tehlikede olduğunu belirterek, Müslümanları birliğe, düşmana karşı savaşmaya çağırır. Bu konuşmaların yayımlandığı dergi ve gazeteler Anadolu'nun bütün illerinde, sancaklar ve kazalardaki idarecilerle okutturulur. Kitaplar, broşürler şeklinde yeniden basılarak cephelere, köylere dağıtılır. Aralık 1920'de Kastamonu'dan Ankara'ya gelen Mehmet Akif, Mustafa Kemal, 'Kastamonu'daki vatanperver mesainizden memnun oldum. Sevr anlaşmasının memleket için ne kadar feçi bir idam hükmü olduğunu Sebilürreşat kadar hiçbir gazete neşretmedi. Manevi cephemizin kuvvetlenmesine Sebilürreşat'ın büyük hizmeti oldu. Bunun için bilhassa teşekkür ederim" der.
Genel Kurmay Başkanı İsmet Paşa'nın saldırgan düşmana karşı Anadolu'da tutuşan heyecanı koruyacak vatan sevgisini ve inancı canlı tutacak ve gelecekte milli bir marşımız olacak marşın hazırlanması teklifinden sonra yarışmaya 734 şiir katılmış ama hiçbiri istenilen özellikte bulunamamıştır. Mehmet Akif ise "Milletin kurtulacağını para ile mi söyleyeceğiz" diyerek bu yarışmaya katılmamıştır.
Hasan Basri yarışma için konan ödülün ona verilmeyeceğine dair güvence verince 'O halde yazarım' deyip yazmıştır.
İstiklal Marşı 'Korkma!' seslenişi ile başlar. Buradaki korku ifadesi sıradan bir korku olmayıp her karış toprağı şehit kanları ile yoğrulmuş aziz vatanımızın kaybedilme endişesinin dillendirilmesidir. Bu en olumsuz durumlarda dahi ümitli kalabilmenin bir ifadesidir. Çünkü esaret de ümitsizlik de bize yakışmazdı.
Bir başka dizesinde ise Arkadaş! Yurduma alçakları uğratma sakın" diye gençlere seslenir. Vatanın korunması, bastığı yerleri toprak diyerek geçmeyen bu topraklar altında kefensiz olarak yatan şehit dedelerini unutmayan vefalı bir gençliğin eliyle olacaktı. Öyle de oldu. Milletimizin hür yaşama azmi ve aşkı Mustafa Kemal gibi eşsiz bir liderin başkanlığında bizlere yeni ufuklar açacaktır. Ezelden beridir hür yaşamış ve bundan sonra da yaşayacak olan milletimiz vatanına ve istiklaline yönelmiş olan bu çılgınca ve hayasızca saldırılara elbette boyun eğmeyecekti.
Mustafa Kemal "Bu marş bizim inkılabımızı anlatır, İstiklal Marşı'nda, İstiklal davamızı anlatması bakamından büyük manası olan mısralar vardır. Benim en beğendiğim bölümü de
"Hakkıdır, hür yaşamış bayrağımın hürriyet;
Hakkıdır, Hakk'a tapan milletimin İstiklal"
Benim bu milleten asla unutmamasını istediğim mısralar, işte bunlardır. Akif ise: O günler ne samimi, ne heyecanlı günlerdi. -Fakat bir gün bile ümidimizi kaybetmedik, asla yeise düşmedik. Zaten başka türlü çalışabilir miydik? Ne topumuz vardı, ne tüfeğimiz…Fakat imanımız büyüktü: O şiir, milletin o günkü heyecanının bir kıymetli hatırasıdır. o şiir bir daha yazılamaz…Onun kimse yazamaz…Onun ben de yazamam…Onun yazmak için o günleri yaşamak lazım…
İstiklal Marşı'nı sevmek, ülkemizi sevmektir, İstiklal Marşı'nı coşkuyla söylemek, ülkemize, bağımsızlığımıza sahip çıkmaktadır. Bağımsızlığımıza sahip çıkmak isi onurumuza sahip çıkmaktır. İstiklal Marşı ve bayrak törenlerinde bizlerin göstereceği ciddiyet ve coşkunun derecesi bize bırakılan yüce mirasa ne denli sahip çıktığımızın göstergesi olduğundan bayrak törenlerine karşı her zamankinden daha duyarlı olmak bağımsızlık sevdası ile bu toprağa düşmüş şehitlerimize karşı boynumuzun borcu olmalıdır."
Saygı duruşu ve İstiklal Marşı ile başlayan programda video gösterimi, tiyatro, oratoryo, şiirler öğrenciler tarafından sunuldu. Programın sonunda 12 Mart İstiklal Marşı’nın kabulü ve Mehmet Akif Ersoy’u anma günü dolayısıyla düzenlenen şiir, kompozisyon ve resim yarışmalarında dereceye giren öğrencilere ödülleri Kargı Kaymakamı Hasan Taş, Kargı Belediye Başkanı Zeki Şen ve Cumhuriyet Savcısı Ahmet Okumuş tarafından verildi.