“Siyasetin dört yapraklı yoncası” olarak nitelendirdiğim, ilk gençliğim ve yetişkinliğimi de içine alan 40 yıllık döneme damga vuran dört siyasi liderden, Alparslan Türkeş ve Bülent Ecevit’in ardından Necmettin Erbakan ‘da vefat etti. Yoncanın dördüncü yaprağı olarak sadece Süleyman Demirel kaldı… Allah ona uzun ömür versin.
Erbakan hakkında iki gündür yazılıp çiziliyor, tüm televizyon ekranları onunla dolu…Herkes Erbakan’ın ülkeye yaptığı hizmetlerden… bahsediyor. Hatta ilk Türk otomobili olan Devrim arabalarını da onun yaptığı söyleniyor…
Millî Görüşün babası Necmettin Erbakan, siyaset sahnesine 1969 yılında Millî Nizam Partisi ile çıktı.  Onlar millîydi, yerliciydi ancak partinin kuruluş beyannamesinde şu cümleler ilgi çekiyordu:
“ …Büyük Milletimizin çeşitli tesirlerle kendi yolundan saptırılması gayretlerinin hüküm sürdüğü oldukça uzun bir devreden sonra yeniden ulvi ve şanlı tarihi yörüngesi üzerine oturtulması için füzelerin ateşlendiği gündür.”
“Oldukça uzun bir süre” olarak nitelendirilen devre; Cumhuriyet dönemi, “ulvi ve şanlı tarih” ise Osmanlı İmparatorluğu idi...
Ve Necmettin Erbakan başkanlığındaki Millî Görüş hareketi, 1969 yılından bugüne kadar bu çizgisinden hiç ödün vermedi. Onlara göre Cumhuriyet dönemi, Ulus bilinci, Mustafa Kemal Atatürk’ün ilke ve inkılâpları yok hükmündeydi...Nitekim yıllar sonra, öğrencilerinden oluşan “yenilikçiler” kanadının oluşturduğu AK Parti (AKP) iktidarının başbakanı Recep Tayyip Erdoğan;
“Ne yazık ki Türkiye’nin 70 yıllık tarihi boşa harcanmış bir zamandır.„ Sözleriyle hocası Erbakan’ın 1969 yılında kaleme aldığı kuruluş beyannamesine nasıl sadık kalındığını ispat etmiştir…
“Biz değiştik, Millî Görüş gömleğimizi çıkarttık” sözleriyle Fazilet Partisi’nden ayrılarak AKP ile yollarına devam eden öğrencileri, dün hocaları ne söylediyse bugün aynen tekrarlamaktadırlar…Maya aynı mayadır ve göle çalınan maya da tutmuştur…
Dün Erbakan; “Ne Mutlu Türküm Diyene’ diye bağırtıyorlar. Bu yanlış. Türk böyle derse Kürdün de ‘Ne Mutlu Kürdüm Diyene’ deme hakkı doğar” sözlerini bugün öğrencisi Recep Tayyip Erdoğan, sözde demokratik (Kürt) açılımında aynen tekrar etmektedir…
Dün Erbakan’ın; “Ulvi ve şanlı tarih” özlemini bugün talebesi Erdoğan;
“…belki Osmanlı eyaletler sistemi benzeri bir şey yapılabilir.“ sözleriyle dile getirmektedir…
Dün Erbakan’ın; “Gün gelecek, rektörler başörtülü kızlarımızın önünde selam duracak” sözleri bugün, yasal düzenlemeyi hiçe sayan uygulamalarıyla bizzat AKP iktidarının rektörleri tarafından hayata geçirilmiş bulunmaktadır…
Türkiye belki “Âdil düzen” e geçemedi ama hocanın saf Müslümanların beynine çaktığı “çiviler” hâlâ yerinde duruyor…
Türk siyasi tarihinde kurduğu dört parti de aynı gerekçeler ile; “Lâik Devlet niteliğinin ve Atatürk Devrimciliğinin korunması prensiplerine aykırı olduğu ve Lâik Cumhuriyet ilkesine aykırı eylemleri “ nedeniyle Anayasa Mahkemesi tarafından kapatıldı. Öğrencilerinin kurduğu ve sekiz yıldır iktidarda olan AKP’ ye de aynı gerekçelerle dava açıldı. Ancak bu kez kapatma değil kınama cezası çıktı. Anayasa Mahkemesi’nin 10 üyesi, “AKP laikliğe aykırı faaliyetlerin odağı” dedi.
Erbakan hocanın öğrencilerinin partisi bu kez kapatılmadı ama kınama cezasının gerekçesi yine aynı nedenlerden oluşmaktaydı: “Laikliğe aykırı faaliyetler…”
Necmettin Erbakan artık aramızda değil ama geride bıraktıkları onun yolundan sapmadan devam edecekler. “Değiştik, biz Millî Görüşçü değiliz “diyenler bile…
Hem artık partileri de kapanmayacak. Zira tüm yasal organların kontrolü öğrencilerinin elinde…
Necmettin Erbakan her şeye rağmen Batıcı, ya da ABD yanlısı değildi. AB’ ye girmeye de karşıydı. Bu düşüncelerini benimserdim, eğer Atatürk Devrimleri'ne karşı olmasaydı…
***
Rahat uyu hoca; emanetin emin ellerde… Bugün öğrencilerin Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nin tüm yönetim kademelerinde yerlerini almış durumdalar. Onlar:
„2000’li yılların dünyasında ve büyük dünya ailesinin bir birimi olan Türkiye’de artık Kemalizm’e ve Kemalizm benzeri rejimlere, sistemlere yer yoktur¼
“demokrasi ancak bir araçtır. Hangi sisteme geçmek istiyorsanız, bu düzenlerin seçiminde bir araçtır. Yani demokrasi ile düzenler gelir, düzenler gider.“
Diyenlerdir…
Onları sen yetiştirdin…
Gözün arkada kalmasın…
Kadayıfın altı kızardı, şimdi sıra üstünde…
***
Necmettin Erbakan’a Allah’tan rahmet, sevenlerine de baş sağlığı diliyorum.