İstihare hep ilgimi çekmiştir. Bir işe başlamadan önce soracak kimsen yoksa çevrende, istihareye yatarsın ve malum olan cevapla yapacağın işin kararını verirsin. Bu zamana kadar hiçbir rüyam ya da duam memleketimin hayrı dışında bir şey için olmadı. İstiharedeki duada çok ilgimi çekmiştir. Önce günahlardan tevbe edilir. Tevbe için kısaca, "Ya Rabbi! Buluğ anımdan şimdiye kadar yaptığım günahlara pişman oldum. Bundan sonra da, inşallah hiç günah işlememeye söz veriyorum" denir. Duayı, aslını sorarsanız olan günahlarımıza da bu bahaneyle tevbe etmiş oluruz dedim ve yaptım. Sonra gusledilirmiş. Gusülden sonra, o gece (istihareye niyet ettim) diyerek iki rekât nafile namaz kılınırmış. Duası okunup, yatılırmış. Aklıma geldi bir gün, yine memleketin hayrına istihareye yatayım dedim.
Belki bizden duaydı namazdı ummayanlar vardır. Ama biz içi dışı bir adamız günahımızı açıktan belli etsek de, duamızı ve namazımızı reklâm yapmayacak kadarda saygımız vardır.
Adımızdaki “Hacı” kadar inanırız, “Hakan” kadarda memlekete olan bağlılığımız kanımızdan gelir. Acaba aşağıda niteliklerini yazmaya çalışacağım gibi bir İl Özel İdaresi Genel Sekreteri memleketin hayrına olur mu acaba diye istihareye yattım. Çıkan sonuca hepimiz razı olmalıyız. Çünkü bir hadisi şerifte istihare hakkında şöyle deniliyor: İstiharede bulunmak ve kadere rıza göstermek kişinin mutlu olacağına, bunun aksiyse, kişinin mutsuz olacağına alamettir. [Tirmizi].
Ben üzerime düşeni yaptım. Böyle bir İl Özel İdaresi Genel Sekreteri’nin memleketimin hayrına olacağına inanıyorum. Bundan sonrası ise inanan ve atamayı yapacak olan yetkililere kalıyor. Bakalım biz rüyamızda gördüğümüzle mi? Kalacağız. Yoksa istiharede çıkan rüyamızdaki niteliklerde bir genel sekreter mi? atanacak. Zaman her şeyin ilacı.
Tüm Çorumlularında itiraz etmeyeceği bu nitelikleri sizde okuyup bir istihareye yatın sayın yetkililer. Tren gelmedi, havaalanı gelmedi daha niceleri gelmedi bari nitelikli yöneticiler gelsin bu memleketin hayrına çalışacak. 
Çorum'un yerel yönetim unsurlarından biri olan İl Özel İdaresi, bütçe büyüklüğü, personel sayısı ve köye yönelik ürettiği işler açısından göz ardı edilemeyecek kadar önemli mali ve idari özerkliği olan kamu kuruluşudur.
727 adet köy sayısı ile şehrimiz oldukça geniş ve engebeli coğrafyası ile hizmetin götürülmesinde çeşitli zorlukla karşılaşabilmektedir.
Halkın beklentilerinin yüksekliği, kuruma dinamik ve süreci iyi gören, ona cevap vermeyi çabuklaştıran ayrı bir misyonu yüklemektedir.
Yakup Keleş’in İl Özel İdaresi Genel Sekreterlik makamını boşalması nedeniyle birçok kişinin adı kamuoyuna yansımaktadır.
Bende yattığım istihareden çıkan Genel Sekreter profilini sorumlu gazetecilik anlayışım gereği Çorumlu hemşehrilerimle paylaşıyorum. Takdir atamayı yapacaklarda…
İstihareden çıkan sonuçlar, benim adamım ya da onun adamı sarmalından çıkılarak Çorum’a ve Çorumlu’ya hizmet üretebilecek bir ilkeler, değerler, vizyon, beceri, liyakat ve siyasal bilinç düzeyi üzerine derlenmiştir. Sonuçlar maddeler halinde sıralanmıştır.
1-İl Özel İdaresi’nin geçmişi ve bugünkü durumu hakkında köy hizmetleri birleşmesi önce ve sonrası olmak üzere geçirilmiş bulunan bütün evrelerin dışarıdan ve içeriden tespitini yapacak idareci çalışan ve vatandaş kanaat ve bilgilerini doğru tasnifleyecek hatalardan ders alabilen kurumsal devamlılık kuracak birikim sahibi olma,
2-Kurumun asli işlerini eksiksiz olarak bilmek, bu konudaki idari (bütçe, finans harcama, ihale mevzuatı, iç ve dış mevzuat, insan kaynakları halkla ilişkiler, iş mevzuatı devlet memurları kanunu vb) konulara ve teknik (yol, asfalt, kanalizasyon, içme suyu, tarımsal sulama imar, gölet çevre sağlık eğitim spor gençlik vb) konulara hakim olabilecek birikimde olma. Temelinde evrensel ve iç hukukumuzla ilgili normlara sahip hukuk altyapısı güçlü ve yerel yönetim felsefesini tanıyan ve özümsemiş olma,
Yasalarımızda yerel yönetim Anayasa çerçevesinde tanımlanmıştır, o nedenle özellikle merkezi yönetim bürokrasisinde çalışanların yerel yönetimlerin içinde olan mali ve idari özerkliği kavramakta zorlandıkları görülmektedir. Bu farkı görmeleri ve bağımsız bütçe ve yatırımda emir altında değil reel politiği baz alacak anlayış ve yürütücü olunması önemlidir.
3-Hükümet, milletvekilleri, yerel siyasi teşkilatlar, il genel meclisi, vali ile köyler ve belediyelerle uyumlu, koordinasyona açık şekilde yönetim sürecini hayata geçirmek ve ihtiyaçlara binaen paradigmalar üretme becerisine sahip olma,
4-İlimizin sosyal dokusunu doğru okuma, hizmetlerde verimlilik esası ile reel siyaseti birleştirme,
5-İdari hiyerarşide dikey–yatay hareketliliği zaman ve mekan koşullarında iyi planlayarak kurumun mevsimlik iş üretme koşullarını göz önünde tutarak maksimum verimliliğe odaklı yönetmelik genelge ve iç yazılar tanzim etmek
6-Gelecek planlamasını kısa orta ve uzun vadeli olmak üzere belirlemek, Ekonomik ve siyasi koşulları etkileyen ihtiyaçları zamanında tespit ederek Planları esnekliğe matuf şekilde hazırlamak,
7-Kurumu ikbal kapısı ya da emeklilik döneminde derece yükseltmek amacıyla araç olarak görmemek, özellikle kişisel siyaset aracına dönüştürmeden hizmet üretme sürecine katkı vermek,
8-Vatandaş-kurum iletişimine yeni teknolojileri uygulamak insan kaynaklarını çok hızlı şekilde vatandaşın her türlü istek ve beklentilerine cevap verecek şekilde yapılandırmak,
9- Merkezi hükümetin politika ve uygulamalarını sürekli analiz ederek yerelde yetkileri çerçevesinde hayata geçirmek,
Eleştiri ve değerlendirilmesi okuyucunun takdirine bırakılmıştır…
Not: Bu yazıyı yayınladıktan sonra geçen hafta içerisinde Vali Sabri Başköy'ün asaleten atanması için bir kişiyi bakanlığa tekilfte bulunduğunu öğrendim.