Müslüman ülkelerin durumu içler acısı…
Filistin, Irak, Afganistan, Mısır, Libya, Tunus, Lübnan, Somali ve diğerlerinde kan ve gözyaşı hiç bitmiyor. Özellikle de Suriye’de yaşananlar, insan olan herkesin yüreğini acıtıyor. En acısı da Müslüman, Müslüman kardeşini, “Allahü Ekber” diyerek boğazlıyor... Yani, “Allah Büyüktür” diye diye Müslüman coğrafya da kan dökülüyor.
Müslüman’ı Müslüman’a boğazlatanlar kim? 
Medeni  (!)  Batı; ABD, İngiltere ve diğer Avrupa ülkeleri ile Rusya…
Hıristiyan Batı’ya ve de Rusya’ya yardım edenler hangi ülkeler?
Suudi Arabistan, İsrail ve bir şekilde de İran…
Peki, Müslüman ülkeler neden bu haldeler?
Cevap çok basit; Doğal kaynaklar ve coğrafi konumları…
Bu ülkeler de ABD, Rusya ve diğer ülkelerin çıkarları var; Amaç, petrol ve doğalgaz kaynaklarının yönetimini ele geçirmek…
Peki, Müslüman ülkeler neden birbirleriyle savaş halindeler; neden buralar da sürekli olarak iç savaş çıkıyor?
Cevabı Kur’ân veriyor;
“Doğrusu, dinlerini parçalayıp, bölük bölük olanlarla senin bir ilişkin olamaz. Onların işi Allah’a kalmıştır; sonra O, yapmakta olduklarını onlara bildirecektir.” En’am, 159 
“Dinlerinde ayrılığa düşüp bölük bölük olan ve her bölüğün de kendilerinde olanla sevindiği ortak koşanlardan olmayınız.”  Rûm, 32
Müslüman ülkeler, tek din İslam’ı parçalara böldüler; Tarikatları, mezhepleri din haline getirdiler…
Birbirlerine, “Sen Alevi’sin!”,  “Sen Sünnî’sin!”, “Sen şu cemaattensin!”, “Ben şu tarikattanım!” dediler. 
Müslümanlar, camilerini bile böldüler; Ne bayramlar da ne de kandiller de birbirlerinin camilerine uğramaz oldular… 
Müslümanlar kardeşlerini; “”Sen Kürtsün! “ “Sen Türksün!”;  “Sen Lazsın!, Çerkezsin, Abazasın, Arapsın, Boşnaksın v.s.” diye etnik gruplara ayırdılar. Oysa’ki, Kur’ân şöyle diyordu;

“Allah dileseydi, sizi tek bir millet yapardı. Ama O, dileyeni saptırır ve dileyeni doğru yola kor. Andolsun ki, yapmakta olduklarınızdan sorgulanacaksınız.” Nahl, 93
“Gökleri ve yeri yaratması, dillerinizin ve renklerinizin değişik olması da O'nun belgelerindendir. Doğrusu bunlarda, bilenlere belgeler vardır.” Rûm, 22
“Kuşkusuz inananlar kardeştirler, öyleyse kardeşlerinizin arasını düzeltin, Allah’ı sayın ki, size acınsın.” Hucurât, 10
Kur’ân’ı; “Allah kelâmıdır, Arapça dili kutsaldır” diyerek sadece lâfzından okuyan; anlamından bîhaber, ölüler kitabı haline getiren Müslümanlar ile anlamını bilse bile işine geldiği şekilde yorumlayan Arap dünyası,  Hıristiyan Batı’  nın kucağına düşüyor. Hal böyle olunca da ne dinine, ne kitabına, ne ülkesine ne de ülkesinin zenginliklerine sahip olamıyor; hem canından hem de özgürlüğünden oluyor. 
Batı’nın politikası; Böl ve yönet!
“Demokrasi getireceğim” bahanesiyle yerleş ve sömür…
Türkiye’de oynanan oyun da aynıdır; Etnik ve mezhepsel olarak böl ve yönet! Müslüman dünyanın yıldız ülkesi Türkiye Cumhuriyeti’ nin bu güne kadar ayakta kalmasının nedeni ise Laik yönetim ve Atatürk İlke ve İnkılâpları’ dır.  Bugün yaşatılan terör saldırılarına rağmen Türkiye’yi kucaklarına oturtamamışlardır...
*
Yazıyı İslam Peygamberi’ nin şu şikâyetiyle bitiriyorum;
Elçi “Ey Rabbim! Doğrusu, ulusum bu Kur’ ân’ı umursamadı” der.” Furkân, 30
İşte Müslüman dünyanın bugün yaşadığı kan ve gözyaşının tek nedeni budur…
Not: Kur’ân çevirileri; Prof. Hüseyin Atay’a aittir.