İran Dışişleri Bakanı Mutteki görevden alındı. Bir zamanlar Ankara Büyükelçisiydi.
Onu, Necmeddin Erbakan ve MSP’li gençlerle kol kola yürüdüğü ünlü 1980 Konya mitinginden tanırız. Tayyip Erdoğan ve Abdullah Gül de oradaydı. İstiklâl Marşı çalınırken ayağa kalkmamışlardı ve bu yüzden “şeriat geliyor” diyerek liberal askeri darbe geldi, faşizmin ortasında bulduk kendimizi.
Sol gösterip sağ darbe yedik.
Bugün 1980 askeri yönetimine hesap soracağını söyleyen başbakanımıza hatırlatmak isterim, o mitingle askeri darbe geldi; askeri darbeye sebebiyet verenlerden hesap sormayacak mısınız? Mutteki dahil olmalı hem de.
Mutteki sayesinde İran da işin içinde gösteriliyordu. Meğer bize şeriat tehlikesinin İran’dan geldiği izlenimini vermek için adam oradaymış. Sonra Uğur Mumcu öldürülecek, biz İran’dan bileceğiz.
Aynı yıl İran’da Fransacı mollalar yönetime gelmişti ve bizim cunta ise Amerikancı idi, “bizim oğlanların işi” idi. Neoliberal darbeydi, kamucu devlet adım adım yok olacak yerini piyasacı devlete terk edecekti, Piyasa Üst Kurullarıyla yönetim başlayacaktı, YÖK kurulacak, eğitim sektöre devredilecek, kamu mallarımız satılacaktı, vs.
Ancak Mutteki bu hafta bir gaf yaptı, Bn.Klington’un bir demecine “doğru söylüyor” dedi ve Senegal’e görevli gitmişken görevinden alındı.
Merak ediyorum, başbakanımız eski miting arkadaşına geçmiş olsun diyecek mi?
Acaba, kendisinin mağduriyetine yol açan askeri darbeye sebebiyet verdiği için Mutteki’ye kızgın mıydı? Yoksa o mağduriyet sayesinde elde ettiği başbakanlık makamına tırmanma yolunu açtığı için memnun muydu?  
Peki ya, Mutteki’nin aslında Amerika’ya çalıştığı ortaya çıkmış da onun için görevden alınmışsa… Viki belgeleri ya Fransacıların işi ise? Konya Mitinginde birlikte yürüyen yol arkadaşlarına karabasanlar çökmez mi?
Meşhur mitingin diğer yüzünde bakın neler var.
Milli Selamet Partisinin 6 Eylül 1980 Konya mitingi yüzünden mahkemelik olan Necmeddin Erbakan’a beraat veren askeri mahkeme üyeleri daha sonra ödüllendirildiler.  3 askeri hakimden ikisi Refah Partili oldu, üçüncüsü ise yüklü maaşla Suudi Arabistan’a gitti.
Meşhur mitingin slogan ve pankartlarına bakalım:
“Dinsiz Devlet Yıkılacak Elbet”,
“Şeriat İslamdır, Anayasa Kuran’dır”,
“Şeriat Hakkımız Söke Söke Alırız”,
“Komutan Erbakan Akıncı Asker”,
“Yaşasın İslam Devleti Hakkımız”,
“Ya Şeriat Ya Ölüm”,
“Tek Halife Tek Devlet”,
“Cihadımız Devletimizi Kuruncaya Dek”.
Ne kadar da cesur sloganlarmış. Bugün, bu sloganları gerçekleştirmek çok daha ciddi boyuttadır. Şeriat kapıdadır. Neredeyse özerk şeriat mahkemeleri kurulmak üzeredir. Belki de şu beraat kararı verip Suudi Arabistan’a giden askeri savcı, şeriat mahkemelerinin ihtiyacı olan yasaların nasıl çıkartılacağını ve uygulanacağını iyice bellemiştir bu zamana kadar.
Bakınız, “Dinsiz devlet” diye diye geldik halkı açlık sınırında olan, Sulandırılmış İslam devletine. Hatta, domuz hormonlu ithal kısır hayvanı kurban eti diye yiyen yarı Hıristiyanlaştırılmış, beyni kısırlaştırılmış bir devlet olduk. Mutteki ve arkadaşları sayesinde, bravo demek lazım.
Düştü Amerikan safına, ya da hep oradaydı.
Ey Mutteki, sen Ankara büyükelçiliğini kim adına yaptın, şunu bir söyler misin?
 
Ek.
Yazıma, yayınlandığı aşağıdaki sitede Konya Mitinginde kolkola yürüyenlerin fotoğrafı eklenmiştir.