Babası yeni evlenen oğlunun evine tebriğe gider.

Oturunca bir beyaz kâğıt, bir kalem ve bir silgi getirmesini ister.

Genç: “Niçin?” der.

Baba: “Hele sen getir” der.

Genç, kalem ve kâğıdı getirir.

Silgi bulamamıştır.

Babası: “Koş bir silgi satın alıver” der.

Oğlu epey şaşırmıştır, ama dışarı çıkar, bir silgi satın alıp getirir, babasının yanına oturur.

Babası: “Yaz,” der.

Genç: “Ne yazayım?”

Baba: “İstediğini yaz.”

Genç bir cümle yazar.

Baba: “Şimdi onu sil.”

Oğlu siler.

Baba: “Bir cümle daha yaz.”

Oğlu: “Allah aşkına baba, ne istiyorsun ki?”

Baba: “Yaz bir daha.”

Oğlu yazar.

Baba: “Sil,” der.

Oğlu siler.

Baba yine: “Yaz,” der.

Oğlu: “Allah aşkına desene baba, ne bu?”

Baba: “Hele sen yaz”

Oğlu yazar.

Baba: “Sil,” der.

Oğlu tekrar siler.

Baba sordu: “Kâğıt hala beyaz mı?”

Oğlu: “Evet. Ama mesele nedir?”

Baba oğlunun omzuna vurur ve:

“İşte evlilik de böyledir, bir silgiye ihtiyacı vardır…

Evlilikte hanımından göreceğin ve hoşuna gitmeyecek bazı durumları silmek için bir silgi taşımalısın yanında.

Hanımın da öyle bir silgi taşımalı beraberinde, senden sadır olacak ve hoşuna gitmeyecek şeyleri silmek için.

Zira evlilik sayfası bir kaç gün içinde kapkara olacak.

Kadının huyu para yokken; erkeğin huyu da para çokken anlaşılırmış.

Her halükârda sınavda olduğunu unutma.

Sınavı kaybedersen, iki cihanın da harap olur.

Eşinden sevgi ve saygı bekliyorsan; Sen de ona göstereceksin.

Almadan vermek Allah’a aittir.

SİLGİ VE BİLGİ ikisi de 5 harftir.

Başlarındaki harfleri atarsak geriye ilgi kalır.

İlgi olmadan ne silgiye ne de bilgiye ulaşabilirsin…

Evlilik, kadın ve erkek arasındaki sevgi, şefkat, muhabbet, ilgi ve desteğin en ince detaylarına kadar tezâhür ettiği mukaddes bir zemindir. Evlilik, erkek ve kadının fizîkî, maddî ve rûhî yönden birbirinde sükûn ve huzur bulmasının adıdır.
“Evlilik, kendine ait sosyal ve psikolojik sınırları olan bir kurumdur. Bu sınırlar iyi öğrenildiğinde evlilik sağlıklı yürür. Bu sebeple fertlerin evlilik psikolojisinden haberdar olmaları, hayat boyu sürecek sağlıklı birliktelikler için önemlidir.”
Evlilik, insanın benliğinin derinliklerinde var olan enerjinin, fıtratta mevcut olan karşı cinse meylin, meşrû çerçeveye oturtulmasıdır.

EVLİLİKLE İKİ KİŞİ BİR DÜNYA OLUR

Çokça ifade edildiği üzere, insanı bir elmaya benzetecek olursak, elmanın tam ikiye bölünmüş eşit parçalarından biri kadın, diğerinin erkek olduğunu düşünelim. Bu ikisinin bir araya gelmesiyle, tam ve mükemmel bir bütün oluşur. Her insan, yalnız başına kalınca eksik ve yarımdır. Evlilikle iki cins birbirini tamamlar. İki vücut, iki kalp, iki ruh ve iki ayrı şahsiyet, evlilikle birleşir ve bir vücut hâline gelir. Bu şekilde iki ayrı kişi “biz” şuuruyla bir olur. İki ayrı dünya, tek bir dünyaya dönüşür.
Çiftler birbirleriyle düşüncelerini paylaşmalıdırlar, yani konuşmalıdırlar. Biz milletçe düşüncelerimizi paylaşmıyoruz, genellikle akıl okuyor ve veriyoruz.
Eşler birbirleriyle duygularını paylaşmalıdırlar. Kişi hissettiği endişelerini, korkularını, üzüntülerini, sevinçlerini, coşkularını eşiyle paylaşmalıdır. Duygular paylaşılmalıdır, duygular paylaşılmadığı zaman dinamit gibi patlar. Özellikle de sevginin sık sık ifade edilmesi ve gösterilmesi çok önemlidir.
Ev içinde ve dışındaki sorumluluklar eşler tarafından paylaşılmalıdır. Sorumluluklarla ilgili yükler tek bir eşin omuzuna ağırlık yapmamalıdır. Eğer çocuk varsa , çocuklarla ilgili sorumluluklar da paylaşılmalı ve çocuklarla ilgili meselelerde mutlaka ortaklaşa kararlar verilmelidir.Eşler birbirlerine karşı hoşgörü ve anlayış içerisinde olmalı, birbirlerine sık sık teşekkür etmeli ve minnettarlık göstermelidirler. Birbirlerine değerli olduklarını hissettirmeli ve göstermelidirler. Örn; birbirlerinin sevdikleri şeyleri yapmak gibi.Evliliklerde cinsellik çok önemli bir konudur. Cinsellik için evliliğin ana sigortasıdır diyebiliriz. Cinsel işlev bozuklukları, evlilik sorunlarının başında gelir. Cinselliğin yaşanamadığı evliliklerde zaman içerisinde eşlerin hiçbir konuda birbirlerine karşı toleransları kalmaz ve evlilik içerisindeki sorunlar kronik hale gelir.Eşinizle sorunlarınızı zamanında konuşarak çözmeye çalışmalısınız, sorunları biriktirmek ve halı altına süpürmek, zamansız patlamalara sebebiyet verir.Bir evlilikte en çok kavga sebeplerinden biri de senin ailen benim ailem meselesidir.  Çünkü kişiler tam olarak kişiliklerini ortaya koyup ta bireyselleşemedikleri için, bağımlı bir yapıya sahip oldukları için, anneler babalar evliliklerin içine girerler ve her şeye müdahale ederler. Sınırlar belli değil ve ilişkiler vıcık vıcıktır. Bu durumda çiftler evlendikten sonra ve çekirdek ailelerini oluşturduktan sonra köken aldıkları ailelerine karşı sınırlarını net olarak çizmeli ve bu sınırların anne babaları tarafından ihlal edilmesine izin vermemelidirler.
Ey insanlar! Kadınların haklarına riâyet ediniz! Onlara şefkat ve sevgi ile muâmele ediniz! Onlar hakkında Allah’tan korkmanızı tavsiye ederim. Siz kadınları, Allah emâneti olarak aldınız; onların nâmuslarını ve iffetlerini Allah adına söz vererek helâl edindiniz!” (Sahîh-i Buhârî Muhtasarı, X. 398)
“Evleniniz, boşanmayınız!.. Zira boşanma dolayısıyla Arş titrer…” (Ali el-Müttakî, IX, 1161/27874)