EMEK Partisi Çorum İl Başkanı Cafer Gökmen, Ankara’daki canlı bomba saldırısının insanlığa karşı işlenmiş büyük bir suç olduğunu söyledi.
Ankara’daki son bombalı saldırıyla ilgili olarak açıklamada bulunan Gökmen, “Ankara'nın Kızılay meydanında, Dikmen, Ayrancı, Bağcılar, Sokullu semtlerine giden otobüs duraklarında yapılan bombalı saldırıyı lanetle kınıyoruz” dedi.
Ankara’daki son patlamanın AKP Hükümetinin içeride ve dışarıda izlemiş olduğu politikalarla ülkeyi her geçen gün daha da derinleşen bir felaketin içine sürüklediğini açık biçimde gösterdiğini vurgulayan Cafer Gökmen , “AKP rejimi ve hükümetinin iç ve dış politikada izlediği saldırgan ve savaşçı yönetiminin kefaretini masum yurttaşlar ödemektedir” ifadesini kullandı.
Cafer Gökmen açıklamasında şöyle dedi:
“Ankaralı yurttaşlarımızı hedef alan vahşi saldırı sonucunda onlarca yurttaşımız hayatını kaybetmiş, onlarcası da yaralanmıştır.
Bir kez daha yüreğimize ateş düştü. Tüm emekçi halkımızın acısını paylaşıyor, yaşamını yitiren yurttaşlarımızın ailelerine başsağlığı, yaralılara acil şifalar diliyoruz.
Bu patlama da göstermiştir ki, AKP Hükümeti içeride ve dışarıda izlemiş oldukları politikalarla ülkeyi her geçen gün daha da derinleşen bir felaketin içine sürüklemektedir.
Halkımız, son 5 ay içinde sadece Ankara'da üç kez canlı bomba saldırısına maruz kaldı.
Ülkemizin doğusundaki Kürt kentleri de kamu güvenliği, düzeni sağlamak bahanesiyle aylardır sürdürülen operasyonlarda halkın yaşam hakkı ortadan kaldırılırken, başta Ankara olmak üzere ülke genelinde de yurttaşlarımızın iş, can ve mal güvenliği kalmamıştır.
Mesele, güvenlik/istihbarat zafiyeti üzerinden açıklanamayacağı gibi, bu tür saldırıların "güvenlik zirveleriyle" önlenemeyeceği apaçık görünmektedir. AKP rejimi ve hükümetinin iç ve dış politikada izlediği saldırgan ve savaşçı yönetiminin kefaretini masum yurttaşlar ödemektedir.
Türkiye halklarının huzuru ve güvenliği için Hükümet, bir an evvel komşu ülkelerle barışçıl, halkların kardeşliğini ve iç işlerine karışmazlık ilkelerini esas alan bir dış politika çizgisini yaşama geçirmelidir. Yanı sıra, özellikle açık ya da gizli Suriye'ye yönelik izlenen savaşçı, kışkırtıcı dış politikaya ve Kürt kentlerinde bir tür iç savaş yoğunluğuyla yürütülen operasyonlara son verilmelidir.
Hamasi söylemlerle, terör bahanesiyle hak ve özgürlükleri baskılama değil, yanlış politikaların neden olduğu suçların hesabı verilmelidir”