Vali Necmeddin Kılıç, 15 Mart Dünya Tüketiciler Günü nedeniyle yayınladığı açıklamada, “Tüketici haklarının gelişmesinde ve korunmasında en önemli öğe bilinçli, duyarlı ve sorumluluk sahibi bireyler olduğu unutulmamalıdır” dedi.

Bilişim teknolojilerindeki gelişmeler doğrultusunda ülkeler arasındaki sınırların kalkması ve marka ürünlerin çoğalmasının üretim, pazarlama ve tüketim alanlarında kendini gösterdiğini kaydeden Vali Kılıç, “Bu gelişmeler pazarın zayıf tarafını oluşturan tüketicilerin korunması kavramını güncel ve dinamik konulardan biri haline getirmiş ve özel bir hukuk dalı olan tüketici hukukunun doğmasına sebep olmuştur” şeklinde ifade etti.

Tüketicinin korunması kavramının dünyada son yüzyılda önem kazandığı vurgulayan Vali Kılıç, açıklamasında şunları dile getirdi:

“Bu konuda bizimde köklü geleneklerimiz bulunmaktadır. Örneğin 16. Yüzyılda II. Beyazıt devrine ait “Bursa, İstanbul ve Edirne İhtisap Kanunnameleri” dünya ve tüketici haklarını koruyan ilk kanun olarak bilinmektedir. 12. Yüzyılda Anadolu da oldukça yaygın biçimde faaliyet gösteren Ahilik teşkilatının işleyişi, üretimin kalitesine ve imalattan tüketime belli standartların korunmasına dayanmaktaydı. Bugün dünya ülkelerinin, uygulamaya ve hakim kılmaya çalıştığı bu değerler, bin yıldır Anadolu da yaşayan ve yaşatılan hakim değerlerdir.

Kültürümüzde ve köklü tarihimizde, üretimin her aşamasında sağlık ve kaliteye yönelik sözlü veya yazılı kurallar mevcuttur. Birleşmiş Milletler teşkilatı tarafından kabul edilen ve birçok ülkede kanunlarla koruma altına alınan tüketici hakları, İslam hukukunda “kul hakkı” olarak değerlendirilmektedir.

Tüketici haklarının gelişmesinde ve korunmasında en önemli öğe bilinçli, duyarlı ve sorumluluk sahibi bireyler olduğu unutulmamalıdır. Sivil toplum örgütlerinin çalışmaları ve tek tek bireylerin sorumluluk ve duyarlılıkları bu konuda büyük önem taşımaktadır. Ayrıca tüketici haklarının geliştirilmesi ve korunması sadece tüketiciye değil, belli standartta ve kalitede mal ve hizmet üretimini sağlayan tacir ve esnafımızı da daha kaliteli ürün üretmeye teşvik ettiği gibi ülke ekonomisine de katkı sağlamaktadır.Değişen tüketim alışkanlıkları ve gelişen alışveriş teknikleri karşısında tüketiciler haklarını arayabilmeleri için satıcı/sağlayıcılardan satın aldıkları mal veya hizmete ait fatura, makbuz, satış fişi veya servis formu gibi belgeleri mutlaka almaları ve istenildiği takdirde ibraz edebilecek şekilde saklamaları gerekmektedir. Bu sebeple söz konusu belgelerin varlığı, hak arama yönteminin ilk aşamasına delil oluşturduğundan çok önemlidir.

Bu duygu ve düşüncelerle, tüketicinin korunmasına yönelik önemli görevler üstlenen Tüketici Hakem Heyetleri ve Tüketici Mahkemeleri olmak üzere tüm kamu kurum ve kuruluşlarına bu alanda fedakârca faaliyet gösteren bütün gönüllü tüketici örgütlerine teşekkür eder, hepimizin birer tüketici olduğundan hareketle tüm vatandaşlarımızın “15 Mart Dünya Tüketiciler Günü” nü kutlarım.”